Sosyal Medya

Dünya

2 trilyon $'lık savaş

Afrika dünyanın işlenmemiş son pazarı olarak kabul ediliyor. Kıta ülkeleri mevcut 943 milyon nüfusu için yıllık 500 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiriyor. İthalatın tamamına yakını tüketim malzemelerinden oluşuyor olması, bu pazardaki çekişmeyi arttırıyor. Afrika’da 2025 yılı içinde öngörülen nüfus miktarı 1,5 milyar kişi. Bu nüfus artışına paralel olarak yıllık ithalatın da 500 milyar dolardan 2 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.



Afrika dünyada ticaret hızının en fazla arttığı kıta. Rusya, ABD, Fransa, Çin, Hindistan ve Brezilya'nın ısrarla Afrika'da rol üstlenmek istemesinin temel sebebi bu pazardan daha fazla pay istemesi. Bugün kiÅŸi başı yıllık ortalama 100 dolarla geçimini temin eden kıtada gelir seviyesinin artışına baÄŸlı olarak ithalatı da artacak. KiÅŸi başına gelirin 1000-2000 dolar arasına çıktığı hesaplandığında 2025 için düÅŸünülen 2 trilyon dolarlık ithalatın 20 trilyon dolara kadar yükselme ihtimali beliriyor. Hal böyle olunca dünyanın her yerinde pazarı kim elde edecek diye kıran kırana bir mücadele var.

KİŞİBAÅžI GELÄ°R 5 BÄ°N DOLAR OLURSA…

Afrika Kalkınma Bankası tarafından hazırlanan çalışmaya göre; 2010-2060 yılları arasında kıtada kiÅŸi başına düÅŸen gelir bin 667 dolardan 5 bin 600 dolara ulaÅŸacak, orta gelir grubuna mensup kiÅŸi oranı yüzde 34'den yüzde 42'ye yükselecek. Ve bugün 56 yıl olan ortalama yaÅŸam süresi ise 70 yıla yükselecek. Ancak Afrika'nın dünya ticaretindeki payı ÅŸimdilik sadece yüzde 2.5 civarında. DEÄ°K rakamlarına göre; Türkiye'nin Afrika ile toplam ticaret 31 Aralık 2014 itibariyle 23,4 milyar dolar. Bu rakamın 13,7 milyar doları ihracat, 10 milyar doları ise ithalat. Türk firmalarının Afrika'ya yönelik yatırımları ise yaklaşık 600 milyon dolar.

 

 

Bölgede Çin-Amerika-Fransa üçgeninde kıyasıya bir savaÅŸ yaÅŸanıyor. Rekabet o kadar büyük ki bölgede yeni gerginlikler bekleniyor. Büyük bir altyapı eksikliÄŸi bulunan Afrika’nın bu açığını bilen Çin, birçok ülkede mevzilenmiÅŸ durumda.

 

 

 
 



DÜNYANIN GÖZÜ KARA KITADA

Avrupa, ABD, Rusya, Çin ve diÄŸer geliÅŸmiÅŸ bölgeler; artık doyum noktasına ulaÅŸtıkları için odaklandıkları yeni bölge Afrika. Dünya genelinde ekonomik anlamda mesafe kat edebilmek için çok daha büyük masraflar yapılması gerekiyor. Ayrıca alacakları mesafede çok sınırlı. Oysa Afrika'da çok basit yatırımla kısa sürede fersah fersah mesafe kat etmek mümkün. Aslında bunu herkes biliyor. Bu yüzden 'karyürü ama izini belli etme' stratejisi uygulanıyor. Sessizce ve derinden gitmek. En önemlisi de Afrikalıyı uyandırmamak.

RÄ°TÄ°MÄ° BATI ELDE TUTUYOR

Kara kıta iÅŸler hep Batılının istediÄŸi ritimde gidiyor. Yüz yıllardır süregelen bu ritmi bozan yerel siyasetçiler ise ya terör da dış destekli darbelerle karşı karşıya kalıyor. Sömürü düzenine baÅŸkaldıran birçok Afrika ülkesi; salgın hastalık veya iç karışıklık gibi gerekçelerle tecrit ediliyor. Afrika'da yüz yıllardır devam eden ve bir türlü deÄŸiÅŸmeyen bu duruma örnek olarak ateÅŸ ile terbiye edilen ayının tef eÅŸliÄŸinde sirkte oynatılması gösteriliyor. Ayı müzikten anladığı veya hoÅŸlandığı için deÄŸil; terbiye edildiÄŸi kızgın sacda ayağının yandığını hatırladığı için bilinç altındaki reaksiyon ile hoplayıp zıplıyor. Afrika pazarlarını kaybetmek istemeyen sömürgeciler de benzer yöntemlerle iÅŸlerini yürütüyorlar.

 

 

Afrika, dünyadaki elmas rezervlerinin yüzde 40’ına ve tüm dünyadaki krom rezervlerinin neredeyse tamamına ev sahipliÄŸi yapıyor. Dünyadaki kobalt rezervlerinin yüzde 50’si ise yalnızca Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde.

 

 

 
 



BÜYÜK HAMMADDE SAVAÅžI YAÅžANIYOR

Afrika'daki en büyük mücadele doÄŸal kaynak için veriliyor. Orta ve Batı Afrika'nın kapısı konumunda bulunan Kamerun ve çevresi 300 milyonluk nüfuslu bir tüketim kitlesine sahip. Ancak burada çok ciddi kaynak ve hammadde de var. Kamerun'un kahvesi ve kakaosu ve petrolü var. Dünya petrol üretiminin yüzde 10'unu, petrol ticaretinin de yüzde 8'ine sahip olan Nijerya ise aynı zamanda uranyum zengini bir ülke. Çad'ın da ciddi petrolü var. Gine Körfezi civarındaki ülkeler, Avrupa'ya ve ABD'ye cazip enerji kaynakları temin eden geniÅŸ petrol ve doÄŸal gaz rezervlerine sahip.

Dünyanın iÅŸlenmemiÅŸ son pazarı

BaÅŸlarken

Afrika ülkeleri son zamanlarda hiç olmadığı kadar yabancı ticareti heyetleri karşılıyor ve dünyanın deÄŸiÅŸik ülkelerinin baÅŸkanlarını ağırlıyor. Hammadde zengini ülkelerin yoÄŸunlaÅŸtığı kara kıta; geniÅŸ petrol yatakları, radyoaktif madde çeÅŸitliliÄŸi ile çok az ülkede yetiÅŸen kauçuk ve kakao havzalarıyla iÅŸtah kabartıyor.

Büyük bir ekonomik savaşın yaÅŸandığı Afrika'nın kalbi ise Sahra Altı bölgesi. Orta Afrika'nın son yıllarda kat ettiÄŸi hızlı geliÅŸme dikkat çekiyor. ÖrneÄŸin Nijerya Güney Afrika'yı sollayarak kıtanın en büyük ekonomisi haline geldi.

Afrika'da kızışan ekonomik yarış bölgeye gelen yeni aktörler ile yeniden dönüÅŸüyor. Çin; bütün dengeleri altüst ederken Brezilya ve Japonya da son yıllardaki ataklarıyla 'bu pazarda ben de varım' diyor. Bir diÄŸer yeni aktör Türkiye ise 'kazan kazan' modeli ile iÅŸ tutuyor.

Yeni Åžafak, 4 gün sürecek yazı diziyle Kara Kıta'da yaÅŸanan ekonomik savaşın izlerini sürecek. Birinci gün Afrika pazarının boyutları, sunduÄŸu imkânlar ve pazarın dünya ekonomisi için ne ifade ettiÄŸi sorularına yanıt arayacağız. Ä°kinci gün Afrika için verilen savaşın arka planına bakacağız. Üçüncü gün ise hem Çin'in Afrika'daki stratejilerini anlatacağız hem 'Türkiye Afrika
için ne ifade ediyor?' sorusuna cevap arayacağız.

Türkiye bu savaşın neresinde?

Türkiye'nin Afrika'daki büyükelçilik sayısı 2000'li yıllara kadar 12 ile sınırlı kalmasının ardında yatan gerçeklerden biri de bu. Batılı ülkeler kara kıtada Türkiye'nin büyükelçilikler açılıp iliÅŸki kurmasına soÄŸuk bakıyor. Bu Ä°liÅŸkilerin ardından yatırımın ihracatın gelmesine Avrupa'nın tahammülü yok. Yıl 2015'e geldiÄŸinde kara kıtanın en yeni oyuncularından Türkiye kısa zamanda büyük mesafe katetti. 'Kazan kazan' modeliyle geliÅŸtirilen anlayış Türkiye'yi farklı bir yere taşıdı. Türkiye mevcut dinamikleri ile olabildiÄŸince Afrika'da yeralmak istiyor.

Çin yeni kapitülasyonlar peÅŸinde

Birçok kıymetli elementin çok yüksek miktarlarda yer aldığı coÄŸrafyada Çin, kesenin aÄŸzını karşılıksız açmış durumda. Pekin'in büyük beklentisi; 10-15 yıl sonra bu ülkelerin zor durumda kalıp tüm madenlerini kapitülasyonlar çerçevesinde terk etmesi. Afrikalı bunu farketmiÅŸ gibi görünüyor. Çok zorda kalmadıkça Çinli ile birlikte oturmak istemiyor. Çinlinin egemenliÄŸine ve bağımsızlığına kast ettiÄŸini ve 15-20 yıl sonra canını dahi isteyeceÄŸini biliyor. Bu nedenle Türkiye anahtar bir ülke. Birlikte kazanalım yaklaşımı Afrikalıyı cezbediyor. Kara kıtanın yöneticileri, “Ne olur bizi bu insanların eline mahkum etmeyin, kurtarın' diyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.