Diyabet ilaçları tartışılıyor

Metabolik Cerrahi Vakfı BaÅŸkanı Doç. Dr. Çelik, “British Medical Journal'daki araÅŸtırmada çarpıcı sonuçlar var. Ä°laç çalışmalarının büyük bölümü ilaç firması sponsorlar tarafından finanse edilirken, yüzde 75'inde bir ilaç firması çalışanının da yazar olarak yer aldığına dikkat çekiliyor" dedi.

Doç. Dr. Çelik, "Hazırlanan rapor hakkında görüÅŸlerini paylaÅŸan serbest yayın danışmanlarından biri de, bu durumun diyabet ilaçlarının inanılırlığı hakkında ön yargı oluÅŸturma riskinin bulunduÄŸunu belirterek, ilaçlar hakkında yapılan çalışmaların üçte birinin, yazarların yüzde 0,8'i tarafından yapılmasının ciddi bir güç dengesizliÄŸini ortaya koyduÄŸunu söylüyor"

Metabolik Cerrahi Vakfı BaÅŸkanı Doç. Dr. Alper Çelik, söz konusu araÅŸtırmanın British Medical Journal'da yayınlandığını söylerken, “AraÅŸtırmada çarpıcı sonuçlar var." açıklamasında bulundu. British Medical Journal'da yayımlanan araÅŸtırmanın da son 20 yılda diyabet ilaçlarına iliÅŸkin araÅŸtırmaların yüzde 94'ünün ilaç firmaları tarafından finanse edildiÄŸini ortaya koyduÄŸunu dile getiren Çelik, böylece kanser ve kolesterol ilaçlarının ardından diyabet ilaçlarının da tartışma konusu olduÄŸunu ifade etti.
AraÅŸtırma sonuçlarına göre; 20 yılda ÅŸeker hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar hakkında yayımlanan klinik çalışmaların yaklaşık 3'te birinin aynı araÅŸtırmacılar tarafından yazıldığının ortaya çıktığını vurgulayan Çelik, ÅŸöyle devam etti:

"Binlerce klinik araÅŸtırmaya sadece 110 aynı isim katkıda bulunurken, bunlardan 11 'süper araÅŸtırmacının' yayımlanan bütün çalışmaların yüzde 10'undan sorumlu olduÄŸu ortaya çıktı. British Medical Journal'daki araÅŸtırmada çarpıcı sonuçlar var?. Ä°laç çalışmalarının büyük bölümü ilaç firması sponsorlar tarafından finanse edilirken, yüzde 75'inde bir ilaç firması çalışanının da yazar olarak yer aldığına dikkat çekiliyor. Hazırlanan rapor hakkında görüÅŸlerini paylaÅŸan serbest yayın danışmanlarından biri de, bu durumun diyabet ilaçlarının inanılırlığı hakkında ön yargı oluÅŸturma riskinin bulunduÄŸunu belirterek, ilaçlar hakkında yapılan çalışmaların üçte birinin, yazarların yüzde 0,8'i tarafından yapılmasının ciddi bir güç dengesizliÄŸini ortaya koyduÄŸunu söylüyor."

"TEDAVÄ° UYGULAMALARINI Ä°LAÇ FÄ°RMALARI BELÄ°RLÄ°YOR"
Doç. Dr. Alper Çelik, ilaçlarla ilgili yayınlanan tıbbi makalelerin sadece yüzde 6'sının ilaç firmalarından maddi destek almadığını, tıp camiasında bu araÅŸtırmaya bakılarak ilaç tedavilerinin hastalığı kiÅŸilerde sürekli kılıp kılmayacağının tartışıldığını kaydetti.
"Bu araÅŸtırma zaten hepimizin bildiÄŸi ama dile getiremediÄŸi bir çarpıklığı herkesin yüzüne vurdu" diyen Çelik, "Maalesef hem ülkemizde hem de dünyanın pek çok ülkesinde tıbbi tedavi uygulamalarını ilaç firmaları belirliyor. Sadece Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) gibi bağımsız organizasyonlar kendilerini bu durumun dışında tutmaya çalışıyor. Ancak, onların çözüm ortaklarına baktığınızda çoÄŸunun ilaç firması olduÄŸunu göreceksiniz" diye konuÅŸtu.

"Ä°NSÜLÄ°NLERÄ°N KÄ°LO ALDIRMADIÄžI Ä°FADESÄ° BÄ°R YALAN"
Ä°nsülin anabolizanın "birleÅŸtirici, bütünleÅŸtirici" bir hormon olduÄŸuna dikkati çeken Çelik, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Åžayet vücudunuz insülin üretiyor ama bunu kullanamıyorsanız, yani tip 2 diyabet iseniz insülin tedavisi ile baÅŸlangıçta bir rahatlama olacaktır. Ama zaman geçtikçe özellikle göbek çevresinde bir büyüme ile beraber kilo artışı söz konusu olacaktır. Doktora her gittiÄŸinizde de bu durum için suçlanacaksınız ve uygulanan insülin dozu her geçen gün artacaktır. Neticede kendinizi bir kısır döngü içinde bulacaksınız. Ä°nsülinlerin kilo aldırmadığı ifadesi bir yalan."

Çelik, her hekimin kendisine, “EÄŸer hastamın vücudu insülin üretiyor ama bunu kullanamıyorsa benim dışarıdan daha fazla sentetik insülin vermem doÄŸru bir tedavi mi?" diye sorması gerektiÄŸine belirterek, "Aklı başında her hekim bu çeliÅŸkinin farkına varmalıdır. En büyük yan etkisi kilo artışı olan bir ilacı, temel tedavi hedefi kilo kontrolü olan bir hastalıkta uzun süreli uygulamak ne kadar mantıklı?" ifadelerinde bulundu.

Bilimsel yayınların bir kısmının da taraflı olduÄŸunu savunan Çelik, ameliyatla ilgili ön yargıların bulunduÄŸunu, ameliyat yöntemleriyle ilgili hiçbir olumlu sonucun diyabet ile ilgili dergilerde yer almadığını, nadiren geliÅŸen olumsuz sonuçların dergilerde yayımlandığını ifade etti.

"Ä°LAÇLAR YÜZÜNDEN Ä°NSANLAR ÖLMÜYOR MU?"
Doç. Dr. Çelik, kilo problemi olan diyabet hastalarında en etkili tedavinin cerrahi müdahale olduÄŸuna deÄŸinerek, ÅŸunları ifade etti:
"Halkımızın da bazı konulara dikkat etmesi gerekiyor. Neden bazı medya organlarında neden ilaçlar ile ilgili hep iyi, ameliyatlar ile ilgili hep kötü haberler çıkıyor? Bunu sorgulamaları lazım. Ä°laçlar yüzünden insanlar ölmüyor mu? Bununla alakalı pek fazla haber göremezsiniz. Ama ne zaman bir ameliyatın sonu olumsuz oldu, hemen kendisine medyada yer bulabiliyor. ÇoÄŸu aynı gazete ve dergilerde benzer baÅŸlıklarla, hatta bazen de terbiye sınırını zorlayan ifadelerle yer buluyor. Halkımızın okuduklarını bir süzgeçten geçirip, ondan sonra yorumlamaları gerekiyor. Kimin neye hizmet ettiÄŸini anlamak çok da zor deÄŸil."

"TÜRKÄ°YE'DE DE LENFOMA ÇIKSIN Ä°STEDÄ°LER"
Ä°stanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Bölümü'nden Dr. Yavuz Dizdar, pratik olarak ilaçlarla ilgili tüm çalışmaların ilaç firmaları tarafından finanse edildiÄŸi ve yayınlandığını kaydetti. Dr. Dizdar yaptığı açıklamada:

"Ä°laç firmaları sadece ilaç üretmiyor. Tohumu da üretiyor, tarım ilaçlarını da üretiyorlar. Bunların hepsi ayrı üretiliyor gibi görünse de "Headquarter" diye bir yer var, bütün hepsini kontrol eden grup. Ne sonuca varacaktır konusunun sonunu da görebiliyorlar. Ben bir ilaç toplantısına katılmıştım. Headquarter denilen kiÅŸiyi silahlı bir bodyguard koruyordu. Gazetecilerin bulunduÄŸu bir ortamda bile korunuyorlardı" dedi.

Bundan 7 yıl önce ülkemizde yapılan bir lenfoma arama kampanyası olduÄŸunu kaydeden Dr. Dizdar, "Bu kampanya ilaç firması tarafından finanse edildi. Sebebini sorduÄŸunuzda, "Ä°laç firması neden Yunanistan'da lenfoma var da Türkiye'de yok konusunu merak ediyor." dendi. Bu açıklama "Biz Türkiye'den lenfoma çıkmasını istiyoruz. Siz bunu saptayamıyorsunuz. Hadi biz saptayalım" anlamına geliyor. Bu ÅŸekilde bakınca olay gerçekten ağırdır. Ara ara "Ä°laç firmaları kanserin tedavisini engelliyor mu acaba?" diye kendi kendime soruyorum. Tüm hastalıkları manipüle edebilirsiniz. Gıda o kadar konsolide oldu ki. Bakınca inek günde 8 litre süt verir. Ama yeme birÅŸeyler konulunca günde 40- 50 litreye kadar çıkabilirsiniz. Bunların hepsi de ilaç firmaları tarafından yapılıyor. Yem üreticisi kavramı yok, tüm ilaç firmaları yapıyor. Bunu yapan sizseniz, ülkeden de kaç hasta çıkacağını bilmeniz hiç de zor deÄŸildir" ÅŸeklinde konuÅŸtu.

"Ä°LAÇLAR ÖMÜR BOYU DÄ°YABET HATASI YAPIYOR"
Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit AktaÅŸ ise, dünyada her sene on binlerce tıbbi yayın çıktığını söylerken, "Bu yayınların yüzde 90'ı çöplük. Çünkü büyük kısmı çıkar sahipleri ya da ilaç firmaları tarafından finanse ediliyor. Maalesef bu çalışmalarda da temel konu para kazanmak, insan saÄŸlığı deÄŸil. DüÅŸünsenize, son 20 yılda yapılan diyabet ilaçlarının diyabet üzerindeki etkileriyle ilgili yayınların yüzde 30'unu aynı 110 kiÅŸi yapmış. Bütün yayınların 3'te biri 110'u aynı kiÅŸiler tarafından çıkmış. Bu yayınların sadece yüzde 6'sı ilaç firmalarından maddi destek almamış, yüzde 94'ü ilaç firmaları tarafından finanse edilmiÅŸ. Direkt maddi çıkar var." dedi.

Dr. AktaÅŸ açıklamasına ÅŸöyle devam etti:
"Genelde bütün bilimadamlarının da yeterliliÄŸi de çıkan yayınlara baÄŸlı gibi duruyor. Ama kaçı finanseli bunu sormazlar" derken, "Diyabeti iyileÅŸtirebildiklerini iddia ediyorlar. Oysa ki 1993 ile 2013 arasında ABD'de diyabet oranı 4 kat artmış. Türkiye'de 1998-2010 arasında diyabet oranı yüzde 85 arttı. Diyabet olmaya aday hasta oranı da yüzde 450 arttı. Diyabet, iyileÅŸebilen bir hastalık. Beslenme ÅŸekilleri, buÄŸdaydan- ÅŸekerden uzak durulursa, egzersiz yapılırsa iyileÅŸtirilebilir. Ama ilaçlarla kiÅŸiler ömür boyu diyabet hastası haline getiriliyor."