Sosyal Medya

Güncel

Taraf yazarı Belge: PKK'yı lanetlemeyi aklıma getirmem

Murat Belge: Bir Kürt siyasetçi olsam, egemen siyasetin talebiyle şu anda PKK'yı lanetlemeyi aklıma getirmem. Gördüğüm kadarıyla HDP'liler de öyle bir şey yapmıyor.



Taraf yazarı Murat Belge, AK Parti'nin defaatle dile getirdiÄŸi ve son olarak da koalisyon müzakereleri kapsamında yaptıkları görüÅŸmede de HDP'ye yaptıkları"PKK ile aranıza mesafe koyun" çaÄŸrısını irdeledi

''PKK'YI LANETLEMEYÄ° AKLIMA GETÄ°RMEM''

"Egemen siyaset ÅŸimdi bunu talep ediyor, Kürtler’in siyasi partisinden: 'Madem ÅŸöyle ÅŸöyle oldum diyorsun, PKK’yı lanetle!' diye bağırıyorlar" diyen Belge, Ben bir Kürt siyaset adamı olsam, bunu aklıma getirmezdim; gördüÄŸüm kadar, parti adına konuÅŸanlar da öyle bir ÅŸey yapmıyor"
 ifadesini kullandı. 

İşte Belge'nin o yazısı:

7 Haziran seçimi yaklaşırken düÅŸünüyordum: Bu seçim elbette ki Türkiye’nin yakın tarihinin yönünü belirleyecek, ama ayrıca iki siyasi partinin bundan böyle alacağı biçimi derinden etkileyecek… (“Ä°ki parti” yerine isterseniz “iki siyasi çizgi” diyebilirsiniz). Bunlar CHP ve MHP deÄŸil. Bunlar AKP ve HDP. Seçimden kazançlı çıksalar bir türlü, kayıpla çıksalar baÅŸka türlü, ama 7 Haziran’da alınan sonuç bu iki parti için çok önemli.

Nasıl olduysa oldu, 7 Haziran’ın kazananı ve kaybedeni benim gönlümden geçtiÄŸi ÅŸekilde belirlendi. Bu yeni biçimleniÅŸle HDP Kürt siyasi hareketinde “yeni” dememiz gereken bir rolü oynayabilecek noktaya geldi.

Her zaman olduÄŸu gibi, somut bir konjonktürün somut bir sonucu. AKP’nin kaptanının iç ve dış koÅŸullar karşısında kendi baÅŸlattığı “barış süreci”ni baltalamaya karar vermesi, CHP’nin Kürt sorunu karşısında kökenlerinden (ve bir kısım üyesinden) ileri gelen çaresizliÄŸi, solun bir “ağız”ının olmaması ve HDP’nin içindeki dengeler, daha da birçok ÅŸey bir araya geldi. Sonuç: AKP’ye giden Kürt oylarının önemli bir kısmı HDP’ye döndü. Batılı ölçülerde, sola açık, ”modern” bir demokrasiden yana olanlar (bu doÄŸrultuda konuÅŸan tek parti olan) HDP’ye döndü. Bunlara, “Barajı bir geçerlerse Tayyip havasını alır” diyen ve aslında hiç “HDP dostu” olmayanlar da eklendi.

Åžimdi yeniden seçim olsa HDP’nin oylarının biraz daha yükseleceÄŸi kanısındayım. “Nasıl olsa geçemez, oyumuz boÅŸa gider” diyenleri de çekebilecektir çünkü.

Bu durum, HDP’nin önünde ciddi bir potansiyel açıyor. Hepimiz biliyoruz: silâhlı gerilla savaşı yerine siyasi mücadele yolu bu. HDP ÅŸimdi bu ikincisini bu toplumda Kürt siyasi hareketinin ana çizgisi haline getirebilir, getirmenin bazı imkânlarına sahip. KoÅŸullar, bu hareketin çok-parçalı olmasını getiriyor. En güçlü varlık, daÄŸdakiler; ama çoÄŸunluÄŸun gözü, daÄŸdan adaya doÄŸru kayıyor. Bu koÅŸullarda “siyasi parti”, bu iki iradenin sözcüsü olmak durumundaydı –kendisi bir “irade” deÄŸildi. Åžimdi kendisi bir irade olabilir, belirleyici irade dahi olabilir.

Bu durumda “daÄŸ” ve “ada” bunu sindirir mi, kabullenir mi, bilemem. Olabilir.

Ben bir Kürt siyaset adamı olsam, ÅŸu konjonktürde, varımı yoÄŸumu sivil siyaset yoluna yatırırdım. Ama bunu yaparken, bundan önceki aÅŸamaların aktörlerine sırtımı dönmezdim. Buradaki egemen siyaset ÅŸimdi bunu talep ediyor, Kürtler’in siyasi partisinden: “Madem ÅŸöyle ÅŸöyle oldum diyorsun, PKK’yı lanetle!” diye bağırıyorlar. Ben olsam bunu aklıma getirmezdim; gördüÄŸüm kadar, parti adına konuÅŸanlar da öyle bir ÅŸey yapmıyor.

“Pentatlon”, “dekatlon” gibi bir ÅŸey bu. Yarışa yüzmeyle baÅŸladık, ÅŸimdi sıra koÅŸmada. Yüzmenin mantığı baÅŸka, koÅŸmanın mantığı baÅŸka. “Burada silâhlı eylem yapmayın” diyor HDP. Bunu, yüzde 13 oy alarak barajı aÅŸmış ve 80 milletvekili çıkarmış bir parti olarak söylüyor.

Bu yeni durum karşısında MHP’nin benimsediÄŸi tavırlara bir mantık bulmak zor. Bunun tek cevabı, görülebilir cevabı, MHP’nin karşısında silâhla gerilla savaşı yapan bir Kürt hareketi görmek istemesi olabilir. Ama onu ve sonuçlarını göreceÄŸimiz kadar görmüÅŸtük. Ne sonuç alındığını da görmekteyiz. Devlet Bahçeli’nin bu noktada böyle bir çizgiyi seçmesinin kendi tabanında da sevinç yarattığını düÅŸünemiyorum. Yoksa, böyle kangren halinde bir vurkırın sürüp gitmesi MHP’nin kendine kadro devÅŸirmesi için elveriÅŸli bir zemin mi yaratıyor.

Neyse, belki zaman içinde daha iyi anlarız böyle davranmanın nedenlerini.

Sonuç olarak 7 Haziran HDP’nin duruÅŸunu, konumunu derinden (ve bana göre mümkün olan en olumlu biçimde) etkiledi. Aslında, sözlük anlamının yanı sıra, mecazi anlamda da, baraj aşıldı. Bu, her ÅŸeyden önce, bir “gelecek perspektifi” demek. Yani, “kendi elinle kuracağın bir gelecek parti perspektifi” demek.

Seçim, milyonlarca insanın iradesi, bu sonucu, bu çok önemli sonucu yarattı.

Bunun deÄŸerini bilmek gerek.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.