Sosyal Medya

Güncel

Özışık: Siz o sözü hiç duymadınız mı şekerim?

Gazeteci yazar Süleyman Özışık, bugün yayınlanan yazısında, PKK'ya söz geçiremediklerini iddia eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ve onu parlatanları eleştirdi.



İşte o yazı:

PKK 3 yıl aradan sonra DoÄŸu ve GüneydoÄŸu'da terör estirmeye ve kan akıtmaya yeniden baÅŸladı. Bu kez izlenen taktik çok ilginç.

PKK saldırdıktan çok kısa bir süre sonra HDP'nin yöneticileri çıkıp, "Elimizde bu saldırıları devletin yaptığına dair bilgiler var. devlet yapmadıysa ispatlasın" diyor.

Önceki gün buna benzer bir olay Ardahan'da yaÅŸandı. Bölgede bir minibüs birileri tarafından çapraz ateÅŸe tutuldu ve olayda bir sivil hayatını kaybetti.

İyilikseverlere bakın hele!

Elazığ Belediye BaÅŸkanı Mücahit Yanılmaz'ın ÅŸeçim öncesi önemli bir vaadi vardı.

SeçildiÄŸi takdirde ekonomik durumu iyi olmayanlara aylık 100 lira harcama limiti olan sosyal kart verecekti. Bu kartlara her ay 100 lira yüklenecek ve kart sahipleri istedikleri marketten istediÄŸi alışveriÅŸi yapacaktı.

Bu kartlar sayesinde insanlar belediye kapılarında bekleyen dilenciler gibi muamele görmeyecekti.

Sistem aslında diÄŸer bütün belediye veyahut yardım kuruluÅŸları için örnek olacak bir çalışmaydı.

Sözünü tuttu Mücahit Yanılmaz. Ama gelin görün ki takdir edilmesi beklenirken eleÅŸtirilerin hedefi haline getirildi.

Neden mi?

Bu kartları ihtiyaç sahiplerine dağıtırken çekilen fotoÄŸraflar medyaya düÅŸtü diye.

EleÅŸtirileri bir görseniz...

Vay efendim veren el alan eli görmemeliymiÅŸ. Yok efendim ÅŸov yapmış. Yok sevabı fotoÄŸraflayarak kayıt altına aldırmış, falan filan...

Hani haberi dikkatlice okumasanız, adam kendisine 50 rezidans almış sanırsınız. Dersiniz ki zimmetindeki paraları Kıbrıs'taki kumarhanelerde yemiş! Dersiniz ki belediyesini bazı belediye başkanları gibi milyarlarca borcun altına sokmuş!

Bir yaygara ki sormayın..

MÄ°T tırlarının görüntülenmesini, devlet sırlarının afiÅŸe edilmesini normal gören haysiyetsizler, örnek teÅŸkil edecek bir çalışmanın duyurulmasına epey bozulmuÅŸ.

Onlar himmet paralarını kiliseye bağışlarken iyi, BaÅŸkan Yanılmaz halkından gelen parayı fakirlere aktarırken kötü!

Siz deÄŸil miydiniz, "Suriyeliler bizim fazladan yiyeceÄŸimiz ekmeÄŸimizi yiyor. Onları geri göndermeliyiz" diyen.

Ne zaman insan oldunuz da fakir fukaranın halini anlamaya başladınız yahu?

Olayın üzerinden yarım saat geçmeden, yayın organları DÄ°HA, "Jandarma minibüse ateÅŸ açtı. Yaralıları ölüme terkedip kaçtı" diye bilgi geçti. Hemen ardından HDP'nin yöneticileri benzer yönde açıklamalar yapıp TSK'yı suçlamaya baÅŸladı.

Sonra ortaya çıktı ki, PKK'lı töreristler o minibüste özel harekat timlerinin olduÄŸunu sanıp ateÅŸ açmış. Nasıl pusu kurduklarıyla ilgili telsiz konuÅŸmaları yayınlanmasına raÄŸmen HDP'li yöneticilerden çıt çıkmıyor.

Hala pişkin pişkin ortalıkta dolaşıp, "Ama biz barış istiyoruz" diyebiliyorlar.

Seçimden önce "HDP'nin barajı aÅŸması 76 milyon insanın yüreÄŸinde tamiri tesellisi mümkün olmayan yaralar açacak" diye yazmış, "Yakın zamanda göreceksiniz. HDP daÄŸdaki PKK'dan aldığı talimatlar dışında söylem geliÅŸtiremez" demiÅŸtim.

"Halkların kardeÅŸliÄŸi için HDP'ye oy veriyorum" diyenler bizi "umut katili" ilan etmiÅŸ, aÄŸdalı sözlerle eleÅŸtirmiÅŸti.

Onlara göre HDP'nin barajı aÅŸması demek bu topraklarda barış sancağının göndere çekilmesi demekti. Onlara göre AK Parti savaÅŸ, HDP barış isteyen taraftı. Onlara göre savaÅŸ isteyen AK Parti'nin önüne geçmek için tek çare HDP'ye oy vermekti.

"Ä°ktidar çalsa da çalışıyor" palavrasından yola çıkarak AK Parti taraftarlarını eleÅŸtirenler, 6-8 Ekim olaylarında 51 kiÅŸiyi tek talimatı ile öldürten Selahattin DemirtaÅŸ'ı, "Katil ama iyi saz çalıyor" diye savunacak kadar rezilleÅŸtiler. Yaptığı ergen esprilerini bile, "Ayyy ama çok güzel konuÅŸtu yaaa" diyerek parlattılar.

Erdoğan'ın elini zayıflatabilmek yaptıkları bu maskaralığın adını "gazetecilik", Erdoğan'ı ve savunmanın adını da "yandaşlık- yalakalık" koydular. Nişantaşı, Etiler, Bağdat Ceddesi'ndeki ikoncanlara bile sevdirdiler adamı.

"Bizim Meclis'e girmemizle birlikte bu topraklara barış gelecek" diyen DemirtaÅŸ yakılan tırların, haince ÅŸehit edilen veyahut yaralanan masumların suçunu devlete atıyor. "PKK'nın silah bırakmasını istiyorum ama benim söylememle silah bırakmazlar" diyor.

Açık açık, "Ben Kürt sorununu çözecek durumda deÄŸilim. Ben PKK'ya talimat verecek pozisyonda deÄŸilim, aksine onlardan talimat alacak pozisyondayım" diyor.

Hem PKK'ya katılan abini, "Dağda insanlık onurunu koruyor" diye savunacaksın. Hem de, "Ben PKK'nın silah bırakmasını istiyorum ama, beni dinlemezler" diyeceksin.

Demek ki insanlık onurunu korumak için deÄŸil, daÄŸda yediÄŸini ÅŸehirde kusmak için katılmış PKK'ya. Silah bırakmasını istediÄŸine göre meselenin elle tutulacak onurlu bir tarafı yokmuÅŸ!

"Seni dinlemeyeceklerini biliyordun da neden aylarca yalandan barış masalları anlattın" diye soran yok!

Ey DemirtaÅŸ'ı parlatan medya. Ey HDP'ye oy veren ikoncanlar. Mikrofon sizde... YüreÄŸiniz yetiyorsa o barış kelebeÄŸi ilan ettiÄŸiniz DemirtaÅŸ'a ÅŸu soruları sorun:

"Silahlanmaya gelince dinliyor ama, silahsızlandırmaya gelince niye dinlemiyorlar?" diye sorun.

"Sokaklara dökülürken, 54 kiÅŸinin canına kıyarken dinliyorlar da, 'Silah bırakın. Öldürmeyin' deyince niye dinlemiyorlar" diye sorun.

"Madem bir fonksiyonun yoktu, o zaman Meclis'te işin ne? Neden baraj da baraj diyerek ortalığı velveleye verdin?" diye sorun.

"Medem seni dinlemeyeceklerdi. Neden 'Biz olmazsak savaÅŸ yeniden baÅŸlayacak"' diye o itlerle bu milleti tehdit ettiniz?" diye sorun.

Oy verdiÄŸiniz partinin mensupları, "Halk bize Öcalan'ı serbest bırakmamız için oy verdi" diye beyanatlar veriyor. Barajlar bombalanıyor, karakollar basılıyor, masum insanlar öldürülüyor, ekmeÄŸinin peÅŸinde olanların kamyonları, tırları yakılıyor.

Åžeref ve izzet sahibiyseniz, "Biz size bunun için oy vermedik"diyerek hesap sorun! Siz sormadıkça bunun devamı gelecek...

Ä°ÅŸin daha kötüsü ne biliyor musunuz?

"Benim sözümü dinlemezler" diyen sevgi ve barış kelebeÄŸiniz Selahattin DemirtaÅŸ yakın zamanda yeni söylemlerle karşınıza çıkacak. "Onlar ancak Öcalan'ın serbest bırakılması karşılığında silah bırakır" demeye baÅŸlayacak.

Bunun yolunu yapıyor şimdiden..

Hiç ÅŸaşırmış gibi yapıp, "Ay nooldu bu adama böyle, anlayamıyoruz ÅŸekerim?" demeyin! Yoksa siz, "Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin" sözünü hiç duymadınız mı ÅŸekerim?

Anlamadıysanız, başka şekilde anlatayım.

Adamlar yıllarca GüneydoÄŸu'da katır sırtında kaçakçılık yapıp durdu. Son seçimde bu taktiÄŸi Batı'da uyguladılar. Buldukları katırlar sayesinde bol bol oy kaçakçılığı yaptılar!

GeçmiÅŸ ola...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.