Güncel
Demirtaş: PKK'ya silah bıraktıramayız
PKK'nın silah bırakması tartışmalarıyla ilgili konuşan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Biz HDP olarak PKK'ya silah bıraktıramayız. PKK ile aramızda organik bir ilişki yok" dedi.
Diyarbakır'da yerel olarak yayımlanan Özgür Haber Gazetesi'ne konuÅŸan HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ, PKK'nın silah bırakmasıyla ilgili açıklamalar yaptı. BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu'nun sık sık, "Çatışmasızlık yetmez, silahsızlanmadan da bahsedilmek zorunda" diyerek seslendiÄŸi HDP lideri DemirtaÅŸ, PKK'ya silah bıraktırma gibi bir durumları olmadığını söyledi. Bunu sadece PKK'nın cezaevindeki lideri Abdullah Öcalan'ın yapabileceÄŸini belirtti. Kendilerinin parlamento kısmındaki muhatap olduÄŸunu söyleyen DemirtaÅŸ'ın sözleri ÅŸöyle:
"Çözüm süreci Abdullah Öcalan'ın hükümete yazdığı bir mektupla baÅŸladı. PKK üzerinde halen tek etkili liderdir. Kürt halkının önemli bir kısmı tarafından da halk önderi olarak görülür. Kendisi tümüyle OrtadoÄŸu'da demokrasi, birlikte yaÅŸamdan yana bir çizgi ortaya koymuÅŸ. Bu ağırlığının çözüm süreci için bir ÅŸans olduÄŸunu görmek ve düÅŸünmek gerekir. Biz HDP olarak PKK silah bıraktıramayız, yani çaÄŸrı yapsak dahi PKK bunu anlamlı bulabilir, deÄŸerli bulabilir fakat kesinlikle bunu bir talimat olarak algılamaz. Çünkü PKK ile aramızda alt üst iliÅŸkisi yok, hiyerarÅŸi yok, bir organik iliÅŸki yok. Ama Öcalan öyle deÄŸil. Öcalan PKK üzerinde çok etkilidir ve Sayın Öcalan'ın halk üzerindeki gücünü herkes bilir. Dolayısıyla müzakerelerin doÄŸrudan onunla yürütülmesi, silahsızlanmasının da bu baÅŸlık altında ele alınması ÅŸarttır. HDP tüm bu çözüm sürecinin siyasi sorumluluÄŸunu taşıyabilir. Parlamento ayağının, yasal, anayasal zeminde yapılacakların tamamının muhatabıdır. Tüm bu görüÅŸme trafiÄŸinin de aynı zamanda mekanizmasını kuran HDP'dir. Hem Ankara, hem Ä°mralı, hem Kandil ile görüÅŸebilen tek güç HDP'dir. Bu görüÅŸme trafiÄŸini yeniden organize edebiliriz ama parlamento ayağında muhatap elbette ki HDP'dir."
"Öcalan'ı hiçleÅŸtirecek bir formül gerçekçi deÄŸil"
"Sadece HDP de deÄŸil aslında tüm partiler kendini muhatap gibi görmeli ve sorunun çözümünde kendini sorumluluk sahibi görmeli. Biz silahlar konusunda Öcalan kadar etkili olamayız. Bu bir gerçektir. Bunun dışında bir gücümüz, bir etkimiz olsaydı bunu kullanmakta elbette ki çekinmezdik. Ama gerçekçi olmamız gerekiyor. Yani 'buyurun, gelin, müzakereyi biz yürütelim' dersek, PKK bunu kabul etmezse, bu durumda silahlar konusunda bizim yapabileceÄŸimiz çok bir ÅŸey kalmaz. Ama siyasi muhataplık parlamento ayağında elbette ki muhatap olmaktan çekinmeyiz ve kaçmayız. O nedenle Öcalan'ı dışlayan bir müzakere formülü gerçekçi deÄŸildir. Herkes bu konuda gerçekçi davranmalı ve yıllarca Öcalan'sız çözüm arayışlarının sonuç almadığını görerek, artık zaman kaybından vazgeçilmelidir. HDP önemli ve güçlü bir aktördür, meÅŸruiyetini halktan alan bir aktördür. Ama Öcalan'ı hiçleÅŸtirecek bir formül de gerçekçi olmadığı için HDP de böyle bir tutum içinde olamaz."
Cumhurbaşkanı'na eleştiri
Selahattin DemirtaÅŸ, Öcalan ile görüÅŸmelerin durduÄŸunu ancak devam etmesi gerektiÄŸini de ifade etti.
"Dolmabahçe'de iyi bir noktaya gelindi, bir mutabakat metni açıklandı ve tarafların o mutabakat metninde yazılı olan ÅŸeylerin gereÄŸinin yapılması aÅŸamasına geçilecekti. Neydi o 10 maddelik Dolmabahçe mutabakatı? Ä°mralı'da müzakere edilmeye baÅŸlanacaktı. EÅŸ zamanlı olarak Öcalan PKK'ya silah bırakma kongresini toplama çaÄŸrısı yapacaktı. Aynı hafta içinde bunların gerçekleÅŸmesi bekleniyordu. Ama ÅŸöyle bir ÅŸey yaÅŸandı: CumhurbaÅŸkanı bu maddelerin müzakere edilmeden PKK'nin bir an önce 'Silahları bıraktım' ÅŸeklinde çaÄŸrı yapmasını dayattı. Bunu göremeyince de seçimde 'Dolmabahçe mutabakatı ne iÅŸimize yarayacak?' diye sormaya baÅŸlayacak. Seçim anketleri de gösterdi ki; Dolmabahçe mutabakatından AKP büyük bir siyasi rantla, kârla çıkmıyor. Dolayısıyla hemen süreci bozup milliyetçiliÄŸe oynamaya karar verdiler."
"Öcalan ile konuÅŸmak savaÅŸmaktan daha kötü olamaz"
HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı DemirtaÅŸ çözüm sürecinin yeniden canlanması için önce kamuoyu desteÄŸinin çok önemli olduÄŸunu, halk barış istiyorsa hükümetlerin ve siyasetçilerin bundan kaçamayacağını ifade ederek, "Bunun için de halkın sadece Kürtlerin deÄŸil Türkiye'nin her yerinden barış sesinin daha yükselmesi lazım. 'Biz içeride ve dışarıda barış istiyoruz' demesi lazım insanların. Medyadan sesin çok yüksek, gür çıkması lazım. Ne Suriye'de ne içeride savaÅŸ istemiyoruz demesi lazım. 'Oturun bir masada ve bu iÅŸi bitirin' demesi lazım. Yani bir masada oturup Abdullah Öcalan ile konuÅŸmak savaÅŸmaktan daha kötü olamaz herhalde. Ülkenin gençlerinin ölümünden daha kötü olamaz. Türkiye'nin artık bu kibirli tavırlardan çıkması lazım. Büyük devletler sorunlarını konuÅŸarak çözebilen, bu erdemi gösterebilen devletlerdir. Meseleye kan davası olarak bakamazlar" dedi.
Kaynak: DHA
Henüz yorum yapılmamış.