CIA eski Direktörü: En önemli müttefiğimiz Kürtler

CIA eski Direktörü Michael Hayden Suriye ve Irak diye devletler kalmadığını ve Kürtler‘in ABD’nin en önemli müttefiÄŸi olduÄŸunu söyledi.

Hayden, Kürt güçlerine doÄŸrudan silah verilmesinden yana olduÄŸunu söyledi.

CIA eski Direktörü’nün, Almanya’da yayımlanan “DIE WELT“ gazetesiyle röportajı ÅŸöyle:

Obama Hükümeti, Irak’ın yine tek parça kalmasını istiyor mu?

Hükümetin resmi politikası bu yolda. Ve bu düÅŸünce bizim kararlarımızda da oldukça etkili. ÖrneÄŸin; Kürtler’e silah verme konusunda... Bana göre Kürtler bizim en önemli müttefikimiz. Öyle de kalacaktır. Çünkü Rojava’daki koalisyon onların çıkarınadır.

Irak Ordusu'nu görüyorsunuz! Enbar’ı tekrar kontrolü altına almaya çalışıyor mu? Åžahsen ben görmüyorum! Peki Irak Ordusu’nun Musul’u tekrar alacağına inanıyor musunuz? Bu da olmayacak. Tikrit’i ele geçiren de Åžii milis gruplarıydı. Ayrıca BirleÅŸmiÅŸ Milletler Irak ve Suriye’deki durumu normale dönüÅŸtürecektir. Her biri birer sandalye sahibi olacak.

Irak’ı federal ya da adem-i merkeziyetçi olarak düÅŸünebiliyor musunuz? Çünkü Ä°ran ve Türkiye bağımsız Kürdistan’ı kabul etmeyecektir. Bu durumda Washington kabul edecek mi?

Washington desteÄŸini fazlasıyla gösteriyor. Kaldı ki hafızamızı yenileyebiliriz... Tarihe baktığımızda, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu burada üç vilayetten oluÅŸuyordu. Kürt, Sünni ve Åžii… Yani Musul, BaÄŸdat ve Basra vilayetleri… Åžimdiki dönemde ise Irak diyoruz. Bu bölünme tarihsel bir bölünmedir.

Suriye ve Irak’ın eski haline geleceÄŸine inanmıyorum. BaÅŸka alternatifler bulmamız gerekiyor. Bu nedenle Kürtler’in doÄŸrudan silahlanmasını destekliyorum.

IŞİD’le bundan sonra nasıl mücadele edeceksiniz?

HerÅŸeyden önce, karşı tarafı zayıflatmak gerekiyor. Çünkü bizim kendimizi koruma hakkımız var. Hava saldırıları düzenleyerek örgütün lojistik ve merkezi karargahlarını vurmamız gerekiyor. Ayrıca koalisyon güçlerini korumamız gerekiyor. Mısır, Suudi Arabistan, Türkiye ve muhalif Arap ÅŸeyhlerinin desteklenmesi lazım. Ilımlı Ä°slam’ın da…

Tam olarak ne demek istiyorsunuz?

17’nc, Yüzyıl’da Otuz Yıl SavaÅŸları’nda dini bir neden vardır. Ayrıca modern Avrupa tarihçileri Vestfalya AnlaÅŸması‘yla din ile devlet iliÅŸkilerini birbirinden ayırdı. Oysaki Ä°slamiyet’te hiçbir zaman böyle bir giriÅŸim olmadı. Belki de hiç olmayacak.

Ancak bu savaşın Ä°slam’la ilgili bir savaÅŸ olmadığını söylemek yanlış olur. Her yönden Ä°slam’ı ilgilendiren bir durum ve burada bize düÅŸen ılımlı Ä°slam’ı savunanları desteklemek.

Ilımlı İslam var mı?

Elbette ki var. Ve de yakınımızda! Ne kadar kötü ve sert olsa da, Mısır Devlet BaÅŸkanı Abdulfettah el-Sisi’yi alternatif olarak görebiliriz. El-Ezher Üniversitesi'nde yaptığı konuÅŸma oldukça dikkat çekiciydi. Ä°slam içinde olaÄŸanüstü bir devrim çaÄŸrısında bulundu. Bu konuÅŸma Kahire'nin tekrar askeri yardım almasına neden oldu.

Obama Hükümeti‘nin nükleer enerjiden dolayı Ä°ran’a yaklaÅŸmasının, Sünniler arasından güvensizliÄŸe neden olduÄŸu söyleniyor. Siz ne düÅŸünüyorsunuz?

Bu soruyu Obama Hükümeti’ne sormanız gerekiyor. Bana göre 1979’da el-Kaide ve Tahran arasında ideolojik bir bakış açısına neden oldu. Ve Batı’yla çatışma yaÅŸanmasına neden oldu.

Evet ama Ä°ran uluslararası arenada uzun vadeli bir strateji yürütüyor?

Kissinger’ın bir sorusu vardı. “Ä°ran bir devlet mi? Ya da bir ideoloji mi?” Bu konuda Ä°ran’ın karar verdiÄŸinden ben emin deÄŸilim.

Ä°ran ile nükleer anlaÅŸmanın kısa zamanda olacağına inanıyor musunuz? Bu sizi rahatsız etmiyor mu?

Bu konuda çok rahatsızım. Hatta nükleer sanayiye sahip olan ülkeler 12 ay içinde Ä°ran’a bomba yapma imkanı veriyor.

Peki Çin bu konuda Wasihgton’a düÅŸman olabilir mi?

Çin Washinton’a düÅŸman deÄŸil. Ancak rekabet var. En büyük tehlike Ä°slam Devleti (IŞİD kastediliyor) tehlikesidir. Amerika, Ä°ran ve nükleer silahlanma sorunu da ciddi bir tehdit, bu konuda biraz daha zaman var. Çin bizim düÅŸmanımız deÄŸil, Ancak dünya barışının geleceÄŸi açısından da çok önemli bir sorun.

Kaynak: Rudaw