Sosyal Medya

Güncel

Madımak olayı öncesi Aziz Nesin röportajı

Madımak olayından önce TGRT'ye röportaj veren Aziz Nesin, yaptığı açıklamalarla büyük tepki çekmişti. Hatta bu açıklamalar, Madımak olayına zemin hazırlayan etkenlerden biri olarak gösterildi.



İşte Aziz Nesin'in o konuşması:

TGRT:4. Pir Sultan Abdal Etkinlikleri'ne geldiniz. Burada konuÅŸmacı olarak konuÅŸtunuz, KültürMerkezi'nde konuÅŸtunuz. Tabi, ilginç sözler, kendinize özgü ilginç sözler var bunların içinde. "Ben dinsizim." Åžeklinde ifadelere yer verdiniz. Tabi, bazı insanlarımız, Müslüman camiası bilhassa bundan rahatsızlık duyuyor.

Aziz NESÄ°N: Niye ben mecbur muyum, Müslüman...
TGRT: Yok efendim, ondan deÄŸil tabi.
Aziz NESÄ°N: Böyle birÅŸey var mı, niye rahatsız oluyorlar? Ben Müslümanlardan rahatsız olmuyorum;
onlar niye benden rahatsız oluyorlar?

TGRT: Åžuna baÄŸlıyorlar; Salman RüÅŸdi'nin kitaplarından siz tercüme ediyorsunuz, yazıyorsunuz;
Aydınlık Gazetesi'nde çıkıyor, Peygamber efendimizin...
Aziz NESÄ°N: Aydınlık Gazetesi'nde çıkan Salman RüÅŸdi, bana ait deÄŸildir. Onu da yazdım. Burada bu
gazeteyi okursanız, görürsünüz. Ä°ki, üç, dört gün önce, Salman RüÅŸdi'nin ajansına cevap verdim. Bu
gazetede çıkan bölümleri ben çevirmedim; zaten kitabı da ben çevirmiyorum, baÅŸkasına
çevirttiriyorum. O yazı var, o yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Üç gün veya dört gün oldu. Ben,
Müslümanlardan hiçbir zaman rahatsız deÄŸilim; Müslümanlar da alışsınlar, benden rahatsız
olmasınlar. Ben Müslüman olmaya mecbur deÄŸilim. Ama Müslümanlara ve dinlere saygım var. Yani,
bir insan taÅŸa tapıyorsa, namusluca ve içtenlikle saygım var. Bana ne, kendi sorunudur o.
Müslümanlara saygım var; aynı özellikle, daha çok saygım var. Çünkü ben çok Müslüman bir aileden
geliyorum. Onun için ben, Ä°slam, Ä°slami hareketten ya da ondan yana deÄŸilim. Bu, benim kendi
sorunum. Birisi hakaret ediyorsa, etmesin demem; ya da Hıristiyanlığa ediyorsa, etmesin demem.
Cevap verdiniz; cevap, medeni insanlar kendisine yapılan haksızlığa karşı yanıt verir, yani böyledir.
Böyle saldırarak, öldürerek, hırlayarak filan deÄŸil, uygar insansa, uygarlığın gereÄŸini yerine getirir.

TGRT: Yalnız, Müslüman camiası Peygamber efendimizin namuslarına, mübarek zevcelerine dil
uzatılmasından elbette ki imtina ediyorlar, rahatsız oluyorlar; bu konuda da tabi tahrik oluyorlar.
Aziz NESÄ°N: Olsunlar, cevap verirler; tahrik olunca insan saldırmaz ki, ya da ÅŸey gibi...
TGRT:Bakın, bu Sivas'ta dağıtılan bir belge; bilmem gördünüz mü? Sizinle ilgili bir sürü yazılar var
burada.

Aziz NESÄ°N: Olsun, alayım. Ver, altında imzaları var mı?
TGRT: Yok, sadece dağıtmışlar.
Aziz NESÄ°N: Öyle Müslüman olur mu; altına imzasını atar.
TGRT: Yalnız, ÅŸurada efendim, sürekli siz Müslüman aileden geldiÄŸinizi ifade ettiniz.
Aziz NESÄ°N: Evet
TGRT: Orada Müslümanlarla ilgili ve ayetlerle iltibas edilmiÅŸ...
Aziz NESÄ°N: Evet
TGRT: Allah yolunda, vesaire ifade ediyorlar.
Aziz NESÄ°N: Evet

TGRT: Tahrik olduklarını ifade ettiklerini söylüyorlar.
Aziz NESÄ°N: Olsunlar, ne yapalım; tahrik olunca insan saldırmaz. Tahrik olunca, herkes tahrik olunca,
tahrik derecesine göre tepki gösterir. Medeni insanlar, aydın insanlar da bu tepkiyi yazı ile,
konuÅŸarak, bildirerek anlatırlar. Yoksa böyle hart diye saldırmazlar. Adamı öldürmeye kalkmazlar,
vurmaya, dövmeye kalkmazlar.

TGRT: Yani, tartışma zemini istiyorsunuz bu konuda.
Aziz NESÄ°N: Elbette istiyoruz. Zaten, Aydınlık Gazetesi'nde bunun tartışma zemini açıldı ve gerçekten
Müslüman olanlar, Müslüman aydınlar yanıtlar verdiler; ille kabul etmesi gerekmez. Salman RüÅŸdi'nin
kitabından dolayı, bu böyle bir kitap yazıldığından dolayı, ben memnun deÄŸilim; ama bu kitabın
yasaklanmasına karşıyım. Hiçbir kitabın yasaklanması doÄŸru deÄŸildir. Laik Türkiye'de bu hiç olmaz,
hiçbir zaman olamaz. Müslümanlar bundan rencide olurlar ve yanıt verirler.

TGRT: Ama, Aydınlık Gazetesi'ni bütün camia okumuyor, herkes okumuyor; herhalde 13 -- 14 bin gibi
bir tirajı var. Kamuoyuna da deklare ediyorlar her şeyi ile. Bunu başka bir tartışma zemininde
ayarlayamazsınız. Başka bir gazeteye veya ben tartışmak istiyorum veya kamuoyuna bu konuda
mesajınızı söyleyelim...
Aziz NESÄ°N: 13 bin, 15 bin satıyorsa, bu az bir rakam deÄŸildir. Oraya yanıt verirler, orada konuÅŸurlar
veya kitap çıkarırlar veya kendi dergilerinde yayımlarlar. Bakın, ÅŸimdi yalan söylüyorlar. Burada bunlar
herhalde Müslüman gazeteler, kesin yalan söylüyorlar; burada yalan dolu, bunlar nasıl Müslüman?
Yani, Salman RüÅŸdi'nin yaptığından daha alçaklık yapıyorlar. Müslüman, benim söylediÄŸim lafları
söylüyorlar. Lafa bak; yani "Müslüman Mahallesinde salyangoz satılıyor." Böyle tahrik ederek, asıl
tahrik bunlar. Neyi tahrik ediyorlar? Vursunlar, kırsınlar. Ondan sonra, baÅŸları göklere erecekler.
Müslümanlık adına yapılan bu, burada da öyle, burada da öyle.

TGRT: Tabi, Sivas ÅŸu anda kozmopolit bir yer olduÄŸu için, duyarlılık... Åžöyle; ÅŸimdi, 1978?de bir hatırası
var Sivas'ın, coÅŸkun bir hatırası var, tereddüt ve endiÅŸe içerisinde; haliyle böyle yazılar dökülebiliyor.
Aziz NESÄ°N: Kozmopolit deÄŸil, kozmopolit buna denmez. Ä°stanbul'a kozmopolit denilebilir belki bir
ölçüde; ha, mozaik... Mozaik var olsun; her mozaik karşısındakinin inançlarına saygı duymalıdır. Öyle
saldırmak yok; öyle ÅŸey gibi, uyuz, kuduz, sırtlan gibi höt diye sen benim...

TGRT: Ama efendim, Salman RüÅŸdi'nin yazdığı kitapta peygamber efendimizin zevcelerine dil uzatma
var. Bunun nasıl tartışma zemini olabilir ki?
Aziz NESÄ°N: Olabilir, olabilir, ben onu onaylamıyorum, tasvip etmiyorum. Ben, yasaÄŸa karşıyım. Varsa,
delilleri ile karşı gelirsiniz; ya gelirler, delilleri ile karşı gelir, kanıtları ile ortaya koyarlar. Bu adam yalan
söylüyor, derler, eÄŸer akıllı bir toplumsa, Türk toplumu bakar, yalanı hangi doÄŸru anlar.

TGRT: Ayetler bu konuda efendim.
Aziz NESÄ°N: Tabi, ayetler var. Ä°ki taraf da ayetlerini, kanıtlarını koyarlar. Ben hiçbir peygamberin
ailesine, hatta bugün yaÅŸayan insanların ailesine saldırmaktan yana deÄŸilim. Böyle bir ÅŸey olmaz.
Saldırıldı diye yasaklamaktan yana deÄŸilim veya saldırıldı diye o adamı öldürmekten de yana deÄŸilim.

TGRT: Aman efendim; iktibas etmekle bunu yapmış oluyorsunuz. Yani, bakın peygamberler
müminlerin kendi canlarından ileridir. Bunun hanımları da müminlerin analarıdır, diye ifade ediliyor
burada.
Aziz NESÄ°N: Ben mümin de deÄŸilim, anam da deÄŸil benim.

TGRT: Ashaf suresinde öyle ifade ediliyor. Mümin olmayabilirsin, ama tabi bundan Müslümanlar
duyarlılık gösterir haliyle.
Aziz NESÄ°N: Duyarlılık, öldürmek deÄŸildir arkadaÅŸ.

TGRT: Muhakkak, öldürme taraftarı olamaz, öyle bir ÅŸey...
Aziz NESÄ°N: Bitti, yumrukta deÄŸildir, vurmakta deÄŸildir; tepki göstermeye hakları var, göstersinler.
TGRT: Öyleyse, tartışmak gereÄŸi konuyu mütalaa edelim diyorsunuz.
Aziz NESÄ°N: Elbette, ben, ben aslında yasaÄŸa karşıyım. Yoksa Salman RüÅŸdi'yi seviyorum, bayılıyorum;
çok güzel kitap. Bunları da yazdım burada, daha geniÅŸ olarak yazdım. Lütfen okuyun bu gazeteyi.
TGRT: Bir de, Kültür Bakanı da yasakçı baÅŸkan oluyor, yasakçı bakan oluyor. Zira, bazı kitapların
dağıtılmasında iktibas edilmesine karşı geliyor. Yasakçı, nasıl yasakları kaldıracağım diye geldi.

Aziz NESÄ°N: Ben, Fikri SaÄŸlar'ın avukatı deÄŸilim; bana niye soruyorsun bunu, kendine sor.
TGRT: Evet, ama siz onun düzenlediÄŸi kültür etkinliÄŸine katıldınız. Efendim, burada bir çeliÅŸki çıkmıyor
mu?
Aziz NESÄ°N: Aa, Allah Allah; ben (Namık Kemal) Zeybek' in zamanında Kültür Bakanlı' nın ÅŸûrasına da
katıldım, (Namık Kemal) Zeybek zamanında... Yani, ben avukatıyım onun bir Kültür Bakanı beni
çağırıyorsa, bir toplantıya nice olduÄŸu için, bir tane, iki tane deÄŸil.
TGRT: Herkes okumuyor ki bunu.

Aziz NESÄ°N: Burada sizin televizyonunuzu herkes dinliyor mu? Benim alanım o kadar; o kadar
yazıyorum, yazabildiÄŸim alan bu. Bu sizin televizyonunuzda bir parça söyledim bu konuyu aslında.
Gerçek Müslümanlar, gerçek Hıristiyanlar, neyse, dindar tartışmadan, dindarlar tartışmadan yana
olmalıdır, kavgadan, kavgayla bir ÅŸey çıkmaz, sonuç elde edilmez. Aziz NESÄ°N' ni öldürürler, baÅŸka bir

Aziz NESÄ°N çıkar. BaÅŸka Ahmet çıkar, Mehmet çıkar. Çünkü, insanın beyni var, düÅŸünüyor. DüÅŸünce,
düÅŸünceye karşı gelinmez; karşı düÅŸünceyle gelinir. Karşı düÅŸünceyle iflas ettirirsin. Mahkûm ettirirsin,
ama düÅŸünceyle mahkûm ettirirsin, öldürerek deÄŸil ki!.. Yani ÅŸey, burada ÅŸu gazetelerde yazıyor; hepsi
bunların Müslüman, hepsi yalan yazıyor.
TGRT: Söylediklerinizi yazıyor efendim.
Aziz NESÄ°N: Aa, benim söylediklerim bunlar!
TGRT: Yok, onları ben okumadım, incelemedim de. Bakın, mesela HürdoÄŸan Gazetesi'nde
söyledikleriniz aynen iktibas etmiÅŸ.
Aziz NESÄ°N: Aynen etmemiÅŸ, ben okudum, siz de okursunuz. Ben aynen söylemedim. Bunlar, hoÅŸgörü
içinde yaÅŸamak zorundadırlar. Yoksa birbirini boÄŸazlarlarsa, Türkiye birÅŸeye çıkmaz. Ne düÅŸünce çıkar,
ne ilerleme olur; bunların önlenmesinin tek yolu hoÅŸgörüdür ve bu hoÅŸgörüye ÅŸiirlerle Pir Sultan
Abdal, kendi zamanına göre, bugün aynı ÅŸeyler geçerli deÄŸildir. Bugün aynı doÄŸrultuda, aynı felsefi
doÄŸrultuda baÅŸka insanlar çıkabilir. Aynı ÅŸeyler olmaz ama bu hoÅŸgörüdür. Hatta, bütün tarikatlar bir
anlamda hoÅŸgörüdür de. Ama en çok -tarikat olmakla birlikte, hatta bir mezhep olmamakla birlikte-
Alevilik bunu en güzel sirkülerden biridir, bir tanesidir; tek bir tanesi deÄŸildir. HoÅŸgörü bu dünyada 20.
yy.'da...


TGRT: AleviliÄŸin TürkiyeleÅŸtirildiÄŸini söylüyorsunuz; Pir Sultan Abdal, TürkiyeleÅŸtirildi diyorsunuz.
Aziz NESÄ°N: Bana öyle geliyor. Yani, AleviliÄŸin kökünü aramak gerekiyorsa, Åžamanizm'de var; ama
daha çok Åžiilik'in TürkiyeleÅŸtirilmiÅŸi var. Yani, uygarlaÅŸtırılmış Åžiilik'le bir bağı kalmamış. Öyle, bir anda
kaynaklanmamış olmakla birlikte, Åžiilik'te hiçbir bağı kalmamış. Çünkü Åžiilik'te hiç hoÅŸgörü yok.
Halbuki, Alevilik'te hoÅŸgörü var. Aynı ÅŸeyler deÄŸil; bana öyle geliyor. Bu da benim düÅŸüncem; belki de
yanlıştır. Bana, kaynak olarak, kaynağını Şiilik'ten almış gibi geliyor.
TGRT: Bu kadar ne için önem veriyorsunuz efendim?
Aziz NESÄ°N: Neye?
TGRT: Alevilik veya TürkiyeleÅŸtirilmiÅŸ olması halinde...
Aziz NESÄ°N: Çok önemli birÅŸey tabi, yani...
TGRT: Mesela Kur'an-ı Kerim'in tefsirini okudunuz mu sizler?
Aziz NESÄ°N: Bir kaç tefsiri var yani, hangisini?

TGRT: Mevdûdi, Ä°bn-i...
Aziz NESÄ°N: Onu okumadım, ama birkaç tefsirini okudum. Ee...

TGRT: Birbirini tamamlayıcı özellikleri var.

Aziz NESÄ°N: Birbirini tamamlayıcı, birbirini aksedici de var.

TGRT: Tabii, neÅŸreden hadiseler baÅŸka.

Aziz NESÄ°N: Ä°slam dinini mahveden tefsirler dolu.

TGRT: Åžimdi mesela, Seyyid Kutub'un, Mevdûdi'nin, diÄŸer tefsirlerin deÄŸiÅŸik deÄŸiÅŸik özellikleri var.
Günümüze binaen yorumları var. Bunları gözetmenizi...

Aziz NESÄ°N: Ben gözetsem ne olacak? Bakın; birçoÄŸunu, sizden fazla tefsir okumuÅŸumdur.

TGRT: Muhakkak.

Aziz NESÄ°N: Hayır, muhakkak deÄŸil. Belki sizden fazla okumuÅŸumdur. Tefsirleri okudum. Kur'an-ı çok,
kaç kez okudum; bundan sonra kendime göre bir yol seçtim. Bu yola... bu yola...

TGRT: EskidiÄŸini söylediniz Kültür Merkezi'nde, eskidiÄŸini...

Aziz NESÄ°N: Hiçbir söz yoktur ki, kimin sözü olursa olsun, bin yıl geçerliliÄŸini korusun.

TGRT: Ama bu, Allah'ü Teala'nın sözü.

Aziz NESÄ°N: Allah'ı Teala, sizin Allah'ı Teala'nız, benim Allah'ı Teala'm yok. Onun için, ben diyorum ki,
hiçbir söz nereden gelirse gelsin, deÄŸerini sirkü sürdüremez. Bakalım, ÅŸimdi o ÅŸeyden, bakın, burada
bir baÅŸ yazı var. Dün de yazdım; burada da cennet, cehennem üzerine... Bakın, buradaki cehennem
üzerine sözler, bugün geçerli midir, Kur'an'dan alınmış ayetler bunlar, bunlar...

TGRT: Baki olay; yani, siz onu sonsuz, ebediyete kadar koruyacağız... BaÅŸka bir tartışma ortamında
ben size ifade etmem gerek.

Aziz NESÄ°N: Ben de diyorum ki, felsefi olarak hiç dünya yüzünde, hiçbir söz yoktur ki, deÄŸerini
kaybetmesin; en güzel söz, en büyük söz, Mustafa Kemal'in sözü...

TGRT: BeÅŸeri, beÅŸeri sözler muhakkak öyle; ama bu Allah'ü Teala'nın kelamı olduktan sonra deÄŸiÅŸir
deÄŸil mi?

Aziz NESÄ°N: Allah'ü Teala'nın bu sözlerine ben inanmıyorum. Çünkü, bunlara inanmam için aklımı
kaybetmem lazım. Burada, cehennem için söylenen ÅŸeyler... Bunu Allah söylemiÅŸ; ben buna
inanmıyorum.

BÄ°RBAÅžKA ÅžAHIS: Neden? Neden insanların fikirlerine saygı duymuyorsun?

Aziz NESÄ°N: Duyuyorum iÅŸte. Gelsin... Ä°nsanların fikirlerine saygı bende; bu, onlar da bana saygı
duysun. Åžimdi bu arkadaÅŸ saygısızlık yapıyor, ben yapmıyorum. Ben düÅŸüncemi söylüyorum bu
konuda; bu düÅŸüncem doÄŸrudur, yanlıştır. Sen kabul etmezsin, karşı düÅŸünceyi söylersin, karşı
düÅŸünceyi söylersin, ben burada ÅŸey yapmıyorum.

TGRT: TeÅŸekkür ederim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.