Sosyal Medya

Güncel

Zaman Gazetesi: AKP'nin yeni Suriye planı

Haluk Özdalga, AK Parti'nin Suriye ve bölgedeki politikasını masaya yatırdı...



YPG'nin IŞİD'in kontrolündeki Tel Abyad'ı almasından sonra bölgede 'etnik temizlik' yaptığı iddiaları üzerine Türkiye'nin Suriye gireceÄŸi yönündeki ihtimallerle Ankara'nın bölge politikası tekrar masaya yatırıldı. AK Parti iktidarını hedef alan eleÅŸtirilerde bölge siyasetinin nasıl bir ÅŸekil alacağı konusunda tartışmalar sürüyor. Haluk Özdalga, "AKP bugüne kadar, eline silah alıp ben Esed'i devirmeye gidiyorum diyen her militana sınırları açtı, onlara destek verdi. ABD BaÅŸkan Yardımcısı Joe Biden bunu,  "ÅŸuursuzca" yaptıklarını söylemiÅŸti. On binden fazla el Kaideci militanın Türkiye üzerinden Suriye'ye geçmesine engel olunmadığı, ABD DışiÅŸleri Bakanlığı'nın açıklamalarında yer aldı" dedi.

Zaman Gazetesi'nde yer alan Haluk Özdalga imzalı yazı ÅŸöyle:

AKP'nin Suriye siyaseti, ne pahasına olursa olsun Esed devrilsin anlayışı üzerine kurulu. Tabii bu, hele Suriye gibi gerçekten karmaşık bir konuda, bir strateji veya siyaset deÄŸil.

Büyük ölçüde cehaletten kaynaklanan bir saplantı. Suriye'ye müdahale için TSK'ya hazırlık yapma talimatı verilmiÅŸ durumda. Mevcut ÅŸartlarda böyle bir müdahalenin A'dan Z'ye yanlış olduÄŸunu, o arada Kürt düÅŸmanlığı üzerine kurulu bir askeri müdahalenin, hızla Türkiye'nin parçalanmasına yol açabileceÄŸini baÅŸka bir makalemde inceledim (TSK'nın Suriye'ye girmesi A'dan Z'ye yanlış, www.haber3.com). Burada o konulara tekrar girmeyeceÄŸim.

Ancak, askeri Suriye'de savaÅŸa sokmak isteyen AKP'li karar vericilerin aklında, açıkça ifade etmedikleri baÅŸka amaçlar olduÄŸuna dair zihnimde bazı kuÅŸkular vardı. Ne var ki bu kuÅŸkuları doÄŸrulamak mümkün olmuyordu. Deniz Zeyrek kısa süre önce gerçekten baÅŸarılı bir gazetecilik yaptı, belli ki pek çok ilgili kiÅŸiyle konuÅŸarak durumu aydınlatan önemli bir habere imza attı (Hürriyet, 29.6.2015).  Zeyrek'in haberini daha iyi anlayabilmek için, önce Suriye'nin kuzey cephesinde ve Halep civarında son aylarda yaÅŸananları görmemiz gerekiyor.

Ankara, savaşın ilk günlerinden beri yabancı ülkelerin himayesi altındaki askeri kuvvetler aracılığıyla Esed rejimini devirme siyaseti izledi. Ilımlı olduÄŸu ileri sürülen deÄŸiÅŸik silahlı yapılara destek verdi. Bir kısmını kendi elleriyle oluÅŸturdu. Ama bunların hepsi baÅŸarısız kaldı. Özgür Suriye Ordusu, Åžam Cephesi (el Cephe el Åžamiye), vs. hiçbiri tutmadı. Askeri açıdan etkili muhalif güç olarak arazide sadece, el Kaide ideolojisine baÄŸlı Nusra Cephesi ve IŞİD gibi fanatik gruplar kaldı.    

‘FETÄ°H ORDUSU' KÖÅžEYE SIKIÅžIYOR

Bunun üzerine AKP, Suriye'nin Arap yarımadasındaki düÅŸmanlarıyla beraber Mart 2015'te, Fetih Ordusu diye yeni bir yapı oluÅŸturdu. Bu isim aslında sadece bir çatıyı ifade ediyor. Altında ise, uzun süredir Suriye'de savaÅŸan yedi-sekiz milis grubu var. Fetih Ordusu adı altında savaÅŸan cihatçıların ezici çoÄŸunluÄŸu, iki fanatik Selefi örgütüne baÄŸlı: Nusra Cephesi ve Ahrar el Åžam. Bunların adları, Amerika'nın terörist örgütler listesinde yer alıyor. Fetih Ordusu'na Türkiye üzerinden yoÄŸun bir militan, silah ve lojistik destek akışı baÅŸladı. Para Suudiler ve Katar'dan geliyor. Destek özellikle Kilis'in Öncüpınar ve Hatay'ın Cilvegözü sınır kapılarından gidiyor. Fetih, arazide hızla baÅŸarılar kazandı. Bahar aylarında Ä°dlip ve çevresini Esed güçlerinden aldı. Halep'i ele geçirmeyi amaçlayan bir harekata hazırlanıyorlardı.

Ancak rakiplerinin güçlendiÄŸini gören IŞİD, Fetih Ordusu'na deÄŸiÅŸik bölgelerde ağır darbeler vurmaya baÅŸladı. O nedenle Fetih ÅŸu sıralarda ciddi bir sarsıntı geçiriyor. Kritik bölgelerden biri, Halep-Kilis arasındaki ÅŸerit. Fetih Ordusu, o bölgede, geniÅŸliÄŸi 15-30 km arasında deÄŸiÅŸen, Kürtlerin Afrin kantonu ile IŞİD arasında kalan dar bir koridora sıkışmış durumda. Åžu günlerde, Mare kasabası ve civarındaki köylerde, iki fanatik örgüt IŞİD ve Fetih Ordusu'na baÄŸlı el Kaideci gruplar arasında kanlı çarpışmalar oluyor. IŞİD eÄŸer Öncüpınar'ın Suriye tarafında kalan Bab el-Selam sınır kapısını ele geçirirse veya Mare-Azez hattını tutabilirse, bu el Kaideci örgütlere Türkiye'den giden her türlü destek kesilmiÅŸ olacak. AKP iktidarı o nedenle telaÅŸlı. Ä°ÅŸte son günlerde kamuoyunun sık sık AKP iktidarının aÄŸzından duyduÄŸu Azez-Mare hattı, Öncüpınar Sınır Kapısı gibi yeni kavramların önemi bu.

Åžimdi Zeyrek'in önemli haberini görelim. Tabii haberde geçen "Suriyeli muhalifler" veya "muhalifler" ifadeleri, yukarıda anlattığımız gibi "el Kaideciler" olarak da okunabilir. CumhurbaÅŸkanlığı, hükümet, DışiÅŸleri Bakanlığı ve MÄ°T'in görüÅŸleri özetle ÅŸöyleymiÅŸ: "Azez ve Mare'nin IŞİD'in eline geçmemesi için, TSK tarafından Suriyeli muhaliflere destek verilmeli. Bu muhaliflere (TSK tarafından) silah ve mühimmat verilmesi bekleniyor. Azez'den Cerablus'a uzanacak 90 kilometrelik hattın, Kürt grupların deÄŸil, IŞİD'i yenilgiye uÄŸratacak Suriyeli muhaliflerin eline geçmesi, Türkiye'nin lehine olacak."  Buna karşılık TSK'nın görüÅŸü de, yine özetle ÅŸöyle: "El altından (Suriyeli muhaliflere) lojistik destek yapmak yasal olarak mümkün deÄŸil. Uluslararası koalisyonu yönlendiren ABD, Azez'de IŞİD'le savaÅŸan grupların büyük kısmını kırmızı listede tutuyor, yani 'terörist' olarak deÄŸerlendiriyor ve iki terörist grubun savaşında bir tarafa askeri destek vermek istemiyor".

TSK, ‘EL- KAÄ°DEYE ‘ DESTEK Ä°ÇÄ°N SAVAÅžA ZORLANIYOR!

AKP bugüne kadar, eline silah alıp ben Esed'i devirmeye gidiyorum diyen her militana sınırları açtı, onlara destek verdi. ABD BaÅŸkan Yardımcısı Joe Biden bunu,  "ÅŸuursuzca" yaptıklarını söylemiÅŸti. On binden fazla el Kaideci militanın Türkiye üzerinden Suriye'ye geçmesine engel olunmadığı, ABD DışiÅŸleri Bakanlığı'nın açıklamalarında yer aldı. Aynı bakanlığın 2014 Terörizm Raporu'na göre, "Türkiye IŞİD'in kaynak ülkesi" (Bu rapor medyada geniÅŸ yer aldı, mesela Aksiyon dergisi, 29 Haziran-5 Temmuz). Ama ÅŸimdi iÅŸ farklı bir aÅŸamaya varmış görünüyor. AKP'nin Suriye'de uygulamak istediÄŸi dehÅŸet verici yeni plan ÅŸu: Türk askerinin, kendi aralarında savaÅŸan el Kaideci örgütlerden birine destek vermek için savaÅŸa girmesini istiyorlar. Türk askeri kanını, el Kaideci bir örgüt için döksün istiyorlar. TSK'nın, el Kaideci bir örgüte silah ve mühimmat saÄŸlamasını istiyorlar. Çünkü asker o bölgeye girerse, arazide kontrol TSK'nın eline geçecek. Kilis'in Öncüpınar kapısından AKP iktidarının emri altındaki baÅŸka unsurlar tarafından saÄŸlanan silah ve mühimmat geçiÅŸi mümkün olmayacak. Afrin-Kobane kantonları arasındaki Türkiye sınırının ise, el Kaidecilerin eline geçmesini istiyorlar!

BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu'nun, TSK'dan hangi taleplerde bulundukları konusunda, lafı yuvarlamadan, kamuoyuna açıklama yapması gerekiyor. Böyle bir açıklamayı yapmak zorunda. AKP'nin, el Kaideci örgütlere destek için TSK'yı savaÅŸa sürmesi herhalde mümkün olmayacak. Bu millet, kendi deÄŸerlerine aykırı, Türkiye'nin hayati çıkarlarına ağır zarar verecek böyle bir çılgınlığa izin vermez. TSK'nın deÄŸerlendirmeleri, Suriye'deki geliÅŸmeler hakkında ayrıntılı ve doÄŸru bilgilere sahip olduÄŸunu gösteriyor. Nusra Cephesi ve IŞİD, aynı el Kaide ideolojisine baÄŸlı iki fanatik örgüt. Aralarında sadece taktiksel farklılıklar var. Ä°kisi de Suriye'de iktidar mücadelesi yapıyor. Savaşın başından beri bazen beraber, bazen birbirlerine karşı savaşıyorlar. VahÅŸet açısından da aralarında fark yok. Birisi insanların kafasını keserken, diÄŸeri canlı canlı insanların ciÄŸerini deÅŸip çıkarıyor. EÄŸer bunlardan biri Suriye'de iktidarı ele geçirirse, dünya korkunç bir kan deryasına tanık olacak.

AKP'NÄ°N HESABI NE?

Suudi Arabistan ve Katar, Suriye'nin yıkımından kaygı duymuyor. Çünkü, Ä°ran'a büyük bir darbe vuruyoruz diye düÅŸünüyorlar. Suriye'de veya bir kısmında Vehhabi ideolojiye baÄŸlı bir devlet kurulursa, memnun olacaklar. Çünkü bu ülkeler o ideolojiye baÄŸlı.  Peki, onların kuyruÄŸuna takılan AKP'nin hesabı ne? Suriye'ye demokrasi getireceÄŸiz diye yola çıktılar. Suriye'ye demokrasiyi,  Suudiler ve Katarlılarla iÅŸbirliÄŸi yaparak mı getirecekler? El Kaideci Nusra Cephesi'ni ve VehhabiliÄŸi iktidara taşıyarak mı Suriye'ye  demokrasi getirecekler? Suudi ve Katarlı devlet yöneticileri Suriye'de amaçlarını ve kimi desteklediklerini açıkça ifade ediyor. DiÄŸer devletler de bunu yapıyor. Mesela ABD hükümeti PYD'yi desteklediklerini, IŞİD'e karşı olduklarını ve onları bombaladıklarını açıkça ifade ediyor, hatta bombaların nerelere atıldığına dair ayrıntılı istatistikleri kamuoyu ile paylaşıyor. Peki AKP'nin karar vericileri, Nusra Cephesi ve Ahra el-Åžam gibi el Kaideci örgütleri desteklediklerini niçin kamuoyuna açıklamıyor? Devlet sırrı bahanesi arkasına saklanıyorlar. Halbuki bunlar sır deÄŸil, kamuoyunun bilmesi gereken temel bilgiler. Sır, mesela bir askeri harekatın ayrıntıları, zamanı, koordinatları gibi bilgiler olabilir. AKP'li karar vericiler yaptıklarının arkasında duramıyor, gerçekleri saklıyorlar. Çünkü biliyorlar ki yaptıklarını söyleseler, millet onları affetmeyecek.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.