Sosyal Medya

Coğrafyamız

Mursi ve yarım kalan Mısır

Arap Baharı ile başlayan ve Mısır'da demokrasi mücadelesi verilerek ilk kez Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayan sürecin sonu acı bitti. Mahkeme tarafından Mursi için verilen idam kararı bugün başmüftü tarafından açıklanan nihai kararla "casusluk davası"ndan müebbet hapis, "hapishane baskını davası"ndan idamına hükmedildi.



Arap Baharı, Tunuslu Muhammed Buazizi'nin 17 Aralık 2010 tarihinde kendini yakması ile baÅŸladı. Tunus, Mısır, Libya ve Suriye'de baÅŸlayan halk hareketi Bahreyn, Yemen, Cezayir ve Ürdün'de devam etti.

Ä°lk adımının Tunus'ta atıldığı 'Arap baharı' ÅŸeklinde adlandırılan halk hareketlerinin ikinci durağı Mısır oldu. 'Öfke Günü' diye anılan 25 Ocak 2011'de baÅŸlayan olaylar Mısır'ın en büyük meydanlarından biri olan Tahrir ile tanınmaya baÅŸlandı. “Özgürlük, Onur" sloganları atan halk gösteriler ile Mısır'daki baskıcı yönetim ve ekonomik bunalımlardan kurtulmayı hedefledi. Arap halkları adalet ve demokrasi için ayaklandı. Ayaklanmalar karşısında Mısır hükümeti halkın internet eriÅŸimini engelledi. Buna raÄŸmen iletiÅŸimi saÄŸlayan halk Hüsnü Mübarek'in emri ile polis müdahalesine maruz kalırken, asker halktan yana olduÄŸunu belirterek halka dokunmayacağını söyledi.

Ülke içerisindeki ayaklanmalar ciddi boyutlara ulaşınca Mısır'ı 30 yıl süresince 'demir yumruk' ile yöneten Mübarek yönetimi devrildi. 1981'den beri Mısır'ı yöneten Hüsnü Mübarek 11 Åžubat 2011'de istifa etti. Böylece Mısır halkı özgürlük ve demokrasi yolunda önemli bir baÅŸlangıcın ilk adımını atmış oldu. Mübarek, yerine Ahmet Åžefik'i BaÅŸbakan olarak atadı.

Mısır'ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi

Mursi ilk olarak Ä°hvan tarafından 2000 yılında parlamento seçimlerinde aday gösterildi. 2000-2005 yılları arasında milletvekilliÄŸi yaptı. Aradan geçen 10 yılın ardından, 28 Ocak 2011 gününde Müslüman KardeÅŸler Sözcüsü ve Yönetim Kurulu Üyesi Mursi ve beraberindeki Müslüman KardeÅŸler üyeleri, Mübarek karşıtı protesto gösterilerine destek vermeleri nedeniyle tutuklanarak hapsedildi.

Mursi ve Müslüman KardeÅŸler üyeleri, birkaç gün sonra kitlesel firarlar sırasında hapisten çıktı. Müslüman KardeÅŸler tarafından kurulan Hürriyet ve Adalet Partisi, Ocak 2012'de tamamlanan üçlü parlamento seçimlerinden zafer ile çıktı.

Atanan Başbakan Cumhurbaşkanı adayı

CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerine aday olarak Hürriyet ve Adalet Partisi Genel BaÅŸkanı Muhammed Mursi, Mübarek tarafından BaÅŸbakanlığa atanan Ahmet Åžefik, Müslüman KardeÅŸler'den ayrılan bağımsız aday Abdulmünim Futuh, Åžeref Partisi Genel BaÅŸkanı Hamdin Sabbahi ve Arap BirliÄŸi eski genel sekreteri Amr Musa katıldı.

Seçimde yeterli çoÄŸunluÄŸu saÄŸlayamayan Mursi ve Åžefik ikinci turda ÅŸanslarını aradılar. Muhalif partilerin boykotuna raÄŸmen Hürriyet ve Adalet Partisi lideri Muhammed Mursi oyların yüzde 51,7'sini alarak CumhurbaÅŸkanı seçildi. Böylece Muhammed Mursi, Mısır'ın seçimle baÅŸa gelen ilk CumhurbaÅŸkanı oldu.

Seçim sürecindeki önemli bir nokta ise 17 Haziran 2012 tarihinde yapılacak ikinci tur öncesi Mursi'nin CumhurbaÅŸkanı olma ihtimaline karşı Yüksek Askeri Konsey tarafından CumhurbaÅŸkanı'nın yetkilerini kısıtlayan maddeleri anayasaya eklemesi oldu. Bu yeni maddeler ile CumhurbaÅŸkanı'nın subayları ve baÅŸsavcıyı ataması engellendi.

Ä°lk yemin halk önünde

Seçilmesinin ardından ilk yeminini kendisini coÅŸku ile karşılayan halkın önünde Tahrir meydanında yapan Mursi, halka sokağın sesinin önemli olduÄŸunu ifade etti. Mursi, daha sonra Anayasa mahkemesi önünde yemin ederek resmi görevine baÅŸladı. Eski Sulama Bakanı HiÅŸam Kandil'i BaÅŸbakan olarak atadı.

Ä°ktidarının daha ilk günlerinde yine iÅŸ başında olan Yüksek Askeri Konsey, Mursi'ye 100 gün projesini dayattı. Konsey, bu proje ile Mursi'nin ülkenin içinde bulunduÄŸu güvenlik, temizlik, trafik, yakıt sorunlarını 100 gün içerisinde çözmesi gerektiÄŸini söyledi.

 

 

 

 

Ä°ÅŸte Mursi'nin tarihe geçen konuÅŸması

 

 

Yeni Åžafak
 

 

 



Darbe'nin ayak sesleri

Mursi, yönetimi ele almasıyla birlikte siyasi hayatı yargı ve bürokrasinin dışına çıkarmayı hedefledi. Ä°ktidarı süresince çeÅŸitli meydan okumalarla karşı karşıya kalan Mursi, devrik lider Mübarek'in kalıntılarını kaldırmak için mücadele ederek radikal kararlar aldı. Daha fazla siyasi katılım ve iÅŸbirliÄŸi için tüm çevrelere diyalog çaÄŸrısında bulundu. Birçok konuda yargı engeline takılan Mursi için Mübarek taraftarları protesto gösterileri düzenledi. BaÅŸlarda bazı Ä°slamcı gruplar ile laik, liberal sol kesimler arasında bir anlaÅŸmazlık çıktı. Görevinin ilk yılından itibaren Mursi için itibarsızlaÅŸtırma çalışmaları baÅŸlatıldı. Tahrir Meydanı Mursi'yi istemeyen bazı grupların gösterilerine sahne oldu. Mursi, 2012 AÄŸustos'una gelindiÄŸinde Yüksek Askeri Konseyi BaÅŸkanı Tantavi'nin emekli olmasına karar verdi.

Yeni anayasa taslağı yazmakla görevli kurucu meclisin çalışmalarını tamamlamasıyla 1 Aralık 2012'de Anayasa Referandumuna gidileceÄŸi, 15-22 Aralık tarihlerinde iki aÅŸamalı olarak yapılacağı bildirildi. Karar üzerine farklı gruplar tarafından karşılıklı gösteriler düzenlendi. Referandum, ilk aÅŸamada yüzde 57 ikinci aÅŸamada ise yüzde 64 oy oranında “evet" ile kabul edildi.

2013 yılında Mursi'ye karşı alınan tavır daha da keskinleÅŸti. Mübarek'in devrilme sürecine ev sahipliÄŸi yapan Tahrir Meydanı bu kez Nisan 2013'de Mursi karşıtlarının gösteri alanı oldu. 30 Haziran 2013 tarihindeki muhaliflerin kitlesel protestoları darbeye ulaÅŸan yolun son adımı oldu.

Demokrasi ve ümitlere darbe

1 Temmuz 2013'de Mısır ordusu, 48 saat içerisinde ülkedeki siyasi krizin çözümlenmesi gerektiÄŸini aksi takdirde yönetime el koyacaklarını ilan etti. Mursi bu uyarının ardından tarihe geçen o konuÅŸmasını yaptı.

3 Temmuz günü daha önce bizzat Mursi tarafından atanan Mısır Genel Kurmay BaÅŸkanı Abdülfettah es-Sisi beraberinde askeri yetkililer, Ezher Åžeyhi Ahmed et-Tayyib, Kıpti PatriÄŸi Tavadros, ile Selefi Nur Partisi temsilcisi Muahmmaed Abdulaziz ve Muhammed Baradey, Mısır'ın ilk seçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanı Mursi'nin düÅŸürüldüÄŸünü açıkladı.

25 Ocak 2011 günü büyük ümitlerle baÅŸlanan dönüÅŸüm süreci 3 Temmuz 2013 günü gerçekleÅŸtirilen askeri darbe ile sona erdi. Darbe beraberinde, Mursi ve Müslüman KardeÅŸler yöneticilerine önce seyahat yasağı, daha sonra ise yargılanarak idam ve müebbet hapis cezaları getirdi.

Mursi'den dik duruÅŸ

Darbe sonrası yaptığı açıklamada Mursi, kesinlikle kararı kabul etmediÄŸini ifade etti ve kendisini destekleyenlere direnmelerini söyledi. Mursi; "Åžu anda CumhurbaÅŸkanıyım, aynı zamanda ordunun komutanıyım" dedi. Mursi, göreve geldiÄŸi ilk günden itibaren seçimle geldiÄŸini ve ancak seçimle gideceÄŸini ifade etmiÅŸti.

Mursi'nin önce gözaltına alındığı ve ev hapsinde tutulacağı belirtildi. Ve gözaltında tutulduÄŸu yer uzun süre kamuoyundan saklandı.

Askerin yönetime el koymasının ardından bazı televizyon kanallarının yayını durduruldu. Güvenlik güçleri, çeÅŸitli yerlere düzenlediÄŸi operasyonlarda binlerce kiÅŸiyi gözaltına aldı. Mısır'ın ilk seçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanı için kullanılan oylarına, özgürlüklerine ve geleceklerine sahip çıkmak isteyen Mısır halkı tarihe geçen sivil direniÅŸ için Rabia Meydanı'nı doldurdu. Darbe karşıtları Giza'da Nahda Meydanı'nı doldururken Kahire'de Rabia Meydanı sivil direniÅŸin sembolü haline geldi.

Mısır ordusu 8 Temmuz'da Kahire Cumhuriyet Muhafızları binası önünde oturma eylemi yapan protestoculara açtığı ateÅŸ sırasında 50'den fazla kiÅŸi hayatını kaybetti. 27 Temmuz'da Rabia Camii önünde toplanan darbe karşıtların Baltacılar denilen eli satırlı grup ve asker saldırdı. Bu saldırıda da en az 80 kiÅŸi öldü. Art arda yaÅŸanan saldırılarda çok sayıda muhabir ve gazeteci de hayatını kaybetti.

 

 

 

 

Mursi'ye darbe böyle yapıldı

 

 

AA
 

 

 



Rabia kan gölüne döndü

Ordu, 11 AÄŸustos'ta sivil direniÅŸçilere ültimatom verdi ve bir an önce meydanları boÅŸaltmalarını istedi. Protestocuların uyarıya raÄŸmen dağılmaması üzerine 14 AÄŸustos günü asker, zor kullanmaya baÅŸladı. Mursi yanlısı göstericilerin çadırlarını yakan asker, yerleÅŸimlerini de yıkıp geçti. Rabia Meydanı'nda birçok insanı katleden Mısır Ordusu, kefenlenmiÅŸ cesetleri de buldozerlerle ezip ateÅŸe verdi.

Ülke genelinde olaÄŸanüstü hal ilan edildi. Askerin 16 AÄŸustos'ta tüm ülkede gerçekleÅŸtirdiÄŸi müdahalelerde 173 kiÅŸi öldü. Mısır Ordusu tarafından sivillere karşı yapılan katliamda keskin niÅŸancılar görev aldı. Gerçek mermiler, gaz bombaları, hava saldırılarıyla meydandaki insanlar öldürüldü. Meydanda kurulan seyyar hastaneler ateÅŸe verildi. Hastane içerisinde bulunan doktor ve yaralılar da can verdi.

 

 

 

 

Cesetleri ateÅŸe verip, dozerlerle ezdiler!

 

 

Yeni Åžafak
 

 

 



Camii ateÅŸe verildi

Darbe karşıtlarına ev sahipliÄŸi yapan Rabia Meydanı'nda bulunan Rabia Camii Mısır güvenlik güçleri tarafından ateÅŸe verilerek kullanılamaz hale getirildi.

17 AÄŸustos'ta çok daha acı bir olay yaÅŸandı. Aralarında kadın ve çocukların bulunduÄŸu 700 gösterici yanlarında cesetlerle birlikte Kahire'deki Fetih Camii'nde mahsur kaldı. Cami askerler ve baltacılar tarafından 24 saat boyunca kuÅŸatıldı. Müslüman KardeÅŸler mensupları teker teker tutuklanmaya baÅŸlandı.

DireniÅŸin simgesi Esma

Müslüman KardeÅŸler mensuplarının önde gelen isimlerinden üst düzey yönetici Muhammed Biltaci'ni kızı Esma Biltaci Rabia Meydanı'ndaki darbe karşıtlarıyla birlikte protesto gösterilerine katıldı. 17 yaşındaki Esma, keskin niÅŸancılar tarafından vurularak ÅŸehit edildi. Babası Muhammed Biltaci, kızının ÅŸehadetinin ardından kızının diÄŸer ÅŸehitler gibi cennete gittiÄŸini ve asıl kazanılması gereken hayatın o olduÄŸunu ifade ederek gözyaÅŸları içerisinde darbe yönetimine karşı direniÅŸlerini sürdüreceklerini söyledi. Baba Biltaci, arandığı için kızının cenazesine katılamadı. Yakalanan Muhammed Biltaci önce idama daha sonra müebbet hapse mahkûm edildi.

2015 yılında Ulusal Ä°nsan Hakları Konseyi tarafından hazırlanan raporda Mısır'ın seçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi'ye yapılan askeri darbe sonrası 30 Haziran 2013 ile 31 Aralık 2014 tarihleri arasında 2 bin 600 kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸi ifade edildi.

Hem müebbet hem idam

Tora cezaevinde bulunan Mısır CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi ve Dünya Müslüman Alimler BirliÄŸi BaÅŸkanı Yusuf el Karadavi'nin de aralarında olduÄŸu 106 kiÅŸi hakkında Mısır Mahkemesi tarafından verilen idam kararı görüÅŸü alınmak üzere Mısır Müftüsüne gönderildi. BaÅŸmüftü'nün nihai kararı ile Mursi'nin "casusluk davası"ndan müebbet hapsine, "hapishane baskını davası"ndan idamına hükmedildi.

 

Kaynak: Yenisafak.com.tr

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.