Güncel
Yapıcıoğlu: Meclis'te ezber bozacağız
Geçtiğimiz hafta Şırnak’ın İdil ilçesinde iki üyeleri öldürülen HÜDA-PAR’ın eski genel başkanı ve Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, sağduyu ve sükûnet çağrısında bulundu. Yapıcıoğlu HÜDA-PAR’ın desteklediği bağımsız adayların Meclis'e gitmek üzere hazır olduklarını ve ezber bozacaklarını söyledi.
Yerel seçimlerde kalabalık mitingleri ve aldıkları oy oranları ile GüneydoÄŸu Anadolu’da üçüncü parti konumuna yükselen HÜDA-PAR genel seçime bağımsız adaylarla giriyor. Partinin genel baÅŸkanıyken istifa edip, Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili adayı olan Zekeriya YapıcıoÄŸlu ile seçim çalışmaları, yaÅŸadıkları sıkıntılar ve seçim sonrasını konuÅŸtuk.
ÖZETLE
'Gerginlik politikası kazandırmaz'
'Tehdit altındayız'
'Ezber bozacağız'
'HDP gerçekleri ters yüz ediyor'
‘Medya bizi görmüyor’
YoÄŸun bir seçim çalışması yürütüyorsunuz. Aldığınız tepkiler nasıl?
Son günlere girdik, yoÄŸun bir tempoyla koÅŸturmaya devam ediyoruz. Saha çok geniÅŸ, her tarafa yetiÅŸme imkânı bulamıyoruz. Bazı yerlere bizzat gidiyorum, bazı yerlere de yetiÅŸemediÄŸim için arkadaÅŸlarımız gidip çalışma yürütüyorlar. Teveccüh güzel, halkla yüz yüze görüÅŸmek bizim propaganda tekniÄŸimiz. Özellikle bu seçimde en yoÄŸun olarak kullandığımız yöntem bu. Zira biliyoruz ki ulusal basın rakip partilere verdiÄŸi yerin yüzde biri kadar olsa bile bize yer vermiyor. Bu da bizim önümüze baÅŸka bir seçenek bırakmıyor. Medya yeterince görmüyor bizi. Bir kısmı hiç görmüyor, bir kısmı sadece ÅŸaşı bakarak, olumsuzlukları dile getirme anlamında veya tersyüz edip verme noktasında mahir. Bunu aÅŸmak için yüz yüze görüÅŸmeyi daha çok kullanıyoruz ve vatandaÅŸla temas haindeyiz. Medya görseydi bile insanlarla görüÅŸme, ellerini sıkma ve gözlerine bakarak kendimizi anlatma yoluna yine giderdik, ama daha geniÅŸ bir çevreye kendimizi anlatma ÅŸansından yoksunuz. Yüz yüze görüÅŸmenin çok faydasını da görüyoruz. Aleyhimize ve vatandaÅŸların zihnine sokulmaya çalışılan çok fazla ÅŸey var. Bir kısmında da baÅŸarılı olmuÅŸlar. Yüz yüze görüÅŸtüÄŸümüzde bu olumsuz yaftalamaların bir kısmını yıktığımızı veya en azından sarstığımızı düÅŸünüyoruz. Hazreti Ali’nin sözüdür: ‘KiÅŸi tanımadığının düÅŸmanıdır.’ Kendimizi tanıtmaya çalışıyoruz ve elbette bu iÅŸin zorlukları var.
‘Zorluklar yaşıyoruz’
Nedir bu zorluklar?
Bazı zorluklarla karşılaşıyoruz. ArkadaÅŸlarımız engellemelerle karşılaşıyor. Bazı saldırılar oluyor. Ä°çinde bulunduÄŸum konvoylara birkaç kez saldırılar oldu, taÅŸlamalar oldu. Bugün bir gezimizde çocuklar yolumuza taÅŸ döÅŸemiÅŸlerdi. Çağırdık, küçük hediyeler verdik. Ancak küçücük çocuklara öyle bir kin pompalamışlar, ajite etmiÅŸler ki adeta düÅŸmanlarıymışız gibi barikat kurmuÅŸlar. Mutlak suretle büyüklerinin yaptırdığı ÅŸeyler. Seçim yaklaÅŸtıkça gerginlik artacak diye bir gerginliÄŸimiz vardı. Nitekim öyle de oldu. Nihayetinde Ä°dil’in Kozluca köyünde kan aktı. Üstelik ‘biz gerginlik istemiyoruz’ diye mütemadiyen beyanat vermemize raÄŸmen. Kendi tabanımızı sükûnete davet ettiÄŸimiz halde. Saldırıyı gerçekleÅŸtiren kiÅŸinin yakın olduÄŸu partinin yetkilileri ‘biz gerginlik istemiyoruz’ dediler, fakat arkadaÅŸlarımızın ÅŸehit edildiÄŸi olayda güya üzüntülerini dile getirirken bile hakaretlerine devam ediyorlar ve katlettikleri insanları da tahkir ediyorlar. Sanki saldırgan arkadaÅŸlarımızmış gibi. Selahattin DemirtaÅŸ’ın kendisi bile ‘provokasyonlara gelmeyin’ diyerek bizi kastedip, ‘bunlar turuncu renkli ceylan derisi koltuklar için kan dökmeyi göze alabilirler’ diye hakaret cümleleri kullandı. Sadece kendisi deÄŸil partisinin pek çok yetkilisi de saldırdıkları zaman maÄŸdur edebiyatı ve saldırıya uÄŸramış gibi davranıyorlar. Silvan’da defalarca araçlarımıza ve arkadaÅŸlarımıza saldırdılar ve her seferinde bizim saldırdığımızı, halkı provoke ettiÄŸimizi veya saldırıyı baÅŸlatan taraf olduÄŸumuzu iddia ediyorlar. Ufak tefek saldırıları basına bile yansıtmıyoruz. Ä°ki yüzü geçmiÅŸtir bu saldırılar. Bayraklarımızı indirme ve afiÅŸlerimizi yırtmayı da sayarsak bini bulur. Kırsal kesimlerde de tehdit söz konusu. Köylüler diyorlar ki, ‘PKK’lılar geldiler, bizi topladılar ve bu köyden HDP dışında hiçbir partiye oy çıkmayacak.’ Bazı köyleri ziyaret ettiÄŸimizde köylüler ‘gelmeyin, bizi tehdit ettiler’ diyorlar. Bize yakın insanlar, ancak deÅŸifre olmak istemiyorlar. Ä°ÅŸin daha acı yanı hükümet temsilcileri çıktıkları programlarda bunu itiraf ediyorlar ve sanki kendileri hükümet deÄŸilmiÅŸ gibi ÅŸikâyet ediyorlar.
Tepkiniz ne oluyor bu durumlar karşısında?
Her ÅŸartta çalışmalarımızı yapıyoruz. Önceki seçimlerde ben HDP’yi uyarmıştım. DemiÅŸtim ki, seçimlerde gerginlik politikasıyla belki aldığınız oyları yükselttiniz. Kolluk kuvvetleri ile gerginlik çıkartmak suretiyle puan kazanmış olabilirsiniz ama siz kardeÅŸler arasında komÅŸular arasında gerginlik çıkarırsanız bu sizin aleyhinize döner, yapmayın. Fikriniz ve düÅŸünceniz neyse koyun ortaya, ne kadar destek alabilirseniz artık. Yine gerginlik politikası yürüttüler ve önceki seçime göre Diyarbakır’da on puan kadar düÅŸtüklerini tahmin ediyoruz. Özellikle güçlü oldukları yerlerde baskı ve gerginlik politikası ortaya koydular ve birçoÄŸunda da düÅŸüÅŸ yaÅŸadılar. Ama oy oranlarının düÅŸük olduÄŸu yerlerde gerginlik politikası yürütmediler ve oralarda oy oranlarını yükselttiler.
Peki bağımsız adaylar olarak Meclis'e girebilecek misiniz?
Diyarbakır’da bir vekilin Meclis'e gidebilmesi için yaklaşık 70 bin oy alması lazım. Biz yerel seçimlerde 37 bin oy almıştık. Bunu iki katına çıkardığımızı düÅŸünüyorum. Hedefimiz 70 binin üzerinde oy almak. Tahminime göre hedefimizi tutturduk.
‘Meclis'te ezber bozan bir anlayışımız olacak’
Ne yapacaksınız Meclis'te?
Meclis'in yeni bir muhalefet anlayışıyla tanışma zamanı geldi. Türkiye’de alışılmış siyaset tarzı ÅŸudur; siyasi partiler kendi getirdikleri bir teklif çok kötü olsa da o partinin mensupları topyekûn arkasında duruyorlar. BaÅŸka bir parti çok doÄŸru bir hareket yapsa da muhalefet ederler. Muhalefet, iktidar partisinin kafasındaki bir teklifi getirdiklerinde muhalefetten geldiÄŸi için karşı çıkarlar. Bu anlayış terk edilmeli. Biz diyoruz ki; yanlış olan insanlar bile bazen doÄŸru yapabilirler ve doÄŸru insanlar yanlış yapabilirler. Yanlışa muhalefet ve doÄŸruya destek bizim muhalefet anlayışımız olacaktır. Ä°ktidar olsun muhalefet olsun getirdikleri doÄŸruysa destekleriz. Bizim kendi partimize mensup bir arkadaşımız bir yanlış yaparsa arkasında durmayız ve yanlış olduÄŸunu söyleriz. Bu anlayışımız Türkiye’deki siyasetin yabancı olduÄŸu bir ÅŸey. Ä°nÅŸallah bununla tanışacaklar. Ezber bozacağız inÅŸallah. Biz bunu yaptığımızda belki diÄŸerleri de kendilerini gözden geçirmek zorunda hissedecekler. Sürekli muhalefet ve sürekli hakarete varan bir eleÅŸtiri milletin hak ettiÄŸi bir siyaset deÄŸildir.
HÜDA-PAR’ın desteklediÄŸi kaç aday gidecek Meclis'e tahmininize göre?
Biz dokuz ilde aday gösterdik biliyorsunuz. Bunlardan kaç tanesini gönderebilirsek; artık üç mü olur, dört mü olur. Gönül ister ki dokuzu da girsin. Fakat ÅŸimdiden kestirmek mümkün deÄŸil. Ancak diÄŸer adayların da durumlarının iyi olduÄŸunu ve oylarını katladıklarını biliyorum.
Artık çok az kaldı seçimlere, nedir beklentiniz?
Ben 7 Haziran’daki seçimlerin kazasız, belasız geçmesini ve kimsenin burnunun kanamamasını istiyorum. Üç beÅŸ sandalyenin bir tek insanın tırnağı kadar kıymeti yoktur. Kendi ÅŸahsi veya partisel çıkarları için memleketin veya milletin zararına olabilecek harekette bulunan kiÅŸileri de halkın görmesini temenni ediyorum. Milletin çocuÄŸunu kendi ideolojisi için ve kendi siyasi çıkarına kurban etmeye çalışan insanların gerçek yüzü halk tarafından görülmezse daha uzun süre bu halkın kanı üzerinden siyaset yapmaya devam edecekler diye endiÅŸe taşıyoruz. Ä°nÅŸallah bu çok uzun sürmez. Umuyorum ki baskıdan, tehditten, ÅŸantajdan tamamen azade bir ÅŸekilde halkın hür iradesi net bir ÅŸekilde sandığa yansır. Sonuç ne olursa olsun saygıyla karşılamak gibi sorumluluÄŸumuz vardır. EÄŸer siyasi bir parti olarak yola çıkmış ve yarışa katılmışsanız, önceden belirlenmiÅŸ kurallara itiraz etme gibi bir lüksümüz olamaz. Bütün milletin hayrına olacak bir netice çıkmasını arzu ediyorum. Rabbim kazadan beladan bütün memleketi korusun.
Seçimden sonra bölgede olumsuz bir geliÅŸme bekliyor musunuz?
Burada olabilecek olaylar HDP’nin barajı aşıp aÅŸmaması ile ilgili deÄŸildir diye düÅŸünüyorum. HDP, daha doÄŸrusu PKK eÄŸer bir ÅŸeye hazırlık yapmışsa ve ortalığı karıştırmak gibi bir düÅŸünceye sahipse seçim sonucunun ne olduÄŸuna bakmaz. Barajı aÅŸsa da aÅŸmasa da bunu yapmaya çalışır. Barajı aÅŸarsa çok daha ÅŸiddetli bir ÅŸekilde yapar.
Barajı aÅŸarlarsa bunu yapmak için bir mazeret kalıyor mu?
6-8 Ekim’i niye yaptılar?
Kobani etkeni vardı.
Bir etken yine bulunur. Kobani olmazsa Haseke olur. Orası olmazsa baÅŸka bir yer olur. Bir ÅŸey yapmayı kafaya koymuÅŸlarsa bunun bahanesini bulmak kolay. Bunu yapabilirler mi? Bu gücü kendilerinde görürlerse yapabilirler. Ama bu sefer 6-8 Ekim’deki kadar kolay olmayacağını muhtemelen onlar da biliyorlardır. O olaydan sonra polisin yetkileri arttırıldı. Polisin elinde eskisine göre çok daha fazla yetki var. 6-8 Ekim’de olayları durdurmak isteselerdi elleri kolları baÄŸlı deÄŸildi gerçi, onu da söylemek lazım. Hükümet olayları da kullanarak çok geniÅŸ yetkiler verdi polise. Ayrıca buradaki güvenlik gücü ve araçları arttırıldı. 6-8 Ekim’in yansımalarıdır bunlar.
Kaynak: Al Jazeera
MUHABÄ°R:
Abdülkadir Konuksever
Henüz yorum yapılmamış.