"Para ile insan ilişkisi aynen şöyledir: İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın."
Sizlere Viktor E. Frankl’ın “İnsanın Anlam Arayışı” kitabından söz edeceğimi söylemiştim. Bu kitabı seçmemin bir nedeni var.
Evde kalma günleri mübarek Ramazan-ı Şerif ile birleşince hemen herkesin aklında içinde ‘hüzün’ geçen, ‘burukluk’ geçen birtakım cümleler birikti. Söylemeyi ne kadar istemesek de
Zannedilir ki “Allah büyük be” lafzı öyle alelade bir laftır. Yani öylesine söylenir. Ne aleladedir ne öylesinedir. “Kullar küçük, kulların dertleri çok amma Allah büyüktür” ma
TBMM’nin açılışının 100. yıldönümündeyiz…23 Nisan ve bu önemli yıldönümü malum sebeplerle şatafatlı törenlerle yâd edilemiyor. Hakikat ne kadar saptırılabilir? Tamamen tersine
Konuyla ilgili önceki yazımda yine Freud gibi psikanaliz mütehassısı olan bazı akademisyenlerin ve araştırmacıların Freud’u “şarlatan” ve “hilekâr” sıfatlarını da kullanarak a
Düşünmeye kendi içindeki fıtrî meraklardan yola çıkarak başlamıyor mu aslında insan? Düşüncenin insanın kendi derunundan filizlenen zorunlu bir gayretin, bir arayışın meyvesi olduğu
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) Ramazan ayında Libya Ulusal Ordusu'nu tamamen bitirmenin hesaplarını yaptığını söyledi.
Asrın idraki meselesine gelince, bu konudaki eleştirilerin zımnında şu kabul vardır: Asrımızın idraki, Kur’an’ın nazil olduğu asra hem zaman olarak uzak hem de dini anlayış olarak uza
"Şiir yalnızca söylemez, ifade etmez, dile getirmez; ama aynı zamanda resmeder, heykel yapar ve şarkı söyler; o hem mimaridir, hem resim hem de musiki... Sinan ile İtri, Yunus ile Fuzuli'nin a
Mustafa Kemal’i sevmediğini söyleyene, “yine doğardın da baban Yunan olurdu” diye yazıp çizmiyorlar mı! Onların hiçbir şeyine dokunmayacaksın, ama onlar Allah, Kitap, Resulüne her ş
Avrupa, Türkleri İstanbul’un fethinden dolayı hiç bir zaman affetmedi. Nitekim II. Pius adıyla Papalık koltuğuna oturan Enea Silvio Piccolomini, İstanbulun fethiyle ilgili şöyle der: Avrup
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, bugün 6 ülkede yurda dönüş için bekleyen 1765 Türk vatandaşının yuvalarına kavuşturulduğunu söyledi.
“İnsanlar, ağzından çıkan cümlelerin, beyninden çıkan düşüncelerin, bütün evreni dolaşıp tekrar kendine geri döndüğünü bilse, eminim çok daha dikkatli olurdu.”
Bütün dünya malum virüsün pençesinde kıvranıyor. Bir yandan ilaç aranıyor, öte yandan ceset torbası. Bu korku insanoğlunu kendine getirir ve yeni bir dünya düzeni kurulabilir mi? Züme