On bir ayın sultanı, rahmet ve mağfiret ayı Ramazan-ı Şerif’in getirdiği hayır, feyz ve bereketten bütün inananların ve bütün insanlığın nasibdar olmasını niyaz ediyorum.
Nuri Pakdil’in Edebiyat Dergisi Yayınları’nca üç cilt halinde basılan mektuplarından devrimci ciddiyet akıyor.
Her fırsatta tekrarlamayı gerekli gördüğüm bir hükme olan bağlılığımı koruyorum: Ucunda ölüm olmayan hiç bir şey ciddi değildir.
“Hayatı anlamadan geçip gidiyoruz. Olgunlaşmak kalbin daha hassas, kanın daha sıcak, zekanın daha işlek, ruhun daha huzurlu olması demek. İçlerinde böyle bir canlılık, böyle bir hayat
Kültür bizim alanımız diyen birileri var. Bu alana başkasını sokmayan, girmeye çalışanı hizaya sokan, hizaya sokamadığını kendince güçlü saydığı Batıdan ithal son model kültüre
Hukuk sistemimiz “kanında kokain bulunan” ünlüyü karakolda misafir edip salarsa, evinde 1,5 kilo uyuşturucu bulunan torbacıyı “bi daha yapma tamam mı” diye serbest bırakırsa Ayvatoğ
'Bu sene hiç alıç yiyemedik' diye bir cümle kurmuştum. Hemen ertesi gün evime bir poşet dolusu alıç geldi.
Gerek kişi olarak ve gerekse mümkün olduğu taktirde ülke olarak kuvvetlilere karşı çıkmayacak mıyız? Kuvvet kapitalistlerin ve emperyalistlerin elindedir diye onlarla çatışmayı reddeder
Söylemeye gerek var mı, bir yalancı Hızır’dır Prozac. Kurtarmaz; hatta içmeseydiniz belki keşfedebileceğiniz kurtuluş yollarını aramak mecburiyetinden ve mesuliyetinden azat eder sizi. �
“Allah'ım, ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum.” diyerek Filistin davasının "yalnız bırakılmışlığından" yakınan Şeyh Yasin’in suikaste kurban gitmesi, Filistin’in yanı
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Erken seçimden başka seçenek kalmadı diye yutturmaya çabalayanlar bilsin ki seçimler zamanında yapılacak, Türkiye rotasından çıkmayacaktır." ifadesini kulla
“Keşke biz daha yaşarken bize gerçekten dost olan birileri gazetelere ‘Acı Kaybımız’ diye başlayan ilanlar verse” diye geçirdi içinden beyaz saçlı adam. Kahvesinden bir yudum aldı
"Bugün Türkiye'de Müslümanım diyenlerin karşı karşıya olduğu en büyük meydan okuma nedir” sorusuna vereceğimiz cevap bu ülkede işgal ettiğimiz yerin de tanımını verir.
Papa’nın Irak turu sırasında, Bağdat caddelerine asılan dev afişlerden birinde, altında Âyetullah Sistânî’nin imzasının yer aldığı şu Arapça cümle okunuyordu: “Siz bizden bir p
"Kahve içersen kapkara olursun" korkutmasına "Belki ben kara olmak istiyorum" diyebilmeyi pek isterdim. Çocukken insanın içinde pek çok şey birikiyor. Birikenlerin hepsi de sağlıklı şeyler