Sözlerin bir ağırlığı, bir kalıcılığı, dokunaklılığı kalmamış gibi sanki, ağzımızdan çıkıyor, önemsendiğine dair jest ve mimiklerin sergilenmesinin ardından, belki bunu bile
Unutma evladım! Faiz, kırk çeşit belanın mikrobudur. Bir kuruş faiz, aklına ve hayaline bile gelmeyecek bela ve musibetleri çeker üstüne. Faiz rızıkta bereket, evde huzur bırakmayan, sür
İran’daki krizlerin yönetilebilmesi İran devlet aklının rasyonel yönünün ve bu yöndeki kadroların etkinlik kazanmasına bağlıdır. İran’ın bölgede yürüttüğü vekalet savaşları
Son hadiseler İran içinde her ne kadar sosyal dayanışma gereğini de güçlendirmiş olsa bile, rejime muhalif güç odakları arasındaki dayanışmayı da güçlendirmiş bulunuyor. Yani, bu son
İnsan geleceği konusunda öngörüde bulunabilen bir melekeye maliktir. Kişi, ufkun karanlık olduğu bir durumda girişiminden vaz mı geçmelidir yoksa muhatarayı göze alarak girişimini gerçe
Lübnanlılar ve Iraklılar, ‘İran Hilali'ni kıracak mı? Bu sorunun cevabının büyük bir kısmı İran'ın Hizbullah'la ortaklaşa Irak'ı bir İran kartı olarak tutabilme kabiliyetine bağl�
“İçinden bir dilek tut” dense, bütün dilekleri birden tutmaya çalıştığımız için hepsini elimizden kaçırıvereceğiz sanki. Elinden kurtulan bütün balonları aynı anda yakalamaya �
Çağdaş gelenekçimizin bugün doğru kabul ettiği şey, yegâne doğru olduğu için, gelenekteki başka bir görüş sahabe ve tâbiîn tarafından benimsenmiş olsa dahi makbul gelenek değildir
“Hayatımın en üzücü günlerinden biri, annemin bana Süpermen’in gerçekte var olmadığını söylediği gündü. Çizgi roman okuruydum ve onları çok severdim. Çünkü varoşların en de
Sevgili seküler kardeşim; kızmayacaksan bir şey söyleyeceğim. Öncelikle şurada bir anlaşalım. “Din konuşmak”, senin paşa gönlüne, modern algına, inandığın yalana göre şekil ala
Çok konuşuyor, az dinliyoruz. Danışmıyor, danışıyor gibi yapıyoruz. Ortaokulda Pirali isimli bir arkadaşımız vardı. O kadar konuşurdu ki, en sabırlı öğretmenlerimiz bile çileden ç�
Hem hatırat hem de gezi kitabı olarak sayılabilecek “Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi” kitabı konusu itibariyle 1850’li yılların Orta Asya’sını anlatan, İstanbul’dan başlayarak
Canlarını kurtarabilen Müslümanlar, “Elveda Kastinya, elveda Valencia” diyerek bindikleri kayıklarla Akdeniz’e açılıp gözyaşları içinde Endülüs’e veda ediyor. Beni çok etkileyen
Vaad edilmiş ülke ya da Kutsal Topraklar aslında tabii ki bizde, yani insan olabilendedir. Baba evinden çöle çıkmak üzere uzaklaşan, ancak bulduğu verimli toprakların aslında yuvası oldu�
İran Şia’sı Kasım Süleymani’nin ölümüyle düşmanına karşı psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Bu anlamda yüzlerce yıllık Şia geleneğini de göz önüne aldığımızda Süleym