İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü kutlamaları, Fatih Sultan Mehmet'in şehri aldıktan sonra ilk cuma namazını kıldığı Ayasofya'da düzenlenen "Fetih Şöleni"nde, Fetih Suresi okundu.
Mehmet Zait Kotku'nun, 'Oruç' adlı kitabında, 'Ramazan Bayramı' başlıklı yazısını siz kıymetli okurlarımızın beğenisine sunuyoruz.
Yakın tarihle ilgili yazılarımızın başına “dikkat! atatürkçüler okumasın” kaydını düşmek istiyorum. “Zaten okumazlar”, diyenler çıkabilir. Evet zaten okumazlar, fakat sonradan
Taha Akyol'un sorularını cevaplayan İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Bilim bize koronavirüsü izah eder. Nasıl mutasyona uğradığını, epidemiden pandemiye nas
Çok seneler önce, akşamları yatmadan Tecrid-i Sarih okumayı itiyad edinmiştim. Tecrid-i Sarih, dört temel hadis kitabının ilki olan İmam Buharî’nin külliyatının “muhtasarı”dır. �
Günlük gazetelerde böyle konulardan söz edilmez. Zengin bir masal geleneğimiz olduğu malûmdur. Masalın çocuk zihninin gelişmesinde önemli yeri vardır. Milli Eğitim’in “Anadolu masalla
Evde kapalı kalma süresi uzadıkça, hasretlerimiz depreşiyor. Ayaklarımız yürümek, ellerimiz tutmak, gözlerimiz görmek istiyor.
Fıkra, makale ve denemelerin giriş bölümleri genellikle bizim Kırkpınar pehlivanlarının güreşe başlamadan önce er meydanında çektikleri peşreve benzer. O bölüm girizgâhtır; burada o
TBMM’nin açılışının 100. yıldönümündeyiz…23 Nisan ve bu önemli yıldönümü malum sebeplerle şatafatlı törenlerle yâd edilemiyor. Hakikat ne kadar saptırılabilir? Tamamen tersine
Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere Osmanlı padişahları salgınlara karşı kendilerini izole ederken, hastalık olan bölgelerden gelen gemiler İstanbul’a alınmamıştı. Atalarımız salg
Türk edebiyatının en büyük romanı hangisi?” sorusunun bendeki cevabı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’dür.
İslâm Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Corona Virüs sürecinde hem başımıza gelen musibetleri doğru anlamak hem de hayırlı çıkış yolları aramak maksadıyla halk
Tekkeler kapatılalı kaç yıl oldu? 95 sene! Bu zaman içinde tekkeler, tarikatlar, tasavvuf menfi veya müsbet hep gündemde kaldı. Kapalı olanın, men edilenin, yasaklananın gündemde olması �
Âkif’e mektup gönderen bir okuyucu, memlekette geçmişte salgınlar çıktığı zaman para ile hafızlar tutulduğunu, bunların memleketin dört bir tarafına gönderildiğini hatırlatmış ve
Dedelerimiz birbirlerine sıhhat ve âfiyet dilerdi. Sıhhat unutuldu, “sağlıklı olma, hastalıklardan uzak kalma esenlik” demek olan âfiyet yeme içme ile sınırlı bir kelime hâline geldi.