Unutmamalıyız ki; kültür de, eğitim de, sanat da bir beka mücadelesidir aslında. Kültür-sanat-edebiyatınız varsa yaşarsınız değilse yok olmaya mahkumsunuz. Şayet kültür-sanat-edebiya
Tanzimat Edebeyatı'nın toplumun aksayan taraflarını ele almak istediği açıkça görülebilmektedir. Osmanlı aydını, karşısında durduğu Batılılaşma problemi üzerine düşüncelerini i
İslami bakış açısından, ekonomik kaynaklardan sorumlu olanlar, söz konusu işlem ve kaynakların hükümet, ticari veya kâr amacı gütmeyen organizasyonlara ait olup olmadığına bakılmaks�
Cumhuriyet tarihindeki Kürtler ve Kürt isyanları üzerine çalışmalarıyla tanıdığımız araştırmacı-yazar Mahmut Akyürekli ile Koçkıri Kırımı kitabı üzerine konuştuk. Tek parti ik
Dünyanın gözü önünde bir halk adım adım soykırıma tabi tutularak yok ediliyor. Esad rejimi kendisini istemeyen bir halkı yok ederek halksız, insansız bir Suriye üzerinde egemenliğini s�
“Batı Hıristiyan bir toplum değildir. İslamofobi üzerinden bunu söylemekten vazgeçelim. Batı nihilist bir toplumdur. Allah’tan bahseden her şeye düşmandır. Bugün İslam’ın karşıs
Malezya, 23 ve 24 Şubat tarihlerinde yaşadığı siyasi krizlerin ardından, içinden çıkılması zor bir istikrarsızlık ortamına girdi. Yaşanan kriz sonrası Malezya siyaseti son derece deği
Umre ve Mescid-i Nebevi ziyaretleri geçici olarak askıya alındı
Bugün bizler İslâm dünyası toplumları olarak bu uyku/uyuşukluk durumundan uyanmalı ve kendimize gelmeliyiz. Anlamlı ve kavi bir benlik/kendilik inşa edebilmeliyiz…
Dünya Matruşka savaşlarının eşiğinde. Savaş, terör ve darbelerle sınırlı değil artık tehdit. Sanal savaşlar da var artık, gıda terörü de. Media tetikçiliği de. İlaç da artık te
Bütün bu psiko-tarih atakları altında -şayet gerçekleşebilirse- 5 Mart 2020’de dünya düzeni bir kere daha test edilecek; barışın mı, savaşın mı ağır bastığı ortaya konacaktır.
“Modernleşme döneminde ulema ve dini otorite ortadan kalkınca insanlar din konusunda yeterli bilgilendirmeden uzak kalınca bu ihtiyacı kendinin gidermesi gibi bir durum ortaya çıktı. Buna bi
İlk aşamada Türkiye ve Rusya/rejim birbirlerini test edecektir. Yaşanacak kayıplar neticesinde kimin savaşı daha uzun süre sürdürme konusunda kararlı olduğu anlaşılacaktır. Muhtemelen T
“Z” jenerasyonu atıcı, değiştirici, vazgeçmeye hazır, çabuk sıkılan neslin özeti olarak hayata girdiler. Kendi ne kadar verdiğini değil de, ne kadar aldığını önemseyen, komşusuyl
Avrupa’nın büyük bir eşiği atlamak üzere olduğunun altı çizilebilir. Bu eşik, bütün kurumları yavaş yavaş yıkılan modernitenin, henüz devri son bulmadan, kendine has yöntemlerle