Osmanlı Dönemi İstanbul'unda Ramazan
Teravih ile sahur arası, Ramazan’ı mahsus bir zaman dilimi haline getiren sayısız âdete ev sahipliği yapardı. Gündüz az çalışıldığı için teravihten sonra uyumak çoğunlukla tercih edilmez; aile sohbetleri, oyunlar, dinî-ilmî meclisler, bazı mekânlarda şiir ve edebiyat sohbetleri gibi geleneklerle Ramazan, kültür ve medeniyetin kurucu unsurlarından biri haline gelirdi. Nihayet dergisi'nden Fatma Sel Turhan Osmanlı İstanbul’unda Ramazan'ı kaleme aldı.