Ortadoğu’nun Sonu ne Olacak?
Yazılı dünya tarihinin başladığı, ilk tarımın yapıldığı ve ilk kalıcı yerleşim yerinin başladığı Ortadoğu 20. yüzyılın başından beri istikrarsızlığın merkezi haline geldi. Batı, Ortadoğu’daki toplumsal, kültürel ve dini yapıyı anlayamamış, anlamaya da çalışmamış ve Ortadoğu’ya daima sömürge çıkarları açısından yaklaşmıştır. Oysa Roma, ancak doğuyu fethettikten sonra tam bir imparatorluk haline gelebilmiştir. Batı Roma medeniyetinin Anadolu ve Ortadoğu’daki eserlerinin sayısı Avrupa’dakilerden daha fazladır. Son örnek, onlarca değerli arkeolojik eserin bulunduğu Zeugma, Roma İmparatorluğunun bir lejyon üssüdür. Onun mirası üzerinde devam eden Doğu Roma (Bizans) ise yaklaşık bin yıl daha bölgedeki varlığını ve kısmi hükümranlığını devam ettirmiştir. Bu bağlamda Bizans’ın Sasaniler (İran) ve 6. Asırdan sonra da İslam dünyası ile teması ona farklı bir karakter kazandırmıştır. Foça’dan Şam’a, Kıbrıs’tan Rodos’a Girit’e, Lübnan’dan Filistin’e, Denizli’den Antalya’ya, Kapadokya’dan Giresun’a bütün Anadolu’da ve Ortadoğu’da Bizans’ın izlerini bulmak mümkündür. Anadolu’nun her yeri Hristiyan köklerini arayanlar için haç yeri kabul edilmektedir.