Nureddin Yıldız: Dinine hizmet eden bir mü’min, hizmetten oluşan sıkıntılarını evine taşımamaya gayret etmelidir
Allah’ın dini için hizmet etmek, İslam’ı tebliğ etmek, bir insan kurtarmak büyük hedefler ve büyük amellerdir elbette. Bunlar, peygamberlerin güttüğü davalardır; gerekliliği ve herkesin en tabii imanî görevlerinden olduğu tartışılamaz. Fakat Allah Teâlâ’nın mü’minlere emrettiği en önemli görevlerden birinin de ‘ailemizi ateşten korumak’ olduğunu unutamayız. Ailemizin korunması ile diğer insanlara ulaşacak bir din hizmeti arasında, dinimizi yaşamamız açısından bakıldığında elle tutulur bir fark olmadığı pek açıktır. Müezzinin ezanla insanları namaza çağırmasıyla kendi çocuğunu namaza alıştırması, onu namaz ehli yapmaya çalışması, birbirlerini tamamlayan iki görev olmalıdır. Menhiyattan birini gidermek için bir eylem yapan ve yaptığını cihad gören bir Müslüman, evinde Allah’ın haramlarından bir haram işlenmeden bunu yapmalıdır. İnsanlara Allah’a isyanın vahametini anlatırken, evinin vahim durumda olması onun için düşündürücüdür.