Düşünce Mektebi

Cemil Meriç’in Kaleminden Önemli Portreler

Cemil Meriç, “Bu Ülke”nin düşünce dünyasıyla ilgilendi. Nev-i şahsına münhasır duruşunu hep korudu. “izm’ler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir” diyerek ideolojileri eleştirdi. Kendi irfanımızdan ve umran’ımızdan beslenmemiz gerektiğine inandı. “Bu Ülke”nin insanına ben idrakini hatırlattı. Âşık Veysel gibi âmâydı lakin kalp gözü açıktı. Işığın doğudan geleceğine inanan Cemil Meriç “Konuşmayacaksın, diyorlar. Nasıl susabilirim… Kabir azabı çeken bir insan gibiyim. Biliyorum ki bunun sonu huzur ve kurtuluş. Hayatın çilelerinden bıktım ve usandım. Ömür boyu süren bir bekleyiş bu. Bir şehidin keyifle, nasıl rahatça can verdiğini görmüyor musunuz? Maddi hayata bağlı insanlar için ölüm korkunç bir facia. Tüyler ürpertici bir bitiş, bir hiç olmak. Ama nefsinden hicret etmek isteyenler için, ilk adım. “Ölmeden evvel ölünüz” emr-i celiline kulak verenlere ne mutlu” düsturuyla hareket etti.