İbrahim Kalın: Türkiye’de laiklik hiçbir zaman din-devlet işlerinin birbirinden ayrılması manasına gelmedi
HABERMAS, The Future of Human Nature adlı eserinde Batı toplumlarının gereğinden fazla sekülerleşmiş olduğunu, bu yüzden gereksiz bir nihilizme sürüklendiğini söyler. Üstelik bunu bir itiraf olarak dile getirir. Neden? Çünkü Batı’nın öncülüğünü yaptığı “yıkıcı sekülerizm”, sadece manevi bir kriz yaratmakla kalmamış; aynı zamanda köktendinci hareketlerin doğmasına neden olmuştur. Seküler dünya görüşünün pozitivist mutlak doğru modelini takip eden bu hareketler, tek-boyutlu ve lineer bir epistemolojiyi esas alır ve anti-tezi olarak karşı çıktıkları seküler modernizmi farkında olmadan yeniden üretirler. Habermas, radikal sekülerizmin Batı tasavvurunu da olumsuz yönde etkilediğini düşünür. Ona göre; Batılılar başka kültürlere, “rakip bir dinin Haçlı neferleri yahut araçsal aklın ve yıkıcı sekülerleşmenin satış elemanları” olarak algılanmayacakları bir imaj sunmalıdır. Habermas çareyi “yıkıcı olmayan bir sekülerleşme” modelinin geliştirilmesinde arar.