İsmail Kılıçarslan: Zengin bir vaiz olan Cübbeli Ahmet’in değil bir, on tane lüks arabasının olması kimseyi alakadar etmez
Şunun adını doğru düzgün koyalım. Vaazlarda ortalama dindar kitleye karnına taş bağlayan sahabe efendilerimizi, “El fakru fahrî - fakirlik övüncümdür” diyen Efendimiz’i (s.av.), servetinin tamamını Allah yolunda harcayan ashab-ı kiramı anlatan vaiz ve hocalarımız, iş zenginlerin servetlerini “izan dışı” kullanmalarına; infak, sadaka, zekât bahislerine gelince suskunlaşmayı tercih ediyorlar. Oysa mesele nettir. 11 trilyon dolar zekât potansiyeli vardır İslam dünyasının. Türkiye’nin yıllık hasılasının 1 trilyon dolar düzeyinde olduğunu hatırlayalım da bu paranın büyüklüğü hakkında bir fikrimiz olsun. Bu potansiyelin yüzde beşi bile “zekât olarak” dolaşıma girmemektedir. Üstelik nelerin zekâta konu olduğunu adam gibi tartışıp karara bağlamak hususunda büyük bir tembellik içerisindeyizdir.