Vur Muhammed Ali vur
Birkaç yıl önceydi. Sancaktar Dergisi “Bizim Ali” başlığıyla Muhammed Ali’yi kapak yapmıştı. Acizane benim de katkıda bulunduğum harika bir sayıydı. Yıllar sonra gördüğüm en heyecan verici kapak olduğu düşüncesiyle dergiyi bayiden kaptığım gibi soluğu bir arkadaşımın yanında aldım. Çayları söylerken sönmeyen heyecanımla dergiyi masaya koydum, daha ağzımı açmadan bizimki “Bu ne arkadaş ya, gına geldi artık bu romantizmden…” demesin mi? Allak bullak olan ben “Yahu Muhammed Ali ağır hastaymış, ona binaen…” filan diyecek oldum o devam ediyordu, “Bıktık kardeşim nedir bu ya, dön dolaş aynı adamlar, Malcolm X, Aliya İzzetbegoviç, Rachel Corrie…”