Kemal Sayar: Dini şiddet efsanesi; rasyonel, barışçıl, seküler öznenin tam karşısına fanatizme yatkın dindar ötekini koyar
Bir hikâye sorgulanmadığında, artık efsane statüsü kazanmış demektir. O efsanenin sunduğu paradigma dışında düşünmek zorlaşır, hatta efsane ve gerçeklik giderek birbirini besler hale gelir. Toplum giderek o efsanenin açığa çıkardığı hakikatlere uyum sağlayacak şekilde yapılandırılır ve gerçek olarak algılanan, giderek o efsanenin rengine bürünür. Öteki ne kadar kenara itilirse o kadar daha öteki olur. Aynı zamanda efsane daha az sorgulanır ve sosyal gerçeklik ona uyum sağlar. Efsanenin hüküm sürdüğü kategoriler toplum tarafından verili ve kaçınılmaz olarak algılanır. Bu efsanelerden birisi de dini şiddet efsanesidir ve birçok yalanla beslenir, birçok yalanı besler.