Akıl/bilim-vahiy/din ilişkisi
Vahye karşı aklı ve bilimi ileri sürmek, bunları dinin yerine koymak, dine bir efsane olarak bakmak yeni değildir; mesela pozitivizmin, rasyonalizmin yaklaşımları böyledir ve bu yaklaşımın tarihi de yüzyılları aşmaktadır. İşte bu temcit pilavı şimdilerde olduğu gibi pek yakın geçmişte de ısıtılıp ısıtılıp sofraya koyuluyor. Yakın geçmişte (yirmi yıl kadar önce) bunlar arasında YÖK başkanı, bazı komutanlar, devlet başkanı gibi önemli şahıslar da vardı. Bunlar içinden o zamanın YÖK başkanı gibi sınır tanımazlar açıkça vahyi değil, aklı ve bilimi kılavuz edindiklerini, vahyi de kılavuz edinenlerle uzlaşmayacaklarını söylüyordu, diğerleri ise vahyi ağızlarına almadan aklın ve bilimin kılavuzluğundan, hayatta tek mürşidin (yol göstericinin) akıl ve bilim olduğundan söz ediyorlardı.