Tam yüz yıl sonra
Birinci Dünya Savaşı patlak vermeden hemen önce İstanbulda (ya da Beyrutta, Şamda, Halepte ) oturup sohbet eden insanlara biri gelip, Siz böyle güzel güzel konuşuyorsunuz ama, 3-4 sene sonra şimdiki düzenin yerinde yeller esecek; her şey altüst olacak deseydi, herhalde onu ciddiye alan olmazdı. Hele de bir İstanbulluya, Hicazın ve Arap topraklarının imparatorluktan kopup gideceği, devletin sınırlarının Anadoluya doğru büzüşeceği öngörüsü hepten imkânsız (hatta gülünç) gelirdi. Fakat bunun imkânsız olmadığı acı bir şekilde görüldü. Büyük felâketler ve yıkımlar getiren savaş, Ortadoğuyu da yeni ve acıklı bir serüvene sürükledi.