Düşünce Mektebi

Mustafa Öztürk: Toplumsal dirlik ve dinginlik için daha çok özgürlük

Reel politikle meşguliyetten hazzetmem; çünkü politikanın tabiatını sevmem. Fakat gerek toplum hâlinde yaşamamız, gerekse toplumun siyasal örgütlenişini ifade eden bir devlet çatısı altında bulunmamız nedeniyle sosyo-politik süreçlere büsbütün bihaber olmamız imkânsız. Hâliyle 16 Nisan tarihli referanduma ve bu referandumun sosyolojik yansımalarına bigâne kalmamız da imkânsız. Geçen haftaki yazıda da değindiğim gibi referandum sürecinde toplum gözle görünür biçimde kutuplaştı. Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in Türkiye’de kutuplaşmayla ilgili saha araştırmasında ortaya çıkan bazı sonuçlar son derece manidar. Birlikte yaşama tecrübesi söz konusu olduğunda, kutuplaşmanın topyekûn huzursuzluk ve mutsuzluktan başka bir şey vaat etmediği aşikâr.