Muhtaç olduğumuz fikrî devrim
1960lı yıllarda toplumlarımızda bu denli büyük bir mezhepçilik, aşiretçilik, bölgecilik ve sınıfsal nefret olduğunu kim düşünebilirdi ki? Bu derin çatlakların varlığını hep inkâr ettik; vatanperverlik ve milliyetçilik kabuğuyla üzerlerini örttük. Ama bu süreçte gelişen olaylar, henüz fikrî açıdan teşhis koyamadığımız ve siyaseten çözüm üretip tedavi edemediğimiz o derin nefreti yüzümüze çarptı.