Sosyal Medya

Makale

Zenginlik de risk oluÅŸturabilir

Uzmanı olmadığımız bu konuda daha önce iki yazı yazmıştık, onları tamamlayalım.

Bir Ä°slam toplumunda zenginlik de baÅŸlı başına bir risk oluÅŸturabilir demiÅŸtik. Buna karşılık modern sosyal siyasette sosyal risklerin esasını iktisadi kayıplar, yani fakirlik oluÅŸturur. Zenginlik hiçbir surette risk sayılmaz, o hep iyi ve özenilen, hatta yegâne hedef olan bir ÅŸeydir. Oysa Ä°slam'da zenginliÄŸin oluÅŸturduÄŸu riskler fakirliÄŸin oluÅŸturduklarından daha fazladır. Bu sebeple tarih boyunca pek çok müellif zenginlik fakirlik karşılaÅŸtırması yapan kitaplar yazmış, bunların da hatırı sayılır bir kısmı fakirliÄŸin daha iyi bir durum olduÄŸunu söylemiÅŸtir. Tabii ki doÄŸrusu aksi olmalıdır. Kuranı Kerim mal/servet için 'hayır' ifadesini kullanır. 'Hayır' olan bir ÅŸey bizatihi kötü olmaz. 'Mal sizin için kıyamdır', yani ayaÄŸa kalkabilme, ya da ayakta durabilme aracıdır der. O halde zenginliÄŸin kötü tarafı onu yönetememek, ahlakın kontrolüne verememektir, bizatihi kendisi deÄŸildir. Buna karşılık 'fakirlik neredeyse küfürdür'.

Sosyal riskler adına ÅŸu hadisi ÅŸerif çok anlamlıdır:

'Yedi ÅŸey gelmeden önce amellerinizi yapmaya bakın: Neyi bekliyorsunuz, her ÅŸeyi unutturacak bir fakirliÄŸi mi, azdıracak bir zenginliÄŸi mi, düzeninizi bozacak bir hastalığı mı, bunaklaÅŸtıracak bir yaÅŸlılığı mı, iÅŸi bitirecek bir ölümü mü, yoksa deccali mi ki, beklenenlerin en kötüsü de odur, ya da kıyametin kopmasını mı ki, o hepsinden daha feci ve daha acıdır'.

Deccal, insanların aklını ve fikrini çelerek hakkı batıl batılı hak gösteren, böylece insana Rabbini unutturan her türlü düÅŸünce, sistem ya da kiÅŸidir.

Demek ki azdıran zenginlik de risk oluşturur.

Bu sebeple Ä°slam iktisadının en temel özelliklerinden biri de servetin ahlak dışı yollarla belli ellerde toplanmasına engel olmaktır. Kuran ifadesiyle onun 'zenginler arasında dûle olmasını' önlemektir. 'Dûle' devlet ya da tedavül anlamındadır. Yani servet zenginler arasında dönüp dolaÅŸan, böylece fakirlerin ezileceÄŸi bir güç haline gelen, hatta bu özelliÄŸi devlet anlayışı haline gelen bir araç olmamalıdır. Bunun için servetin bölüÅŸümünü, gelirin yeniden dağılımını saÄŸlayan pek çok hukuki ve ahlaki araç vardır.

Ä°nsanın devlete de baÅŸkalarına da yük olmaması esastır. KiÅŸinin en güzel rızkı kendi el emeÄŸidir. Yakınları da olsa, baÅŸkasının eline bakmak onur kırıcıdır. 'Ä°nsan Rabbine kavuÅŸuncaya dek çalışıp didinmek üzere yaratılmıştır'. Ä°htiyacı olmayanın devletten bir ÅŸey beklemesi helal deÄŸildir. Bu günkü sosyal güvenlik sistemi ve özellikle de saÄŸlık harcamaları devletin en büyük kamburudur. Atalete ve savurganlığa sebep olmaktadır.

Ä°slam ekonomisi denince aklımıza gelen araçlardan biri de narh yasağıdır. Zorunlu bir durum olmadan devlet fiyatın oluÅŸmasına müdahale etmez. Fiyatların artmasını ya da düÅŸmesini saÄŸlayan ÅŸey gizli bir eldir, Allah'tır. Bu sebeple narh koymak haksızlık olur. Ancak Ä°slam ahlakının yerleÅŸmediÄŸi bir toplumda bu çok anlamlı deÄŸildir.

Karaborsacılık yani ihtikâr yasaktır, daha doÄŸrusu haramdır. Çünkü bunun sadece kanun yaptırımıyla önlenmesi neredeyse imkânsızdır. Ä°htikâr temel ihtiyaç mallarında ve özellikle de gıdada olur. Ucuz olduÄŸunda depolayıp, fiyatlar artıncaya kadar satmamak suretiyle haksız kazanç elde etmenin adıdır. Karaborsacılığın kapitalist bir toplumda kanunla ancak yüzde ellisini engelleyebilirsiniz. Oysa inançla ve ahlakla bunu yüzde onlara kadar indirebilirsiniz. 'Ä°htikâr yapan günahkârdır'.

Burada belki ticaret anlayışına da deÄŸinmek gerekir. Ä°slam'ın küresel bir ticareti öngördüÄŸü hatta teÅŸvik ettiÄŸi söylenebilir. Ä°lk surelerden olan 'Ä°laf' suresinde kışın ve yazın gerçekleÅŸtirilen ticari seferlerden söz edilir. Bunu kuzey ve güney yarımküreleri diye anlamak mümkündür. 'Yeryüzünü sizin emrinize veren O'dur, dolaşın dünyanın omuzlarında ve Allah'ın verdiÄŸi rızkı bulup yiyin' denir. Ä°ÅŸte küresel ticaret anlayış dediÄŸimiz budur. Omuzlar insanın en güçlü bölgesidir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.