Sosyal Medya

Makale

Yuh artık!

Tabii ki Amerika’ya. Dosyanızda bir kere 12 Eylül’le ilgili “Our boys” notu var. Türkiye’nin siyasi bilinç dokusunda “Her darbenin arkasında mutlaka dış destek vardır” notu mevcut. Bu “Dış desteÄŸin” Ã¶ncelikle Amerika ile baÄŸlantılı olduÄŸu notu da ilave. 

Ãœstüne üstlük, Suriye’deki - Mısır’daki tavır sebebiyle Türkiye teyakkuzda.

Ãœstüne üstlük, PKK’yı terör örgütü ilan edip, Suriye’de onun uzantısı olan PYD-YPG’yi “kara gücü” olarak kullanmaktan dolayı dozu yükselen bir gerilim söz konusu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan kaç zamandır “Güney sınırlarımıza yönelik bir üst akıl operasyonu”na iÅŸaret ediyor. Bu “Ãœst Akıl”ın adı konmasa da, parmakların Amerika’yı gösterdiÄŸini de dünya alem biliyor.

Ãœstüne üstlük, bunlara “Gülen dosyası” eklenmiÅŸ. Devletin en üst güvenlik mekanizması olarak MGK’da “Terör örgütü / FETÖ” ve “Paralel Devlet Yapılanması/PDY” ilan edilmiÅŸ bir yapının “Lideri” Amerika’da. Türkiye istiyor, Amerika vermekte ayak sürüyor gözüküyor. Türkiye’deki algı “Amerika bu terör örgütü liderini koruyor” ÅŸeklinde.

Bu yönüyle “Güney sınırındaki üst akıl operasyonu” ile “FETÖ” eksenli “Ãœst akıl operasyonu” Türkiye’nin siyasi aklında bir araya geliyor.

Bunlar olup biterken Türkiye’de bir darbe giriÅŸimi oluyor, bu çılgınlık bastırılıyor, giriÅŸimin asker ayağında tasfiyeler oluyor ve bir Amerikalı general (ABD Merkez Kuvvetler komutanı) çıkıp, “Ä°rtibat halinde olduÄŸumuz üst düzey komuta kademesinde olanlardan içeri alınanların olduÄŸunu görüyorum” diyor. Bir baÅŸkası (ABD Ulusal Ä°stihbarat Direktörü Clapper) “Muhataplarımızın çoÄŸu ya tasfiye edildi ya da tutuklandı” diyor.

Bunların Türkiye’de anında “Our boys” Ã§aÄŸrışımı yapacağını bilmemek, aptallık deÄŸilse, DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu’nun dediÄŸi gibi “Cahillik veya art niyet” olabilir.

Bunlara cevabın CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın deÄŸerlendirmesine ÅŸu sözlerle girmesi tabii ki kaçınılmazdır.

“Ne yazık ki Amerika’da önemli bir makamda olan general ya da amiral kalkıyor, ‘Ä°rtibat halinde olduÄŸumuz üst düzey komuta kademesinde olanlardan içeri alınanların olduÄŸunu görüyorum’ diyor. Ä°nsan biraz sıkılır ya, bunun kararını vermek senin haddine mi? Sen kimsin? Bir defa haddini bileceksin, kendini bileceksin. Sen benim ülkemdeki darbe giriÅŸimini püskürten bu devlete demokrasi adına teÅŸekkür edeceÄŸine darbecilerin yanında yer alıyorsun. Darbeciyi sen ülkende zaten besliyorsun. Bunun arkasında kimler olduÄŸunu, üst aklın kimler olduÄŸunu da gayet iyi biliyor ve bu açıklamalarla kendinizi açığa çıkarıyorsunuz.”

BaÅŸbakan Yıldırım “Bu bir itiraf” diyor haklı olarak. İçiÅŸleri Bakanı Ala “Ä°tiraf deÄŸilse” diye baÅŸlayıp “Bu tamamen düşünülmeden ya da çok düşünülerek yapılmış bir açıklama” diyor.

Ãœst akıl. Cahillik. Art niyet! Darbeciyi ülkesinde beslemek. Darbeye karşı Türkiye’nin mücadelesini paylaÅŸmamak.

Bunların hepsi ABD ile ilgili Türkiye bakışı.

Yani “stratejik müttefik”e karşı müthiÅŸ bir güvensizlik.

Bugün ABD Genelkurmay BaÅŸkanı Joseph Dunford Ankara’ya geliyor. Bu psikolojik zeminde kim kime ne der, doÄŸrusu fırtına gibi bir iliÅŸki düzeni.

Åžu bilgileri de bu arada paylaÅŸmak gerekiyor:

ABD kamuoyunu adeta Gülen’in adamları biçimlendiriyor. “Türkiye’de baskı rejimi algısı” ABD’deki Müslüman toplulukları etkileyecek biçimde yaygınlaÅŸtırılıyor.

ABD’de Kasım’da yapılacak seçimin baÅŸkan adaylarından Trump’ın “Ä°slam’a ve Müslümanlara karşı” tavrı malum. Hillary Clinton ise Gülen hareketi ile acayip bir finans iliÅŸkisi bulunuyor.

Ve “Gülen’in iadesi” gibi, gerilimlerin odaklandığı alan. ABD iade edecek mi etmeyecek mi? EtmediÄŸi her durum gerilime tuz biber ekecek, ABD’nin “kötü niyet”inin iÅŸareti olacak, bu çok açık.

Ne oluyor?

ABD OrtadoÄŸu’da “ErdoÄŸan’ın yönettiÄŸi Türkiye”yi gözden mi çıkarıyor ve tabii Türkiye, bölgede Amerika’yı dışlayan bir eksene mi yöneliyor?

Her iki durum her iki ülke için dünya dengesinde çok önemli bir durumu ifade ediyor.

Bütün bunlar CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın 9 AÄŸustos’taki Moskova ziyareti öncesinde ve Rusya ile “Uçak krizi”nin durulduÄŸu bir zamanda yaÅŸanıyor.

Ä°pler gerildi. KopuÅŸa mı gidiyoruz, birisinin ipi gevÅŸeteceÄŸi ve iki tarafta tatmin doÄŸuracak bir formül arayışına mı? Peki bu denklemin kaybedeni olmayacak mı? Bu soru da herhalde Gülen’in ve hareketinin ABD’deki geleceÄŸi ile ilgili. ABD harcar mı, bence harcar! DeÄŸilse Amerika’nın siyasi aklına ikinci defa “Yuh artık!” derim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.