Sosyal Medya

Makale

Karasineklere Katlanmak

Åžimdilerin tatil beldesinde insanların riyakâr kargaÅŸasından uzaklaÅŸmak için bütün kış tırnaklarıyla temizlediÄŸi ayrık otlarının yerine yetiÅŸen sebze ve meyveleri sularken keyiflenmiÅŸti. Bir yandan da sayıları yüze ulaÅŸmış tavuklara ve bıldırcınlara muhabbetle bakıyordu. Çimlerin üzerinde kahvaltıda sunduklarının hepsinin emeÄŸinin semeresi olması onu gururlandırıyordu. Her ÅŸey rüya kıvamında bir kahvaltıyı çaÄŸrıştırırken karasineklerin arsızca ve bıktırırcasına konup durmaları bu tadı buruklaÅŸtırıyordu. Sinekleri niçin ilaçlatmadığını sorduÄŸumda, “Ä°ki sebebi var. Biri, burasının cennet deÄŸil süreli bir imtihan yeri olduÄŸunu unutmamam için. DiÄŸeri, ilaçlattığımda arıların da öleceÄŸi için. Hâlbuki onlar vahiyle hareket ederler.” tefekkürüne hayran bakışlarım onu mahcup etmiÅŸti.

“Rabbin bal arısına ÅŸöyle vahyetti ‘DaÄŸlarda aÄŸaçlarda ve insanların yaptıkları çardaklarda kendine yuvalar yap. Ayrıca her türlü meyveden ye; Rabbinin sana (rızık bulman için) belirlediÄŸi yol güzergâhlarını harfiyen takip et. Ä°ÅŸte arıların karınlarından farklı renklere/tatlara sahip olan ve içinde insanlar için ÅŸifa bulunan bir sıvı/ bal çıkar.’ Åžüphesiz bunda Allah’ın kudretine ve rahmetine iÅŸaret eden bir delil vardır; Fakat bunu aklıselim sahibi insanlar anlar”(Nahl / 68–69)

80 bini bulan bir kolonide nasıl olur da hatasız bir iÅŸbölümü, dinlenmeden çalışma ve en önemlisi baÅŸkaları için var olan bir üretim sürebilir? Allah, düÅŸünenlere arılar üzerinden etkileyici bir ders verir. Ayette hedef “bal arısı” gibi görünürken, aslında vahiy mekanizmasına ilgi çekilir. Bal arılarındaki “genetik dışavurum” ile vahiy arasında kurulan iliÅŸki, vahyin de bir dışavurum olduÄŸunu gösterir. Arıya vahyedilmesi Allah’ın ona, ruh ve fıtratı vermek ve açık bir vasıta olmaksızın gizli bir ÅŸekilde terbiye ederek, o duyguyu ve sanatı kesin bir mükemmellikle öÄŸretip belletmesimodern düÅŸüncede gözlerden kaçırılmıştır. Psikoloji de buna “içgüdü” deyip geçiÅŸtirilir.Bu tanımlama, vahiyle ilgisi kesilmiÅŸ, imanı sadece Allah’ın varlığını kabulle sınırlandırmış insana benzer. Oysa bize düÅŸen ayette örnek gösterilen vahiyle yönlendirilmiÅŸ arı cemaatinden, beraberliklerimize dair önemli hisseler/dersler çıkarmaktır.

Allah bal arısına peteÄŸini altıgen ÅŸeklinde yapmasını emretmiÅŸtir. Bu sayede bal anlarının evleri ade­ta tek bir parçaymış gibi birbirlerine yapışıktır. Ayrıca bu ÅŸekilde çokgenlerden en az gereç kullanılarak inÅŸa iÅŸlemi tamamlanır. Bunun gibi vahiyle hareket eden topluluklar ÅŸehirlerini kurup, evlerini inÅŸa ederken kimsenin diÄŸerinin hakkına müdahale etmeden kardeÅŸçe paylaÅŸmayı esas alırlar.

Arılar tabiatı kendilerine verilmiÅŸ olanı bir nimet bilip yaratılmış her türlü üründen faydalanırlar.Bu arada meyve, sebze ve ekinlerde tozlaÅŸmayı saÄŸlama konusunda da bütün diÄŸer böceklerden daha fazla iÅŸ görürler. Vahiyle hareket eden bir topluluk da tevhid gereÄŸi kendisine emanet edilmiÅŸ tabiatı tahrif etmeden ondan faydalanmanın yollarını bulup uygulayandır.

“Rabbinin sana belirlediÄŸi yol güzergâhlarını harfiyen takip et.”ayeti, arıların izlediÄŸi yolların farklılığına dikkat çeker. 1940’'larda yapılan bir tespite göre arılar, genellikle gü­neÅŸin konumundan yararlanarak yönlerini ayarlamakta; ayrıca rüzgârın yönü, dün­yanın manyetik alanı gibi imkânlardan da yararlandıkları gözlenmiÅŸtir. Arıların, kovan üzerinde daire veya 8 çizerek birbirlerine yol tarif ettikleri, çiçek alanları hakkında bilgi aktardıkları, bu bilgilerle diÄŸer arıların bilmedikleri çiçek alanlarını kolaylıkla buldukları, dönüÅŸlerinde ise “Arı Hattı” denilen en kestirme yolu kullan­dıkları da bilinmektedir.Vahiyle hareket eden topluluklar da her türlü rızk temininde, edindikleri tecrübeleri diÄŸer kardeÅŸleriyle paylaşırlar. Onlar asla nefislerini üstün kılmak uÄŸruna sahip olduklarını gizlemez, mutlaka kardeÅŸlerine paylaşıma açarlar.

Arılar topladığı nektarı, normal midesinden ayrı, özel olarak bu maksat­la yaratılmış bulunan bal midesinde toplayıp kovana taşır; burada bir genç arı bu maddeyi hortumuyla emip kendi midesine aktarıp onu ÅŸerbet kıvamına gelecek ÅŸekilde iÅŸleme tâbi tutar ve bu ÅŸekilde bal hâsıl olur. Bundan sonra ÅŸerbet peteklerde bir süre havalandırılarak katılaÅŸması saÄŸlandıktan sonra üzeri bal mumuyla kapatılıp izole edilmek suretiyle bozulması önlenir. Böylece Allah’ın lütfuyla besleyici ve ÅŸifa veren bal ortaya çıkar. Aynı ÅŸekilde vahiyle hareket eden bir topluluÄŸun ürettiÄŸi her ÅŸeyin önce beraberliklerine ait olduÄŸunu önemser ve kendine ait olanla kamuya ait olanı karıştırmaz. Onlar asla insanın ve tabiatın fıtratını bozmadan onlara fayda sunmaya çalışırlar.

Ayrıca iÅŸçi arıların emekleriyle oluÅŸan ürünün güvenliÄŸini saÄŸlamak için silahları iÄŸneleridir. Kim onların beraberliklerine ve ortak emeklerine saldırırsa hiç düÅŸünmeden iÄŸnelerini ona saplarlar. Bunun neticesinde ölürler. Vahiyle hareket eden bir topluluÄŸun fertlerinin silahları da nefislerini korumaktan çok beraberliklerini korumak içindir. Bu konuda onlar ÅŸehadeti göze alırlar.

Günümüzde vahiyle yönlendirilmiÅŸ bu emekçi topluluÄŸunun ürününün altı kilosunun yüz liraya satılması ve sahte balların ortaya çıkması, arıların deÄŸil vahiyden uzaklaÅŸmış fesat çıkaran insanların marifetidir. Arıları asla kendilerin seçmediÄŸi kovanlara mahkûm kılan, kimyasallardan yaptıkları hazır peteklerde yaÅŸatan ve glikoz yedirerek bir an önce bal görüntüsündeki sahte ürünü yapmaya zorlayanlar, vahye karşı çıkan insandır. Ne yazık ki bunu arıya reva görenler,  insanları da asla kendi oturmayacağı ve çalışmayacağı yerlerde, saÄŸlıklarını hiçe sayarak, karın tokluÄŸuna çalıştırıp tabiata ve insana zarar veren üretimler yaptırmayı “sanayi devrimi” adıyla yüceltenlerdir.

Albert Einstein: “EÄŸer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arılar olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz.” demiÅŸ. Yani vahiyle hareket eden son arı cemaati dünyayı terk ettiÄŸinde kan döken ve fesat çıkaran insanın kıyametine dört yıl kalırmış.

Vay be. Arılar ölmesin diye karasinekleri ilaçlatmayıp tahammül eden kardeÅŸim, meÄŸerse bütün bir insanlığın yok olmaması için gayret eden önemli biriymiÅŸ de benim haberim yokmuÅŸ…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.