IŞİD olayı sadece bir terör deÄŸildir.

Sadece Irak ve Suriye içi kaosun sınırladığı dar anlamda bir terör veya örgüt meselesi deÄŸildir.

Tasfiye edilir ya da edilmez ama bölgede kalıcı izler bırakacaktır. Tasfiye edilirse yerini baÅŸka bir güç dolduracaktır.

Uluslararası sistemin, bölge ülkelerinin ÅŸu an için bölgeye bakışındaki çarpıklık uzun süre böyle devam edecek gibi. Bölge içi sorunlara yaklaşım çözüme yönelik deÄŸildir ve uzun süre de krizleri daha da kronikleÅŸtirecek türdendir.

Bu çözümsüzlük durumu çok ciddi güç boÅŸlukları doÄŸurmaktadır.

Öyleyse IŞİD benzeri daha çok örgüt veya güç ortaya çıkacaktır.

Yoğun enformasyon savaşının arkasına uzanıp, aslında neler olduğuna dikkatlice bakmakta fayda var.

Bir tür Arap isyanı, Arap ayaklanması, Arap milliyetçiliÄŸi yükseliÅŸi söz konusudur.

GÄ°ZLÄ° SEBEP ARAP-Ä°RAN RESTLEÅžMESÄ°

Yıllara dayanan Arap-Ä°ran çekiÅŸmesi, bölgedeki çatışmaların gizli sebebidir. Bölge dışı müdahaleler nasıl çatışma alanlarını geniÅŸletiyor ve sonsuz kriz senaryolarına kapı aralıyorsa, Ä°ran-Suud çekiÅŸmeleri de bir o kadar krizleri yaygınlaÅŸtırıyor.

20. yüzyıla dayanan hastalıklar, bugün rejimler üzerinden devam etmektedir. Yerel patlamalar, rejimlerden usanan insanların çıkış arayışlarının bir göstergesidir.

Ancak bu çıkışlar, bölge içi ve bölge dışı müdahalelerle yönetilmek istenmekte, bu kitlesel deÄŸiÅŸim sabote edilmektedir. Rejimlerle uluslararası sistem bu konuda tam bir dayanışma içindedir.

Maalesef, bölge insanının kendi çıkış yolunu bulma çabası yanlış, uç, sınırları zorlayan görüntüler verebiliyor. IŞİD gibi ÅŸiddet ve terör üzerinden bir öfke seline dönüÅŸebiliyor.

Ama bu arayışların zamanla farklılaÅŸacağını, format deÄŸiÅŸtireceÄŸini ancak her ÅŸartta o boÅŸluÄŸu dolduracak bir yapı/güç olarak yoluna devam edeceÄŸini söyleyebiliriz.

IŞİD terördür evet ama PYD de terördür.

Terör örgütü kavramını sana göre, bana göre ya da enformasyon yönlendirmelerine göre belirleyemezsiniz.

KÜRT ARAP ÇATIÅžMASI ÖNLENMELÄ°

Kobani üzerinden bir zihinsel operasyon yapılmaktadır. PYD'yi masumlaÅŸtırmak, onun üzerinden bir sempati oluÅŸturmak, Türkiye kamuoyunu bu yönde yönlendirmek sonuç vermeyecektir. Örgütler üzerinden deÄŸil de kitlelerin arayışına çözüm üretme üzerinden bir harita çizilmeli, çözüm stratejileri uygulanmalıdır.

Türkiye'nin burada durduÄŸu yer akılcıdır. Duygusal desteÄŸin ötesinde bölgenin geleceÄŸine yönelik dengeli bir tutumdur. Kimse PKK/PYD üzerinden Türkiye'ye bir yol haritası dayatmasın. Kimse bunun için terörü içeriye davet etmesin. Bu, acıları ve çözümsüzlükleri beslemekten baÅŸka hiçbir iÅŸe yaramayacaktır.

Çözüm Türkiye'nin Kürtlerle ve Araplarla yakın bir gelecek inÅŸa etmesidir. Ancak bu gelecek terör ve ÅŸiddet üzerinden deÄŸil, geleceÄŸe dönük ortak arayışlarla mümkündür.

Åžu an için yapılacak en önemli ÅŸey, IŞİD ile Kürtler arasındaki çatışmayı durdurmaktır. DüÄŸüm noktası burasıdır ve birileri özellikle Arap-Kürt çatışmasını beslemekte, derinleÅŸtirmeye çalışmaktadır. Kobani çatışması iki örgüt arasındaki hesaplaÅŸma olarak kalmayabilir. Orada kalırsa üstesinden gelmek kolaydır ama bir tür Arap-Kürt çatışmasına dönerse zincirleme krizlere, çatışmalara neden olacaktır. Bu çatışma hali ise yıllarca devam edebilir.

Türkiye'yi IŞİD'e karşı PYD ile ortak harekete zorlayanlar ile Arap-Kürt çatışmasını besleyenler aynı çevreler tarafından yönlendirilmekte, yönetilmektedir. Çünkü ikisinin de varacağı nokta aynı yerdir.

Arap Kürt çatışması ise Türkiye'ye, Kürtlere ve Araplara kurulan bir tuzaktır. Bölgenin geleceÄŸinin, huzurunun bu üç unsur arasındaki yakınlaÅŸma ile mümkün olacağını bilenler, üç unsur arasındaki ipleri, baÄŸları koparmaya, bir daha bir araya gelemeyecek ÅŸekilde koparmaya çalışmaktadır.

Türkiye içine ÅŸiddet ve terörü servis edenler bu kirli oyunu görememektedir.

Unutmayın, bölgenin huzurunun anahtarı Türkiye, Kürtler ve Araplar arasındaki dayanışmadır. Bu dayanışma imkanının, örgütler üzerinden heba edilmesine izin verilmemesi gerekiyor. Türkiye'nin bu konuda sahip olduÄŸu hassasiyetin Kürtler tarafından da paylaşılması lazım.

ÖRGÜTLER BÄ°ZÄ° REHÄ°N ALMASIN

Çözüm süreci iÅŸte bu geleceÄŸin anahtarıdır. Bu yüzden çözüm süreci hedef alınmaktadır. Çünkü bu proje, sadece Türkiye ile Kürtlere deÄŸil, bütün bölgeye örnek olacak, emsal olacak bir projedir.

Siz siz olun, yaÅŸananları PYD ve IŞİD gibi örgütler düzeyinde ele almayın, dar yorumlamayın. Mesele teknik anlamda bir terörle sınırlı deÄŸildir çünkü.

IŞİD kalıcıdır ya da o tasfiye edilse bile onun yerini yine benzer bir toplumsal temelden gelen güç kullanacaktır. Öyleyse terörün ötesini görebilmeliyiz. ABD ve koalisyon güçlerinin operasyonu göstermeliktir, sonuç odaklı deÄŸildir ve olmayacaktır.

Öyleyse yapılacak tek bir ÅŸey var, IŞİD ile Kürtler arasındaki çatışmayı durduracak, bu senaryoyu boÅŸa çıkaracak bir süreci zorlamaktır.

Örgüt, terör demeden ne gerekiyorsa yapılmalı ve bütün bölgeyi harabeye çevirecek bu sürecin önüne geçilmelidir. Diplomasi mi, pazarlık mı ne gerekiyorsa yapılmalıdır. IŞİD konulu zihinsel formatlamaya kapılmadan gerçekçi bir yol haritası oluÅŸturulmalı, etkin mekanizmalar kurulmalıdır.