Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Niçin Abdülhamid ve Vahdeddin? Mustafa Kemal Paşa'nın bu iki Sultan'la meselesi olmuştur da ondan!

Osmanlı İmparatorluğu'nun son üç sultanından ikisinin, Abdülhamid ve Mehmed Vahdeddin'in, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmî ideolojisinde, öteki Osmanlı padişahlarından hiçbiri için kullanılmayan aşağılayıcı değer hükümleriyle anılmak gibi bir talihsizlikleri var.



Abdülhamid, 'Kızıl Sultan' ve 'müstebid'dir; Vahdeddin ise 'hain'! Kemalizm, Osmanlı tarihini, neredeyse bu iki sultanın kiÅŸiliÄŸinde temsil edilen olumsuz bir paradigma olarak tescil etmiÅŸtir.
 
Niçin bu iki sultan? Niçin Abdülhamid ve Vahdeddin? Sebebi açık: Mustafa Kemal PaÅŸa'nın bu iki Sultan'la meselesi olmuÅŸtur da ondan! Bir ittihadçı olarak Abdülhamid'le, bir misyon sahibi olarak da Vahdeddin'le! Dolayısıyla, Cumhuriyet ideolojisi, bu iki Sultan'ın gerçek tarihsel konumlarıyla ele alınmasını mümkün kılmayan bir historiografi inÅŸa eder. Benim ilkokul, ortaokul, hatta lise yıllarımda bile (1942-1954) tarih kitapları, Abdülhamid ve Vahdeddin'e iliÅŸkin olumsuzlayıcı ve deÄŸersizleÅŸtirici hükümlerle doluydu...
 
Kayseri Erciyes Üniversitesi'nin hazırladığı beÅŸ ciltlik 'Devr-i Hamid', 90 bağımsız makaleden meydana gelen muazzam bir külliyatla, Sultan II. Abdülhamid'i, Rektör Prof. Dr. Fahreddin KeleÅŸtimur'un 'Takdim' yazısında belirttiÄŸi gibi, 'muhtelif cepheleriyle inceleyip irdelediÄŸi kapsamlı bir ilmî çalışma[yla]' sunuyor;- böyle bir ilmî çalışmanın 'maalesef bugüne kadar söz konusu olam[adığını]' da belirterek!..
 
'Devr-i Hamid' [Sultan II. Abdülhamid] külliyatını hazırlayan ekibin baÅŸkanı Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü, 'BaÅŸlarken' baÅŸlıklı yazısında külliyatın nasıl hazırlandığını açıklarken ÅŸunları söylemektedir: 'Türk tarihçilerinden oluÅŸacak bir heyet tarafından öncelikle "Devr-i Hamid" baÅŸlığı altında, Sultan II. Abdülhamid'in ailesi, ÅŸahsiyeti, tahsili, saltanat yılları, devrinin iç ve dış siyasî olayları, maliyesi, sosyal yapısı, teÅŸkilat yapısı, kültür ve sanat alanındaki geliÅŸmeleri, düÅŸünce yapısı, bilim hayatı ve reform hareketleri gibi temel konuları içerisinde barındıracak ortak bir çalışmanın gerçekleÅŸtirilmesi ve yayımlanması arzulanmıştır.'
 
Prof. Dr. Hülagü, giriÅŸ yazısında, Sultan II. Abdülhamid'in adına, bir anlamda kendisine olan vefa borcu ve kadirÅŸinaslığı ifâ ve ifade etmenin bir vesilesi olarak[...] Ä°stanbul'da bütünü ile sosyal bilimlere münhasır bir üniversitenin' 'Hamidiye Üniversitesi'nin kurulmasını' da teklif etmektedir.
 
Sözü, bu külliyatın hazırlanmasına öncülük eden, aziz dostum, kardeÅŸim ve Kayseri Erciyes Üniversitesi'nin deÄŸerli rektörü Prof. Dr. Fahreddin KeleÅŸtimur'a kalbî teÅŸekkürlerimi sunarak, bırakıyorum:
 
'Sultan Hamid devri veya Devr-i Hamid, dün olduÄŸu gibi bugün de, olayları, isyanları, Sultan'ın kendisine mahsus bir dizi özgün uygulamaları ve politikaları ile herkesin dikkatini üzerine çekmiÅŸtir. Åžahsı, dönemi, olayları ve uygulamaları yerli ve yabancı tarihçi, siyasetçi birçok kimse tarafından çokça tartışılmış, oldukça çok konuÅŸulmuÅŸtur.[...] Dolayısıyla o, önemini ve güncelliÄŸini, vefatının ardından bir asra yakın bir zaman geçmiÅŸ olmasına raÄŸmen, hiçbir ÅŸekilde yitirmemiÅŸtir.'
 
'Devr-i Hamid' külliyatının hazırlanmasında Prof. Dr. Hülagü ile birlikte emeÄŸi geçen Doç. Dr. Gülbadi Alan ve Doç. Dr. Åžakir Batmaz'a da ÅŸükran borcumuz vardır;- say'leri meÅŸkûr olsun! 
 
Hilmi Yavuz / Time Türk ArÅŸiv

1 Yorum

  1. Murat YaÅŸar

    Åžubat 01, 2019 Cuma 18:45

    Meselesi ne olursa olsun şuda bir gerçektirki sultanlar daha mustafa kemal teymenken avrupaya padişah tarafından götürülmüştür.vesselam

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.