Sosyal Medya

Kürsü

MankurtlaÅŸmaya direnen yazar: Cengiz Aytmatov

D. Mehmet DoÄŸan- Karar



Dünyada insan hafızası zamana meydan okur. Ä°nsanın kendi hayatı, göz açıp kapayıncaya kadar geçen zaman kadar kısadır. Ölümsüz olan düÅŸüncedir, fikirdir. Ve bu fikirler insandan insana geçer. Ölümsüz olan Manas’tır, çaÄŸdan çaÄŸa geçen Manas’ın sözleridir.”
 
On yıl önce son seferine çıkan Cengiz Aytmatov’un “Yıldırım Sesli Manasçı” hikâyesinden bu cümleler. Dünyanın belki de hâlâ anlatılan ve böylece yaÅŸayan tek destanı Manas, Kırgızlar için vatan kadar önemlidir. Bir milletin edebiyatı onun manevî vatanıdır. Sözünü ettiÄŸimiz hikâyede ana, oÄŸlunun babası gibi “yurtçu” olmasını ister, eÄŸer yurtçu olmazsa, “Manasçı” olmalıdır. Yurtçu, çadır yapan, ev kuran kiÅŸidir. Yani usta. Bir ülke için, topluluk için çok önemli bir iÅŸ. Bu maddî yapı ile ilgilidir. Manasçı ise, manevî yapının ustasıdır, evimizin manevî yapıcısıdır.
 
Cengiz Aytmatov’un 20. Yüzyılın acılı tarihini yaşıyarak ortaya koyduÄŸu eserler bir anlamda Manas destanının büyük bir yazar eliyle kayda geçirilmiÅŸ çaÄŸdaÅŸ menkıbeleridir. Onun ülkesini aÅŸan bütün Türk dünyasını kucaklayan bir yazar olmaktan öte, bir dünya yazarı olarak kabul görmesinin temelinde gelenekle kurduÄŸu bu güçlü baÄŸ vardır.
 
Tek insanın hikâyesi, içinde yaÅŸadığı toplumun hikâyesidir aynı zamanda. Bir toplumun hikâyesi de bütün insanlığın hikâyesi olabilir. Cengiz Aytmatov eseriyle bize bunu gösterdi.
 
“MankurtlaÅŸma” kavramı bu büyük yazarın ortaya koyduÄŸu evrensel bir durumu ifade etmektedir. Farklı coÄŸrafyalarda yaÅŸayan bizler zaman zaman onun bir coÄŸrafyaya baÄŸlı olarak anlattığı mankurtlaÅŸma eÄŸilimleri ile karşılaÅŸtık. MankurtlaÅŸan oÄŸullar ÅŸuursuzca analarını, öz milletlerini efendileri uÄŸruna öldürmeye kalkıştılar.
 
Gün Olur Asra Bedel romanında yazar geçmiÅŸle romanın yazıldığı zaman arasında mekik dokur âdeta. Zaman deÄŸiÅŸir, gerçekler deÄŸiÅŸmez. Nayman Ana, mankurtlaÅŸtırılan oÄŸlunu kurtarmak için mücadele ederken MankurtlaÅŸtırılan oÄŸlu artık onu tanıyacak ve sözüne kulak verecek durumda deÄŸildir, bütün hissiyatını kaybetmiÅŸ, robotlaÅŸmıştır. Bu yüzden kendisini kurtarmak isteyen annesini bir okla öldürür...Mankurt, sahibinin emirlerini yerine getiren bir köledir, hissiz bir robottur. Ne ana ne baba ne kardeÅŸ ve ne de vatan, millet tanır. Sadece ve sadece verilen emirleri dinler, buyruklara itaat eder. Bu insanlık niteliklerinin, insanı insan yapan hissiyatın kaybı demektir.
 
Cengiz Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanından sansürce çıkarılan bölüm olan Cengiz Hana Küsen Bulut’ta, dünyayı fethetme peÅŸinde olan kudretli cihangir Cengiz Han’ın insanın tabiî varlığına karşı tavrı üzerinden sözünü söyler. Cengiz Han muazzam ordusuyla Batı seferine çıkmaktadır. Gezginci bir kâhin Gök Tanrı’nın ona güneÅŸten korumak için sürekli takib edecek bir bulut armaÄŸan ettiÄŸini haber verir. Bulut kaybolduÄŸunda Cengiz Han’ın kudreti de sona erecektir. 
 
Cengiz Han, ordunun hareket kabiliyetini engelleyen eÅŸlerinin peÅŸinden gelen kadınların doÄŸum yapmasını yasaklar. Bu emre uymayan ÅŸiddetle cezalandırılacaktır. Ä°ÅŸte onun subaylarından biri ile bayrak diken ve üzerine ejderha motifleri iÅŸleyen kadının bir oÄŸlan çocukları olur. Baba bunun üzerine eÅŸi ve oÄŸluyla kaçma planları yapar. Fakat durum anlaşılır ve ikisi de idam edilir. Çocuk ve yaÅŸlı bakıcı kadın kalır geride. Sarı Özek bozkırında bu yaÅŸlı kadının çocuÄŸu yaÅŸatması imkânsızdır. Acıkan ve sürekli aÄŸlayan çocuÄŸa sütü olmadığını göstermek için memesini verir. Bir süre sonra memelerinden süt geldiÄŸini anlar. Bakıcı kadın tepelerinde bir bulut fark eder, bu Cengiz Han’ın bulutudur. Onu terk etmiÅŸtir, çünkü o tabiat kanunlarına aykırı hareket emiÅŸtir, Tanrı’nın gücüne gidecek bir iÅŸ yapmıştır.
 
2. Dünya Savaşında esir olup Yugoslavya’da savaÅŸan Abutalip Kuttubay bu efsaneyi kaleme almıştır. Åžimdi o Stalin döneminde “emekçi halkın düÅŸmanı burjuva milliyetçisi” olarak tutuklanmıştır. Bu tür operasyonları yönetenlerin ödüllendirilme toplantısında terfi eden Kazak güvenlik görevlisi bir konuÅŸma yapar: O hiçbir zaman Allaha inanmamıştır. Onun tanrısı kudret tanrısıdır, iktidarı elinde bulundurandır. Bu tanrı onların dahi önderi (Stalin)dir. O güne kadar silik bir savcı olarak kalan Tansıkbayev, Kuttubay davasıyla yükselme ÅŸansını yakaladığını düÅŸünür ve iÅŸine hırsla sarılır. Kuttubay’ın yazdığı Mankurt ve Sarı Özek Kurbanları efsaneleri en büyük delilidir. Mahkeme sona yaklaÅŸmaktadır. Kuttubay trenden atlayarak intihar eder. Bu Tansıkbayev’in davayı sonuçlandırarak terfi imkânının yok olması demektir!
 
Cengiz Aytmatov’un doÄŸumunun 90.yılını geride bıraktık. YaÅŸasaydı 91 yaşında olacaktı. Onun maddî hayatı sona erdi fakat manevî varlığı devam ediyor. Ä°nsanlık var oldukça devam edecek; çünkü eserleri hep okunacak.
 
O adı deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ bir ÅŸehirde doÄŸdu. Bu deÄŸiÅŸikliÄŸi yapanlar koydukları adın, yani düzenlerinin sonsuza kadar devam edeceÄŸi iddiasındaydı. Cengiz Bey, doÄŸduÄŸu yerin asıl adına kavuÅŸtuÄŸunu gördü. Babası Törekul Stalin’in zulmüne maruz kalanlardandı. Lanetli “halk düÅŸmanı”nın oÄŸlu zor ÅŸartlarda geçirdi çocukluÄŸunu, Veterinerlik Okulunda okudu, fakat dünyaca ünlü bir yazar oldu. Tabiatın yani hakikatin ve ÅŸiirin çocuÄŸu toprağına ve halkına baÄŸlı kalarak edebî kudretini herkese kabul ettirdi. Eserleri çaÄŸdaÅŸ bir Manas destanı idi. O ÅŸuna iÅŸaret etti: Kader Allah’ın takdirindedir. Hiç kimse, en güçlü, en muktedir kiÅŸiler ve yönetimler bile ona hükmedemez!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.