Sosyal Medya

Kürsü

Abdullah Yıldız- İman edenler namaz kılarlar

Abdullah Yıldız- Yeni Akit



Mehmet Sürmeli Hocam, namaz üzerine yazdığı güzel makalelerini sosyal medyada paylaÅŸmayı sürdürüyor. Yazılarının kitaplaÅŸtırılacağı müjdesini de aldık. Son yazılarından birini özetliyorum:
 
Namazın önemini ve faziletini ortaya koyan bir rivayet: Rasûlüllah’a (sa) birisi gelmiÅŸ ve “Ä°slâm’a girdikten sonra Allah katında en sevimli amel hangisidir” demiÅŸ. Rasûlüllah (s.a), o kiÅŸiye ÅŸu cevabı vermiÅŸ: “Vaktinde kılınan namazdır. Kim ki bilerek namazı terk ederse onun dini yoktur, çünkü namaz dinin direÄŸidir.”[Acluni, KeÅŸf’ül-Hafâ, II/31]. ‘Sahabe, Rasulüllah’tan böyle öÄŸrendiÄŸi için, namazı kılmamanın dışında bir ameli terk etmeyi küfür olarak görmemiÅŸlerdir’ [Tirmizi, Salat, had.no: 2622]. Hz. Ömer ÅŸöyle demiÅŸtir: “Namazı terk eden bir kiÅŸinin Ä°slâm’dan (zerre kadar) nasibi yoktur.” [Abdürrezzak, Musannef, III/125]. “Namazı hafife alan ve ona gereken deÄŸeri vermeyen Ä°slâm’ı da hafife alıyor ve deÄŸer vermiyor demektir. Bir insanın Ä°slâm’dan nasibi, namazdan aldığı nasip kadardır. Ä°slâm’a olan raÄŸbeti de namaza olan raÄŸbeti kadardır.” [Ä°bn Kayyim, es-Salatü ve Hukmü Târikihâ, s.19] sözü de yine Hz. Ömer’e aittir… Nebevi ifadede, “Namaz, kiÅŸi ile küfür arasındaki perdedir. Namazı terk eden perdeyi kaldırmış/yırtmış olur”[Ebu Davud, Sünnet 15].
 
 ‘Vaktinde kılınan namazın, ana-babaya en güzel ve nezaketlice davranmanın ve Allah yolunda cihad etmenin en faziletli amel’ [Ahmed, Müsned, had.no: 4285] olduÄŸunu belirten Peygamberimiz (s.a), “Namaz, cennetin anahtarıdır” müjdesini vermiÅŸtir [Süyuti, Cami’us-SaÄŸîr, II/501]. Bu baÄŸlamda Rasulüllah’ın (s.a) ÅŸu hadisi çok önemlidir: “Allah beÅŸ vakit namazı Müslümanlara farz kılmıştır. Kim bu namazları hiçbir rüknünü zayi etmeksizin hakkıyla kılarsa, onun cennetlik olacağına dair Allah’ın ahdi vardır. Fakat beÅŸ vakit namazı kılmayan kimsenin cennete gireceÄŸine dair Allah’ın bir ahdi yoktur. Dilerse azap eder, dilerse affeder ve cennetine girdirir.”[Ebu Davud, Salat 337]. 
 
Bütün bu öneminden dolayı, bir kimse Müslüman olduÄŸunda Peygamberimiz (s.a), o kiÅŸiye ilk önce namazıöÄŸretmiÅŸtir [Heysemi, Mecma‘uz-Zevaid, I/293]. Namaz kılmak, kiÅŸinin Müslümanlığı ikrar edip dünyada ait olduÄŸu yeri belirlemesine karar vermesidir… Dünyada namaz kılmayanların; saf tutacakları yeri belirlemeyenlerin ahirette beraber olacakları grupları Peygamberimiz ÅŸöyle ifade buyurmuÅŸtur: “Kim ki (beÅŸ vakit namazı) düzenli kılacak olursa, eda ettiÄŸi bu namaz onun için (sıratta yolunu aydınlatan) bir nûr, Müslümanlığına bir kanıt ve kıyamet gününde cehennemden kurtuluÅŸuna vesile olur. (BeÅŸ vakit) namazı düzenli kılmayan için ne bir nur, ne Müslümanlığına kanıt, ne de cehennemden kurtuluÅŸ vardır. Namazlarını düzenli ve tam kılmayanlar kıyamet gününde Karun, Firavun, Haman ve (Rasulüllah döneminiz azılı din düÅŸmanı) Übeyy b. Halefile beraber (haÅŸr) olacaklardır.” [Ahmed, Müsned, II/169; Darimi, Rikak 13] 
 
Hz. Ömer vurulup kan kaybından bayılmıştı. Namazın vakti daralınca orada hazır bulunanlardan biri, “namaz geçiyor” dedi. Ömer (r.a) silkinerek uyandı ve kanlar içerisinde sabah namazını vaktinde kıldı [Malik, Muvatta, Taharet 12]. Hz. Ömer’i (r.a) bu zor durumda namazı edaya sevk eden ÅŸey; Firavun’la haÅŸir olma korkusudur. Bu korkunun her Müslümanda olması gerekmez mi?
 
Peygamberimiz (s.a), “Namazı bilerek terk eden kimselerden Allah’ın zimmetinin kalktığını”belirtmiÅŸtir [Abdürrezzak, Musannef, III/124]. Nebevi beyana göre, “Namazı terk eden bir kimse (o hâl üzerine ölecek olursa) amelleri de boÅŸa gider” [Heysemi, Mecma‘uz-Zevaid, I/295]. Yatsı ve sabah namazlarını terk edenler ÅŸu hadisi iyi tefekkür etmelidirler: “Münafıklara en ağır gelen namaz sabah ve yatsı namazlarıdır…” [Müslim, Mesâcid 42]. Bilmeliyiz ki “Sabah namazını eda eden kimseler Allah Teâlâ’nın zimmetindedirler.” [Ä°bn Mace, Fiten 20].
 
Peygamberimizin; “Ä°nsanlarla, Allah’tan baÅŸka ilah yoktur, Muhammed O’nun kulu ve elçisidir ÅŸeklinde ÅŸehadet edinceye, namazlarını ikame edip zekâtlarını verinceye kadar savaÅŸmakla emir olundum” [Ahmed, Müsned, had.no: 8525] buyruÄŸu, namaz kılmayanların dinle olan baÄŸlarının kesilmesine baÄŸlı irat edilmiÅŸtir. Dolayısıyla bu ve yukarıdaki rivayetleri tartışma konusu yapmanın gereÄŸi yoktur. Erdemli Müslümanlar bilirler ki “Allah ve Rasulü bir ÅŸeye karar verdikleri zaman Müslümanlar için seçme hakkı yoktur.” [Ahzab 33/36] Hakka ve hakikate teslim olmak vardır. Namazı terk etmekle alakalı naslar yorumsuz verilmeli ve insanlar silkelenmelidirler. Aksi hâlde yorumlar öne çıkacak olursa namaz kılmayanların sayıları daha da artacaktır. Namazın edasına baÄŸlı tevhidi deÄŸiÅŸimi yaÅŸayamayan “namazsız Müslümanlar”ın (!) ise, ideolojik veya nefsani isteklere baÄŸlı olarak savrulmaları ve Müslüman kimliÄŸinden kopmaları kaçınılmaz olacaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.