Sosyal Medya

Kürsü

Dilipak: AK Parti de bir ayak oyunu ile Mustafa Kemal’i CHP’nin elinden almaya mı çalışıyor

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



Öztürk Yılmaz ne yapmak istiyor. Bu tartışma durup dururken niye çıktı. Yılmaz CHP’yi köÅŸeye sıkıştırıp boÄŸmak mı istiyor, ya da CHP’yi fabrika ayarlarına yani tek parti günlerine geri dönmeye mi zorluyor. Veya, KılıçdaroÄŸlu Arapça Ezana “evet” derken CHP’yi köklerinden kopartıp, seçim kazanmaya yönelik popülist bir politikaya mı savuruyor. Yoksa KılıçdaroÄŸlu CHP’yi ayakta tutmak, yaÅŸatmak için elindeki son kozları mı kullanıyor. CHP’lilere bir öneri, Ezan, Arapça mı, Türkçe mi okunmalı tartışmasını bırakın, yasaklayın bitsin. Minareleri de yıkarsak, bu iÅŸ hallolur. Namazı da kaldırın, Camiler Halkevi olsun. Kur’an-ı Kerim’deki ahkam ayetlerini de çıkarıp yerine Nutuk’tan parçalar ekleyelim oldu olacak. (Olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz. Ne demek istediÄŸimi merak ediyorsanız Osman Nuri Çerman’ın dinde Reform Projesine bir göz atın isterseniz.)
 
Ya da her iki politikacı da ne yapacaklarını bilmediklerinden mi böyle davranıyorlar.
 
Bir ihtimal daha var, hangi yola saparsanız sapın, CHP bölünecek.
 
Sanki AK Parti de bir ayak oyunu ile Mustafa Kemal’i CHP’nin elinden almaya mı çalışıyor. KılıçdaroÄŸlu “Atatürkçü Müslüman”a oynarken, AK Parti, “Müslüman Atatürkçü”ye oynuyor sanki. Bana kalırsa bu iki yaklaşım da oportünizme kayan bir pragmatizmden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil..
 
Ben diyorum, CHP adını “Cumhuriyet Halk Partisi”nden “CumhuriyetÇÄ° Halk Partisi”ne çevirsin, Ä°ÅŸ Bankası’ndan elini çeksin ve Anayasadaki, ÅŸu deÄŸiÅŸtirilmesi teklif dahi edilemeyen yasaların deÄŸiÅŸtirilmesine, Anayasanın baÅŸlangıç maddesinin deÄŸiÅŸtirilmesine, “And” metninin deÄŸiÅŸtirilmesine karşı çıkmasın, o zaman “normal”leÅŸme yönünde ileri doÄŸru bir adım atmış olur.
 
“Cumhuriyet Savcılığı”, “Cumhuriyet Merkez Bankası” gibi “Cumhuriyet (…) Partisi” olmaz. Türkiye artık TEK PARTÄ° ile yönetilmiyor. CHP 1950’den beri tek başına iktidar olamıyor ama düÅŸünebiliyor musunuz, kim iktidar olursa olsun, Anayasanın deÄŸiÅŸtirilmesi teklif dahi edilemeyen çerçevesinin içine hapsedilerek, aslında CHP kongresinde belirlenen politikaların taÅŸeronluÄŸunu yapmak zorunda kalacak. Yani seçim sonuçları ne olursa olsun, kazanan parti ancak “Anayasal bir zorunluluk” olarak CHP’nin deÄŸiÅŸtirilemez iktidarının siyasi taÅŸeronu olarak görev yapmak zorunda olacak. Evet bu anlamda CHP hâlâ, olaÄŸanüstü, hukuk üstü, siyasi DOGMAları yasa zoruyla dayatan bir “TEK parti”. CHP’liler artık ÅŸunu anlamalılar: Dayandıkları kavramlar ve kurumların günümüz dünyasında karşılığı yok.ÇaÄŸdışı kaldılar.  Cumhuriyetten söz ediyorlar, MonarÅŸilerde olan “Tek Adam”cılık yapıyorlar. Ä°nkılapçıyız diyorlar, oysa, Türkiye’nin en muhafazakar partisi oldular. 
 
Türbeleri kapattılar, Mustafa Kemal’in mezarını türbe edindiler.
 
Bakın Ä°nkılap diye, Osmanlı’da olmayan bir ÅŸeyi getirmediler. Latince de, ÅŸapka da, kıyafet de, takvim de, Osmanlı’da hepsi vardı. Ä°nkılap diye “Ä°slami” olanı, “Müslümanlara ait” olanı yasakladılar ve diÄŸerini dayattılar, mecbur ettiler. Karşı çıkanı ağır bir ÅŸekilde cezalandırdılar.
 
CHP aslında geçmiÅŸten kopamıyor ve bu kamburu daha fazla sırtında taşımaya mecali de kalmadı. GeçmiÅŸi ile yüzleÅŸmekten korkuyor. Çünkü nerede duracaklarını bilmiyorlar. Aslında KılıçdaroÄŸlu ile Öztürk Yılmaz arasındaki ağız dalaşını bir de bu açıdan görmek/okumak gerek.
 
CHP “TEK Parti” olmasının ötesinde “Resmi Ä°deoloji”sini “Resmi DÄ°N” haline getiren, ÇOÄžULCULUÄžU reddeden, ÇOÄžUNLUÄžU görmezden gelen, ama kendine “ÇoÄŸunlukçuluÄŸu” ad olarak alan bir AZINLIK partisi.
 
CHP, başından beri uluslararası sistemin Truva atı olarak kuruldu ve devam etti. Ä°ddia edildiÄŸi gibi Kuvayı Milliye ya da Müdafayı Hukuk’un devamı deÄŸil. Türkiye’deki darbelerin arkasında kim varsa, CHP’nin arkasında onlar var. Hatırlayın her darbeden sonra kurulan hükümetlerde kimler koltuÄŸa oturur. CHP’liler ve Masonlar. Darbelerde Meclis, partiler kapansa bile kapanmayan tek örgüt Mason Localarıdır. CHP’lilerin Masonlarla başından beri hiçbir sorunu olmamıştır. Mustafa Kemal Mason Localarını kapattı diyorlar. Hayır Mustafa Kemal Mason Localarını “Aynı davaya hizmet edecek iki ayrı yapıya gerek olmadığı için” kapattı. Mason Localarının MeÅŸrik-i Azam’ını da kendine baÅŸ müÅŸavir yaptı. Zaten Kemalizm fikriyatının öncüleri de Masonlar deÄŸil mi idi!  (Bakınız Tekin Alp, Osman Nuri Çerman, M. Kemal Öke)
 
CHP her 29 Ekim ve 10 Kasım’da durumdan vazife çıkararak sahne alıyor. Hem de, her kurbanda “Kaçan dana” ve “kendini kesen acemi kasap” tadında. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümü 3’üncü sınıf öÄŸrencisi Emine Åžahin, “Atatürk Ä°lah deÄŸil”, “Bu yapılan kıyamdır, Kıyam yalnız Allah’a yapılır” ÅŸeklinde bir ÅŸeyler söylemiÅŸ. Åžimdi ne diyelim, “Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal” demek de suç olabilir mi? Müslüman gelenekte, “kıyam”, “rüku” ve “secde” ibadet ÅŸeklidir. Bu bütün ilmihallerde yazar. Bu hakikat Mustafa Kemal’den 1500 yıl öncesinden beri böyledir. Mustafa Kemal Ä°lah mı? Birilerinin Ä°lah’ı olabilir. Ben Allah’tan baÅŸka bütün Ä°lahlara “La” diyorum.
 
Kur’an-ı Kerim’de “Din büyüklerinizi Ä°lah ve Rab edinmeyin” diye bir ayet var. Bir zamanlar Tanrı Kıral da vardı. “Augustus” o Tanrı kırallardan biri idi. AÄŸustos ayı o Tanrı / kırala adandı. Hani biz de Ramazan’ı dini bir bayram olarak kutluyoruz ya! Bu ay da öyle bir ÅŸey.
 
Anıtkabri yapanlar, “Tanrılara yakışır bir mabed” inÅŸa ettiler.
 
“Ä°lah” kime denir? Yukarıdaki ayet meali ile ilgili olarak Peygamberimize soruyorlar, O da diyor ki, “Hani onlar size bir ÅŸey söylerlerdi de, siz o ÅŸey üzerinde düÅŸünmeden onun söylediÄŸi ÅŸekilde kabul ve red etmez miydiniz, iÅŸte bu onları Ä°lah ve Rab edinmek demektir.” Müslüman aklı böyle çalışır. Buyurun, ÅŸu satırlar CHP’nin 15. yıl “Åžeref Kitabı”ndan (S:25) “Ufukta sonsuzluÄŸu çizen kudretli bir el / Göklere yükseliyor Ä°lah gibi bir el / Bu varlığın önünde bir dakika dize gel / Bu taÅŸ daha kutsidir o Kabe’nin taşından”. (S:17) “Ey Büyük Ata! Ey Tanrının oÄŸlu!”, (S:43) “Sana güneÅŸ mi desem, Tanrı mı desem sana / Ey Atam, kıvılcımlı gözlerinle bak bana.”, (S:49) “Selanikte Yüceldi Ä°lahların bir eÅŸi / DoÄŸuÅŸuyla karattı sanki gökte güneÅŸi. // Bütün millet bir olup sarılmalı silaha / Kurtulmak, kurtulmakta hacet yoktu Allah’a”
 
Osman Yüksel yıllar önce “Ayasofya” diye bir yazı yazmış. DemiÅŸ ki: “Fethin Fatihin mabedinden kitab-ı mübin’i, bu ulu dini kaldıran kim? / Dinimize, imanımıza saldıran kim, / Mabedimin göÄŸsüne uzanan namahrem eli kimin elidir? / Söyle Ayasofya söyle, seni puthane yapan hangi delidir?” Sen misin bunu yazan.Hoop götürüp sanık sandalyesine oturtmuÅŸlar. Bu iÅŸ dün böyle ise, bugün de böyle. Bazı soruları sormak da suç. Dünden bugüne ne deÄŸiÅŸti? Ne mi deÄŸiÅŸti; Biraz “Metodist Kemalist” olduk sanki. Åžimdi de Kemalist Müslümanlar ve Müslüman Kemalistlerden söz etmeye baÅŸladık. Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz. Bizimkiler CHP’den oy almak, CHP’liler muhafazakarlardan oy almak için mi böyle davranıyorlar? Dikkat: Pragmatizm’den bir adım sonrası Oportünizm’dir! Ä°lkelerinizden uzaklaşırsanız, alameti farikalarınızı kaybedersiniz, o zaman da siz siz olmazsınız. Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.