Sosyal Medya

Güncel

Kaşıkçı'nın nişanlısı Cengiz, ilk kez konuştu

Suudi konsolosluğunda katledilen Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz Habertürk'e konuk olarak olayla ilgili açıklamalarda bulundu



Suudi Arabistan Ä°stanbul BaÅŸkonsolosluÄŸu'nda öldürülen Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın niÅŸanlısı Hatice Cengiz Habertürk TV’de Mehmet Akif Ersoy'a açıklamalarda bulundu.

Cemal Kaşıkçı ile tanışma dönemlerinden bahseden Cengiz, Dış Politika Dergisi için Körfez bölgesi hakkında hazırladığı çalışma için yaptıkları bir söyleÅŸide tanıştıklarını anlattı.

Kaşıkçı'nın ABD vatandaÅŸlığına baÅŸvurusu olduÄŸunu ve orda yaÅŸamaktan mutlu olduÄŸunu ifade eden Cengiz, gazetecinin Suudi Arabistan'da yaÅŸayan eski eÅŸi ve ailesi ile ilgili soruları cevapsız bıraktı.

Öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın niÅŸanlısı Hatice Cengiz: "Kaşıkçı'nın ABD vatandaÅŸlığı için baÅŸvurusu bulunuyordu ancak kendisi ABD vatandaşı deÄŸildi " dedi.

Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan hükümetine muhalif olup olmadığı konusunda konuÅŸan Cengiz, Suudi Arabistan'daki dönüÅŸüm döneminde yaÅŸanan olumlu ve olumsuz tüm geliÅŸmeleri objektif ve vicdanlı olarak yazılarında yer verdiÄŸini belirtti.

Ülke içindeki arkadaÅŸlarının yazma konusunda yeterince özgür olmadığı için kendisini daha çok sorumlu ve yalnız hissettiÄŸini belirtti.

Hatice Cengiz'in sözlerinden satır baÅŸları:

Rahmetliye, ailesine ve Suudi Arabistan halkına baÅŸsaÄŸlığı diliyorum. Üniversite öÄŸrenimim dolayısıyla iyi derece arapça biliyorum. Arap Baharı yıllarında, bildiÄŸim dil ve bilgilerim doÄŸrultusunda sahada olmayı tercih ettim. Çünkü bu alan karanlık bir alandı. Hakkında çok bilgi olmayan bir alan. Ben de sahada olup, bölgedeki ayrılıkların sebeplerini incelemek istedim.

Arap bölgesindeki mezhep ayrılıkların nasıl insanları kutuplaÅŸtırdığını ya da ayrıştırmadığını öÄŸrenmek istedim. O bölgede yaÅŸanan Arap Baharı'ndan sonra körfez bölgesini daha sık takip etmeye baÅŸladım. Cemal Bey'le de bu ÅŸekilde tanıştık. Kısa bir tanışma faslından sonra çok verimli bir söyleÅŸi yaptık. Avrupa'da ve Amerika'da çok tanınan Kaşıkçı söyleÅŸisini yayınlayamadık. Ama mümkün olmadı. Sonra Cemal Bey'le tekrar iletiÅŸime geçtim. Türkiye'ye gelince daha detaylı konuÅŸmak istedim. Önce mesleki bazlı olarak yakınlaÅŸtık. Cemal Bey buraya geldiÄŸinde beni görmek istediÄŸini ve yaptığım iÅŸe duyduÄŸum saygıdan etkilendiÄŸini bana hissettirdi.

Akabinde Türkiye'ye geldi ve görüÅŸtük. Çok yoÄŸun bir programımız olduÄŸu için, çok hızlı bir görüÅŸme gerçekleÅŸtirdik. Daha özel sorular üzerinde birbirimizle iletiÅŸime geçti. Bu özel görüÅŸme yaÅŸayacağımız iliÅŸkinin temellerini attı. Amerika'ya dönen Cemal Bey, benimle tekrar görüÅŸmek istediÄŸini belirtti ve bu süreç niÅŸanlılığa ilerledi.

Suudi Arabistan'da rahat bir ortam olmadığı için Amerika'da yıpranmadan üretmeye karar vermiÅŸti. Amerika'ya yerleÅŸir yerleÅŸmez Washington Post'ta yazmaya baÅŸladı. Amerikan vatandaÅŸlığına baÅŸvurmuÅŸtu ama henüz sonuç açıklanmamıştı.

Suudi Arabistan'da ahbaplık ettiÄŸi ve meslektaÅŸlarının %70'i içeride. O yüzden Amerika'da onlar için yazılar yazdığını belirtiyordu. Cemal Bey çok yalnızdı. Bizim iliÅŸkimiz bu nedenle baÅŸladı belki de. DiÄŸer evliliÄŸi ile ilgili ise ayrılma sebebinin siyasi olduÄŸunu söyledi. YaÅŸadığı baskı ve yapamadıkları, yazamadıkları yalnızlığını pekiÅŸtirdi. ArkadaÅŸlarından haber alamaması ve içinde bulunduÄŸu durumu aÅŸamaması onu yalnızlığa itmiÅŸti. Cemal Bey ülkesinde yaÅŸanan deÄŸiÅŸime tarafsızdı. BeÄŸendiÄŸi ve endiÅŸe duyduÄŸu bazı konular vardı. Bunları bazen üzüntüyle bazen sevinçle yazardı.

Günün büyük bir kısmını bu üzüntü ve sıkıntıları düÅŸünerek geçiriyordu.

Ä°çerden çıkmayınca baÅŸlayan panik

Ben Cemal Kaşıkçı’nın içeride konsolosluk görevlileri ile sohbete daldığını düÅŸündüm. Böyle bir kumpas yaÅŸanacağını düÅŸünmedik 

Israrla içeride gerçirdiÄŸi sürenin Cemal'in içeridekilerle sohbet ettiÄŸi için uzadığını düÅŸündüm.

Yasin Aktay ve ardından Turhan Kışlakçı'yı aradğını belirten Cengiz konsolosluk kapısında beklerken yaÅŸadığı korkuyu gözyaÅŸları içinde anlattı.

2 Ekim gerçekten çok, çok zor bir gün. Anlatmanın zor olduÄŸu, hala benim cevabını veremediÄŸim çok sorunun olduÄŸu bir gün. Bir yerde acaba bir ÅŸeyi mi atlattık dediÄŸim bir gün.

2 Ekim’de hiç endiÅŸeli deÄŸildi. Eve aldığımız bazı eÅŸyaları beÄŸenmemiÅŸti, yolda konsolosluÄŸa giderken neden bu eÅŸyaları beÄŸenmediÄŸini anlatıyordu. Konsolosluk’a vardık, bu sefer hiçbir ÅŸekilde beklemedik.

Hastalandığı bir gün, eÄŸer Cemal Bey’e Türkiye’de herhangi bir ÅŸey olursa kiminle irtibata geçmemin doÄŸru olacağını düÅŸündüm. O’na bu konuda bir nasihati olur mu diye sordum, bana ‘Yasin Hoca’yı arayabilirsin, eski dostumdur’ dedi. Biz birinci gün Konsolosluk’a giderken aklıma bu cümle geldi, ama bana Konsolosluk’a girerken bu konuda bir tembih vermedi. Sıkı sıkıya tembih etmiÅŸ olsaydı isimleri, ciddi anlamda endiÅŸesi var ve ben birilerini aramakta çok geç kalmışım anlamına gelirdi.

Ä°çeride sohbet ortamı var diye düÅŸündüm. Beni böyle düÅŸünmeye iten onun tamamen rahat bir hissiyatla içeri girmiÅŸ olmasındandı. Suudi yetkililerin böyle bir plan böyle bir kumpas içinde olduÄŸuna dair endiÅŸem olsaydı her ÅŸeyi göze alıp kapıya ben koÅŸardım. Uzun bir süre bekledim orada, aman kağıdı versinler de sohbet etsinler geciktirsinler diye düÅŸündüm, aklıma baÅŸka bir ÅŸey zerre kadar gelmedi.

Kaynak: www.dunyabulteni.net

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.