Sosyal Medya

Güncel

Emperyalistlerin saldırıları ve Bülent Yıldırım'ın beyanatı

Karar gazetesi yazarı Hakan Albayrak, hakkında linç kampanyası yürütülen İHH Başkanı Bülent Yıldırım'ın sözlerini köşesinde değerlendirdi.



ABD, Ä°ngiltere ve Fransa’nın Suriye’de Esed rejimine ait bazı tesisleri bombalaması üzerine Ãœmmet-i Muhammed’i ve tüm insanlığı emperyalizme karşı seferberliÄŸe çağıranlar, aynı çaÄŸrıyı Halep, Ä°dlib yahut DoÄŸu Guta’yı bombalayan Rusya’ya karşı yapmaktan imtina ettiler ve ediyorlar.
 
Rusya’yı emperyalist saymıyorlar, zahar.
 
Sayıyorlarsa da, ‘Büyük resme bakmak lazım. Rejim muhalifleri, Amerikan emperyalizminin hizmetindeler. Onların yenilgiye uÄŸratılması, Suriye üzerindeki Amerikan projesini boÅŸa çıkaracaktır. Bu mücadelede yardımına müracaat edilen Rusya da tabii ki emperyalisttir ve onun da Suriye üzerinde bazı hesapları var, ama bunlar Amerikan projesine göre daha az zararlıdır ve üstesinden gelinmeye daha müsaittir. Ehven-i ÅŸeri tercih etmemiz yadırganmamalı’ diyorlar sanki.
 
O takdirde, benzer gerekçelerle ABD’yi ÅŸuna veya buna tercih edenlere ilkesel bir itirazda bulunamazlar.
 
Yeri geldiÄŸinde kendileri de ABD’yi tercih ediyorlar zaten; bunu dile getirmeseler de lisan-ı hal ile izhar ediyorlar. (Bilhassa Ä°rancılar bu konuda çok rahat. Irak’tan idmanlılar. Malum; Ä°ran orada sadece Baasçılara ve Kaide’ye karşı deÄŸil mutedil Sünni direnişçilere karşı da ABD ile iÅŸ tutmuÅŸ, hatta ABD iÅŸgaline direnmek isteyen Åžiilerin de tepesine binmiÅŸti.)
 
ABD’nin geçen sene rejim muhaliflerinin kontrolündeki Ä°dlib’e bomba yaÄŸdırmasını dert etmediler mesela. Ä°dlib’de Kızılay binasını bile bombalayan, çok sayıda sivilin canına kıyan ABD’nin emperyalistliÄŸini söz konusu etmediler o vakit.
 
Suriye konusunda anti emperyalistliklerini konuşturmaları için saldırıya uğrayanın ille de Esed rejimi ve müttefikleri olması lazım. Rusya ve ABD rejim muhaliflerine veya onların kontrolündeki bölgelerde yaşayan sivillere saldırdığında, bunu emperyalizmin / antiemperyalizmin konusu olarak görmüyorlar.
 
‘Rejim muhalifi deÄŸil mi? Alayının canı cehenneme!’ deyip geçiyorlar adeta.
 
Bu tavrın makul bir izahı olamaz.
 
Rusya’nın Halep, Ä°dlib, DoÄŸu Guta bombardımanlarında binlerce sivil öldü. ABD, Ä°ngiltere, Fransa üçlüsünün geçen haftaki bombardımanında can kaybı olduÄŸuna dair bir bilgi ise yok. Hal bu iken birincisini görmezden gelip veya -daha kötüsü- emperyalizmle mücadelenin kaçınılmaz bir sonucu olarak görüp bütün mesele ikincisinden ibaretmiÅŸ gibi davranmak akıl kârı deÄŸil, hele vicdan kârı hiç deÄŸil.
 
Siyasi tercihler zaman zaman Rusya yahut ABD’ye yakın durmayı gerektirebilir, aynı anda -farklı sahalarda- hem ABD hem Rusya’ya yakın durmayı da gerektirebilir, bunlardan biriyle veya ikisiyle birden ittifak kurup belli sahalarda beraber hareket etmeyi de gerektirebilir; ama hiçbir ittifak, ilgili müttefikin insanlığa karşı suç iÅŸlemesini mazur görmeyi gerektirmez.
 
***
 
Gelelim, Ä°HH BaÅŸkanı Bülent Yıldırım’ın Afyonkarahisar’da bir grup gazeteciye verdiÄŸi beyanatta geçen bir ifadenin yol açtığı ‘infial’e…
 
Önce Bülent Yıldırım’ın tam olarak ne dediÄŸine bakalım:
 
“Burada gördüğünüz gibi DoÄŸu Guta’yı boÅŸaltmak için ve Golan Tepeleri’ndeki petrol savaşına hazır olmak için ne yazık ki Rusya buna (kimyasal silahlı saldırıya) sessiz kaldı. Ä°ran buna sessiz kaldı. Esad bunu gerçekleÅŸtirdi ve sonuçta da bütün dünyanın gözü önünde bütün savaÅŸ gemileri DoÄŸu Akdeniz’e geldi. DoÄŸu Akdeniz’e geliÅŸ, kimyasal silah depolarını vurmakla beraber, aslında ABD’nin bölgeye yerleÅŸme politikasıdır. Bu, Suriye toprakları üzerinde petrol ve doÄŸal gaz savaşının bir parçasıdır. Çünkü doÄŸal gazın çıkarılmasında hepsi pay sahibi olmak istiyor. Ayrıca Golan Tepeleri’nde Suudi Arabistan ile eÅŸit rezervler bulundu. DoÄŸal olarak bu bir savaÅŸ sebebidir. Bunun yanında tabi atılan bu füze(ler) içimizi serinletmedi. Çok az vuruÅŸ yapıldı ve o tesislerin yok edilmediÄŸini düşünüyoruz. Tesislere bir zarar verilmediÄŸini düşünüyoruz. Bir danışıklı dövüş gibi bir atış yapıldığını düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde yine kimyasal silahın kullanılma tehlikesi ve riski olduÄŸunu biliyoruz. Åžu ana kadar kimyasal silah 28 kere kullanıldı. Buna yönelik de dünya sessiz.” ( Kaynak: Cumhuriyet)
 
Bu konuÅŸmanın teması ÅŸu: Rusya ve ABD’nin Suriye’deki dövüşü emperyalist paylaşım konulu danışıklı bir dövüştür; Suriye’nin selametini bu dövüşte arayamayız.
 
Arada, sadece ve sadece kimyasal silah tesisleri meselesi baÄŸlamında, “atılan bu füze içimizi serinletmedi” dedi diye, sanki Suriye’nin yerle bir edilmesini istemiÅŸ gibi, güya insaniyet namına Yıldırım’ı ‘linç’ etmeye ve Ä°HH’yı itibarsızlaÅŸtırmaya kalkışmak hakkaniyetle baÄŸdaÅŸmaz.
 
Bu kampanyayı yürütenlerin kahir ekseriyetinin Esed / Ä°ran / Rusya destekçisi olması ve binlerce masum insanın onlar tarafından hunharca katledilmesini rahatça sindirebilmesi de cabası. İçlerinde, ‘Rejim muhaliflerinin sivil-asker ayrımı yapılmadan kitleler halinde imhasına  yarayan kimyasal silahlar, içimizi serinletmek için bire bir! Aman bu silahların üretildiÄŸi tesislere bir zarar gelmesin!’ diye düşünenler de var galiba.
 
***
 
NOT: Tam yazımı bitirdim ki, “24 Haziran’da erken seçim” haberi geldi. Bu konuyu yarına bıraksam olur mu? Bıraktım gitti.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.