Sosyal Medya

Coğrafyamız

Dışişleri'nden Irak cezaevindeki Türk kadın ve çocuklar için girişim

Eşinin iş bulduğu yalanı ile 4 yıl önce Telafer'de DEAŞ'a katılan ailelerin dramı devam ediyor. Eşleri savaşta ölen kadın ve çocuklar ise Irak hapishanelerinden kurtarılmak için seslerini duyurmaya çalışıyor. Dışişleri Bakanlığı öncelikle çocukları kurtarmak olmak üzere Rusafa cezaevinde tutuklu bulunan Türk vatandaşlarının Türkiye'de yargılanması için girişimlerine devam ediyor



Irak'ın Telafer şehrinin geçen yıl Ağustos ayında DEAŞ'ın elinden alınmasının ardından yabancı ülke vatandaşı yaklaşık bin 700 kadın ve çocuk Irak güçlerine teslim oldu.

Eşlerinin ölmesi sonrasında yalnız kalan kadınların teslim alınması sonrası bu kadınlar ve çocukları Irak hükümetince "DEAŞ'ın aile mensupları" olarak tanımlanarak DEAŞ'a yardım ve yataklık ettikleri gerekçesiyle tutuklanarak Rusafa cezaevine gönderildi.

BaÄŸdat'taki alıkonma merkezinde tutulan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduÄŸu düşünülen 400'e yakın kadın ve 600 kadar çocuk halen hapishanelerde tutuluyor. Bu kadınların en az 42'sinin idam cezasına çarptırıldığı, en az 18 Türk kadının da müebbet hapis cezası aldığı belirtiliyor.

Irak'taki Terörle Mücadele Yasası, DEAŞ adına eylemlere karışmasalar dahi şüphelilerin örgüte üye olmak ya da yardım ve yataklık suçlamalarından idam cezasına çarptırılmalarına olanak tanıyor.

Kadınların büyük bir kısmı kendi iradeleri dışında, eşlerinin zorlamasıyla bölgeye getirildiklerini ifade ediyor. Ankara hükümetinin uzun çabaları sonrasında eşleri DEAŞ'a katıldığı için Irak hapishanelerinde tutulan kadınlardan biri bugün kurtarıldı.

KONYA'DAN IRAK'A ORDAN ÅžIRNAK'A 

Konya'da döküm işçisi olarak çalışan H.K.'nın eşi, 4 yıl önce gittiği Telafer'de DEAŞ saflarında eşinin ölümünün ardından üç çocuğuyla birlikte tutulduğu cezaevinden kurtarıldı.

Telafer'in DEAŞ'tan kurtarılması sonrası yakalanan Türk vatandaşı 300'ü aşkın kadın ve 600 çocukla birlikte cezaevinde kalan kadın yaşadığı zor koşullar sonrası yeniden normal hayatına dönmeye çalışıyor.

Ailesi Erbil'deki cezaevinde kızlarını ziyaretlerinin ardından Türk konsolosluğundan ve Ankara'daki bakanlığa giderek yardım istedi. Nihayet Türk yetkililerin yaptığı görüşmeler sonuç verdi ve 4 kadın Şırnak'a getirildi.

Konya'da Habertürk'ten Neşet Dişkaya'ya konuşan Aile, 7 aydan beri verdikleri mücadelenin mutlu bitmesine hâlâ inanamıyor. Baba Halis Altan, damatlarının kandırdığına inandıkları kızlarını Türkiye'ye getiren yetkililere de teşekkür ediyor:

“Damat iÅŸ buldum diyerek kızımızı ve torunlarımızı DEAÅž'a götürdü. Gözümüze uyku girmedi. Çalmadığımız kapı kalmadı. Her Erbil'e gidiÅŸimizden elimiz boÅŸ döndük. Cuma günü Şırnak'tan bizi arayıp kızımızın ve 3 torunumuzun Erbil'den getirildiÄŸini söylediler. Sanırım toplam 4 kadın getirilmiÅŸ. Sevinçten ne yapacağımızı bilemedik. Emniyete sorduk, doÄŸruladılar. Şırnak'ta iÅŸlemleri sürüyormuÅŸ. Tüm Türk yetkililerine teÅŸekkür ederim. VerdiÄŸimiz bunca uÄŸraÅŸ boÅŸa gitmedi.”

Birçok kadın kamptaki şartların oldukça olumsuz olduğunu tek istediklerinin çocuklarıyla beraber ülkelerine geri dönmek olduğunu ifade ederken, PYD güçlerine teslim edilmeden önce ABD'li görevliler tarafından sorgulandıklarını belirtiyor.

TÜRKİYE SINIR GEÇİŞLERİ

Türkiye'nin, Suriye sınırından giriş-çıkış denetimleri ile ilgili Avrupa Birliği karşı karşıya kaldığı yoğun göç akınının ardından Türkiye'den sınır kapılarını sağlamlaştırması talebinde bulunmuştu. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında varılan mülteci anlaşmasının ardından da Suriye sınırından geçişler daha sıkı kontrol edilir hale gelmiş, 911 kilometrelik sınıra duvar inşasına başlanmıştı.

Cerablus'tan Türkiye'ye giriş-çıkış yapılan çok sayıda tünel olduğu ve bu tünellerin neredeyse bir arabanın geçeceği genişlikte olduğu bölgeden gelen haberler arasında. İçlerinde mayın döşenmiş olması ihtimali nedeniyle tünellerin yok edilmesi ile ilgili çalışmalar ise çok hızlı ilerlemiyor.

DIŞİŞLERİ İNFAZLARI ÖNLEMEYE ÇALIŞIYOR

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM) ise iddialara "Türkiye, terör örgütlerine karşı sınırlarının güvenliğini sağlarken açık kapı politikasından ödün vermek zorunda kalsa dahi sınırlarına gelen ihtiyaç sahibi Suriyelileri ülkesine kabul etmeye devam etmiş, gelen Suriyelilere kesinlikle ateş açmamış, asla şiddet uygulamamıştır" diye yanıt vermişti.

ÖNCELİK ÇOCUKLARDA

Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, bu hafta Bağdat'a gitmiş, Irak Dışişleri Bakanı İbrahim el Caferi'yle bir araya gelmişti. Görüşmede, tutuklu Türk kadınlar ve yetim çocukların iadesi konusunun da ele alındığı sanılıyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili Irak hapishanelerinden 17 çocuğun Türkiye'ye iadeleri için resmi girişimlerin başlatıldığını belirtmişti.

Türkiye’nin giriÅŸimleri sonucu 3 farklı hapishanede bulunan Türk vatandaÅŸları, BaÄŸdat yakınlarındaki bir hapishanede toplandı. Hapishanelerdeki Türk kadınların kimlik tespiti yapıldı. Verilen idam cezaları ile ilgili Türkiye, BaÄŸdat izin vermediÄŸi için henüz bu kiÅŸilere konsolosluk hizmeti vermek üzere ulaÅŸamadı.

Ä°lk idam kararının hemen ardından DışiÅŸleri’nin infazı önlemeye yönelik giriÅŸimlerine devam ediyor.

Irak hükümetinin çocukların iadesine olumlu yaklaÅŸtığı ancak kadınların bir kısmının iadesi konusunda pürüzler çıktığı belirtiliyor. 

Türkiye’nin öncelikli çabalarının büyük oranda 12 yaÅŸ altındaki 19 çocuk üzerinde yoÄŸunlaÅŸtığı öğrenilirken Irak, 12 yaÅŸ üzerindekileri çocuk olarak görmüyor.

Bağdat mahkemesi ay başında, 6 Türk kadına terör örgütü DEAŞ'a üye olduğu gerekçesiyle idam cezası vermişti.

Irak hapishanelerinde tutulan kadın ve çocukların neler yaÅŸadıkları ve akıbetlerinin nasıl olacağı tam olarak bilinmiyor. Bölgeye kendi rızalarıyla gelmediÄŸini söyleyen bu kadınların tek dileÄŸi, çocuklarıyla daha iyi bir hayat yaÅŸayabilecekleri yerlere ulaÅŸabilmek. 

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.