Sosyal Medya

Düşünce Platformu

Avrupa İslam’ı ve Müslümanları istemiyor

Papaz Bartolome de Las Casas 1542’de İspanya Prensi II. Philip’e anılarını takdim etmişti. Dominiken tarikatına mensup olan Las Casas tarihin tanık olduğu en büyük katliamlardan birinin nasıl işlendiğini bu hatıratta, tüyleri diken diken eden, vicdanı isyan ettiren ayrıntıları ile anlatıyor ve Tanrı adına yola çıkılan bu seferlerde, Tanrı adına hareket edenlerin nasıl vahşileştiğini gözler önüne seriyordu. İbret için okunmasını tavsiye ederim



Hayrettin Karaman - Yeni Åžafak

Ä°nsanı iki âlemde mutlu edecek, insanın yaratılış amacını gerçekleÅŸtirmesi için en uygun yolu gösterecek ve hayatın bütün alanlarını kapsayan bir dinden mahrum olan Avrupa bir yandan özgürlük adına fıtrata isyan edip sapık iliÅŸkileri meÅŸrulaÅŸtırıyor, aslı yok olmuÅŸ dini aklına ve arzularına uyduruyor, olmadı tamamen terk edip dinsizliÄŸi seçiyor, diÄŸer yandan oradaki din boÅŸluÄŸunu dolduracak Ä°slam’ı ve onu iyi kötü yaÅŸayan Müslümanları istemiyor.

Bu konuda birçok Avrupalı yetkilinin açık ifadeleri var; ortak noktası ÅŸu: Avrupa’da Ä°slam’ın yayılmasını, Müslümanların çoÄŸalmasını ve itibar kazanmalarını istemiyoruz. Bu iÅŸin dini ve ideolojik boyutu.

Vaktiyle sokakları süpürtmek, insanı bitiren maden ocaklarında çalıştırmak, zor, riskli ve külfetli iÅŸleri üzerlerine yıkmak için Ä°slam ülkelerinden işçi devÅŸirmiÅŸlerdi, ÅŸimdi orada iÅŸler kötüye gitmeye baÅŸladı, sömürgelerden çaldıkları servet, tefecilikle yığdıkları para tükenmeye, ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz olmaya baÅŸladı, bu yüzden Avrupa’daki Müslümanların varlığına göz diktiler; bu da iÅŸin ekonomik tarafı.

Bir iki gün önce Ä°spanya’da bir yürüyüş yapıldı, pankartlarda “Ä°spanya’da cami ve Müslüman istemiyoruz” yazılı idi. Bunu görünce Endülüs Ä°slam Devleti'nin çöküşünü, bu çöküşü takip eden acımasız, vahÅŸi, hayvanlara bile yakışmayan katliamları hatırladım.

Papaz Bartolome de Las Casas 1542’de Ä°spanya Prensi II. Philip’e anılarını takdim etmiÅŸti. Dominiken tarikatına mensup olan Las Casas tarihin tanık olduÄŸu en büyük katliamlardan birinin nasıl iÅŸlendiÄŸini bu hatıratta, tüyleri diken diken eden, vicdanı isyan ettiren ayrıntıları ile anlatıyor ve Tanrı adına yola çıkılan bu seferlerde, Tanrı adına hareket edenlerin nasıl vahÅŸileÅŸtiÄŸini gözler önüne seriyordu. Ä°bret için okunmasını tavsiye ederim

Kısa bir tarih notu:

Ä°spanya’daki sonuncu Ä°slâm devleti olan Endülüs Devleti, 2 Ocak 1492’de Ä°spanyolların eline geçti. VahÅŸi Hıristiyan Ä°spanyollar, Endülüs Devleti’ni yıkınca ilim merkezi olan Endülüs’teki Müslümanları yok etmekle kalmadılar, eÅŸsiz sanat eserlerini de tahrip ettiler. Bu sırada Avrupa’nın en büyük ve medenî ÅŸehri olan Gırnata, feci yaÄŸmalara mâruz kaldı. Dünyanın en büyük kütüphanelerinden olan ve birkaç yüz bin kitabı bir araya getiren Gırnata Kütüphanesi’nin kitapları, Kardinal Cisneros’un emri ve Kral ile Kraliçe’nin tasvibiyle ÅŸehrin büyük meydanında tamamen yakıldı. Bu kitapların mühim kısmı, yeryüzünde tek nüsha idi.

Halbuki Müslümanlar, medeniyeti Ä°spanya’dan Avrupa’ya soktu. Fas, Kurtuba ve Gırnata Ãœniversitelerini kurup, Batı'ya ilim ve fen ışıklarını yaydı. Hıristiyanlık âlemini uyandırıp, ilerlemenin temelini attı. Dünya yüzündeki ilk üniversite, Fas’ın Fez ÅŸehrinde bulunan Keyruvan üniversitesidir. Endülüs Sultanı Üçüncü Abdurrahman, Kurtuba’da dünyanın ilk tıp fakültesini kurdu. Bu fakülteye Avrupa’nın kralları bile tedavi için gelirlerdi.

Bugünkü dünyanın oyuncuları, patronları, fıtrî akıl ve insaflarını kaybetmemiÅŸ düşünürlerini de dinleyerek servetin ve refahın (Allah’ın bütün insanlar için yarattığı rızkın) adil dağılımını saÄŸlayacak yeni bir dünya düzeni kurmazlarsa “ol saltanatın yeller eser ÅŸimdi yerinde”  mısraına örnek olacaklardır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.