Sosyal Medya

Siyaset

Hayko Bağdat’ın Alman patrona isyanı

“Hemen Can Abi’yi aradım. Çok üzüldü. Ofise geçti... O sırada bizim Alman patron David gelmiş ofise. Yerlerde koca TV, TV’nin düşerken yanında götürdüğü pahalı kameralar, ışıklar, kırık bir IKEA masası... ‘Alllaahımmmm’ diye bağırmış David kendi dilinde. İyi Hıristiyandır, paskalyada hem Can Abi’ye hem bana misyoner misali Watsaplar attıydı, oradan biliyorum. Ofistekiler ‘kimse ölmedi sakin ol’ diye teskin ettiler mi bilemem ama ‘Alllaahımmmm’ diye bağırmış David kendi dilinde. ‘Alllaaaaahımmm, çok pahalıydı bu aletler...’



Hakan Albayrak - KARAR

Almanya’ya iltica eden Can Dündar ve Hayko BaÄŸdat, orada Almanların himayesinde “Özgürüz” diye bir internet sitesi (haber portalı) kurmuÅŸtu. Malum.

Hayko BaÄŸdat o iÅŸi bırakmış. Yazılı açıklamasında “Can Dündar ile birlikte kurduÄŸumuz Özgürüz macerasından ayrılıyorum. 10 gün önce yazdığım istifa gerekçem, sitedeki mektup serisi formunda aÅŸağıdadır” diyor.

İlgili metni biraz kısaltarak -ve hiç yorum yapmadan- dikkatinize sunuyorum:

“Canım KardeÅŸim selam;

“Çok fena haber. Ofisten Dersimli UlaÅŸ büyük bir kaza atlattı. Sen 6 aydır 7/24 çalış, Kürdistan’daki ailene para göndermenin hatırına Alman patrondan it muamelesi gör, kendine et alma, sonra ofiste bayıl... Ãœstelik bayılırken stüdyodaki 350 ekran TV’ye tutun, yuvarlan, altında kal 350 kilonun. Öldü zannettim birden. Bir ‘aaaahhh’ dedi önce, sonra yine bayıldı yattığı yerde. Ambulans çağırdı hemen ofis arkadaÅŸlarımız. 10 dakika sonra geldiler. Sedyeye koydular, bir türlü ambulansa gidemiyoruz. ‘Sigorta evrakları nerede’ diyor doktor herif. ‘Hastanede konuÅŸuruz be, hadi bindirin ambulansa yoksa taksiyle götüreceÄŸim’ deyince ancak bindirdiler. Hastaneye vardık. Aldılar, UlaÅŸ’ı acile koydular, bizi de kapının önüne, bahçeye...

“Hemen Can Abi’yi aradım. Çok üzüldü. Ofise geçti... O sırada bizim Alman patron David gelmiÅŸ ofise. Yerlerde koca TV, TV’nin düşerken yanında götürdüğü pahalı kameralar, ışıklar, kırık bir IKEA masası... ‘Alllaahımmmm’ diye bağırmış David kendi dilinde. Ä°yi Hıristiyandır, paskalyada hem Can Abi’ye hem bana misyoner misali Watsaplar attıydı, oradan biliyorum. Ofistekiler ‘kimse ölmedi sakin ol’ diye teskin ettiler mi bilemem ama ‘Alllaahımmmm’ diye bağırmış David kendi dilinde. ‘Alllaaaaahımmm, çok pahalıydı bu aletler...’

“Hastanemizdeki 150. dakikamız dolmak üzereyken hala sedyede oturuyormuÅŸ çocuk. Selam bile vermemiÅŸler. Ben acilin kapısından girmeye çalışarak tam ‘ya omurgası kırıldıysa ulan, bir doktor bulsanıza s… hastanesinde’ diye bağırırken Can Abi yetiÅŸti imdadımıza. ‘Abi’ dedim, ‘bu David denen herif aramış Margarita’yı. Çocuk nasıl diye sormadan ‘sorarlarsa freelans çalışıyor deyin. Sigortası öder masrafları zaten’ deyip kapatmış. Bu çocuk altı aydır 7/24 çalışıyor biliyorsun. Alman işçi olsa ayda 8.000 alır bu kadar mesaiye. Sigortası da üç kuruÅŸluk dışarıdan sigorta. Belki ödemez masrafları. Ãœstelik hepimizin durumu bu. Bir ÅŸey sorunca da küfür kafir ‘f.ck’ diye geziniyor ortalıkta. Gidip o televizyonu kıracağım ben, demedi olmasın sonra’ dedim. ‘Çok haklısın’ dedi Can Abi. ‘Anam takside bekliyor. Eve bırakayım da geleyim.’

”20 Dakika sonra David mesaj atmış Margarita’ya. ‘UlaÅŸ iyi mi’ demiÅŸ. Ah be Can Abi ben ne diyorum, sen ne yapıyorsun. Belki dava açacak UlaÅŸ? Belki hakkını arayacak? Niye herife tüyo veriyorsun? Sorun çıkmasa iyi olur elbet ama çıktı artık? UlaÅŸ ölüyordu ya? Altı saat sonra röntgen dahi çektiremeden çıktık hastaneden. ‘Gazeteciyim ulan ben, yazacağım sizi’ diye bağırdım bahçede. Yazıyorum iÅŸte, hastanenin adı “Klinikum im Friedrichshain”. Alman SaÄŸlık Bakanı David’in ruh eÅŸi deÄŸilse müdahale etsin. Hani sosyal devlet falan ya buralar... Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı da okusun bu yazıyı. Belki muhteÅŸem kalemime aşık olur da kitap imzalatmaya gelir bana. Ben de ona bizim ortak kuruluÅŸ Correctiv nasıl taÅŸeron işçi çalıştırıyor, nasıl emek sömürüyor, iÅŸ cinayeti konusunda ne kadar hassas, sigorta neden önemli falan anlatırım arada.

“Ertesi gün ofisten Elif, UlaÅŸ’ı tanıdığı bir doktora götürdü. 182 Euro ödemiÅŸ UlaÅŸ. Allah korumuÅŸ, ölebilirmiÅŸ ama ölmemiÅŸ. Biraz et yese iyi olurmuÅŸ... Sonra ofise geldiler. UlaÅŸ fırsatını bulup TV’nin yanına gitti bakmaya. Kırılmışsa parasını falan isterler belki. TV, UlaÅŸ’tan daha az hasarlıymış Allahtan. Paskalya’nın 40’ı idi kaza günü. Belki David’in insanlık için ettiÄŸi dualar korumuÅŸtur çocuÄŸu...

“Ofiste Elif, David’i çekti köşeye sonra. Dünden beri olan yabanilikleri söylememek için dudağını ısırıp ‘Bak David’ dedi. ‘Ben burada tam mesai çalışıyorum. Son 2 ay bana maaÅŸ yatırmadınız. Bürokrasi falan dediniz. Daha önce de eksik yatırmıştınız. Ayrıca sadece burada çalıştığım için %30 civarı vergi çıkıyormuÅŸ bana. Herkese de böyle. Niye bizi uyarmadınız? Ãœstelik zaten....’

“Can Abi iyi bir insan ama emekçiler kurda kuÅŸa yem olurken çalışanlarının hakkını koruyamadı David’e karşı.

“Can Abi David’i aramış, durumu anlatmış saÄŸ olsun. Ä°stifa sonrası işçi haklarını almaya çalışacakmış Elif’in. Elif’e de ‘keÅŸke kapıyı çarpıp çıkmasaydın, oturup konuÅŸur bir yol bulurduk’ demiÅŸ.

“Elif  ‘bu benim f.ck diye bağırandan üçüncü balgam yiyiÅŸim. Çözeydiniz ya ÅŸimdiye kadar’ dedi mi bilmiyorum. Dese hakkı var çünkü. Neticede ofiste iki kiÅŸiyiz ÅŸu anda. UlaÅŸ ve ben. David geçenlerde Para bitti, bağış bulmazsanız bu ay sonu iÅŸiniz biter dediÄŸi için UlaÅŸ mail havuzu oluÅŸturuyor. Bağış için mail atılacakmış.

“Kısaca kardeÅŸim, Özgürüz hikayesi bitiyor galiba. Can Abi’den Allah razı olsun. Hanımı çocukları buraya güvenle getirmeme vesiledir. SaÄŸa sola muhtaç olmadan mesleÄŸimi icra ederek ekmek kazanmama vesiledir. En az 15 kiÅŸiye ekmek veren kurumun kurucusudur. David’e ‘yeter lan’ diyemediÄŸi için ayıp etmiÅŸtir. ‘Biz senin gibi adamlarla mı AKP’yi devireceÄŸiz, sen önce çalışanının canına üzül yabani’ diyemediÄŸi ve bana da dedirtmediÄŸi için kabahatlidir. Benim de 1001 kabahatim vardır elbet. Can Abi isterse o da benimkileri yazar.

“Not: Bu mektup nerede yayınlanacak bilmiyorum. Özgürüz’de yayınlansa Can Abi ile David’in arası bozulur ÅŸimdi. Ben yine de Elif’e ve UlaÅŸ’a gönderiyorum mektubu. Ölümlü dünya, başıma bir iÅŸ gelir, hak davasında ÅŸahitlik edemeden gideriz ahirete.”

(Kaynak: odatv.com)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.