Sosyal Medya

Güncel

AB ile müzakereler dondurulmalıdır-Ardan ZENTÜRK

Avrupa’nın vücut kimyası bozulmuş durumda, bize karşı sürekli suç işliyor ve o, asırlara dayanan kibirleriyle de bizim bu suçlar karşısında sessiz kalmamızı, boyun eğmemizi, yapılanları görmezlikten gelip telaşlanmamızı istiyorlar, yok öyle, o devir kapandı, yaşayıp göreceksiniz...



Bakıyorum, AKPM o kararı aldı diye, “karalar baÄŸlamış görünen ama etekleri de zil çalan” tepkiler anaforlanıyor, geçiniz...
 
NeymiÅŸ, Türkiye “alt lige düşmüş...” Hangi lig bu, önce bir tarif edin...
 
Mısır’da meydanlarda toplanmış binlerce silahsız masum sivili katlederek darbe yapmış General Sisi’yi kırmızı halılarla karşılayıp, halkın yüzde 52 oyuyla seçilmiÅŸ cumhurbaÅŸkanına sürekli “diktatör” diyenlerin top koÅŸturduÄŸu bir “premier lig” mi bu, anlamadım...
 
Bakın, işin özetini söyleyeyim: Avrupa bizden, 1- 15 Temmuz hain kalkışmasını yapmış veya bu çeteye bulaşmış darbecileri serbest bırakmamızı, 2- PKK ile sürdürdüğümüz kararlı mücadeleyi de bir kenara bırakmamızı istiyor.
 
Avrupa başkentlerinden yükselen huzursuzluk bu iki nedene dayanıyor.
 
“Terörle mücadele kanununu yumuÅŸat”ne demek arkadaÅŸ, benim etrafım ateÅŸ çemberi, memleketin bir bölgesine kazılmış hendekleri, barikatları temizleyene kadar canım çıktı, sen neden söz ediyorsun?..
 
Bize karşı ağır suç işliyorlar
 
Demokrasiye kast etmiÅŸ kaçak FETÖ’cüleri koruyup kolladılar, PKK ile kol kola yürümeyi tercih ettiler.
 
Bu ülkenin cumhurbaÅŸkanının video konferansla konuÅŸmasını engellediler, PKK elebaşı Kandil’den üniversitede yapılan toplantıya canlı baÄŸlandı!..
 
Bir ülkenin bakanını saatlerce arabanın içinde kuşatıp, sonra da sınır dışı etmek ne demek, bunun hesabı sorulmaz mı sanıyorlar...
 
Anlı-ÅŸanlı parlamentolarının önüne asılan pankartta ErdoÄŸan’ın kafasına silah dayanmasına izin verdiler, sonra da profesör canlı yayında “suikast” talep etti, bir Avrupalı savcı da çıkıp, “Adamım, sen ne demek istedin, derdin ne” demedi...
 
Referandum yaptık, baktık, hepsinin parmağı ulusal siyasetimizin içinde, “hayır” kampanyasını sonuna kadar sürdürdüler, “evet” çıkınca da “Türkiye ile iliÅŸkileri gözden geçireceÄŸiz” açıklamaları, geçir, çok da umurumuzda...
 
Avrupa’nın vücut kimyası bozulmuÅŸ durumda, bize karşı sürekli suç iÅŸliyor ve o, asırlara dayanan kibirleriyle de bizim bu suçlar karşısında sessiz kalmamızı, boyun eÄŸmemizi, yapılanları görmezlikten gelip telaÅŸlanmamızı istiyorlar, yok öyle, o devir kapandı, yaÅŸayıp göreceksiniz...
 
STK 'şeffaflık kanunu' çıkarılmalı
 
Biz burada, tarihimizin en zorlu beka mücadelesini veriyoruz, bunlar, memleketin içinden ne kadar “yumuÅŸak karın” varsa para yaÄŸdırıyorlar. Sivil Toplum Örgütü (STK) kimliÄŸi taşıyan o kurumlar, “yabancı fonlara” nasıl ulaşıyor, bu örgütlere o paralar hangi amaçla yaÄŸdırılıyor, karşılığında ne tür tezgahların fitilleri ateÅŸleniyor bilmek zorundayız...
 
Çok acil, “STK ÅŸeffaflık kanunu” çıkarılmalıdır.
 
Kim, hangi devletin fonlarını kullanıyor, ne kadar para almış, ne amaçla almış, fon akışlarında protokol ne, bu paralar hangi amaçlarla kullanılmış, kullanıldığı alanlar kanunlara uygun mu, bilmek zorundayız.
 
Tüm STK’ların mali tabloları, internet sayfalarında günlük olarak yayınlanacak, merak eden vatandaÅŸ girip bakacak, bu iÅŸlerden nemalanan gazeteci, akademisyen, hukukçu, her kimse onun adının karşılığında aldığı para yazılacak, yok öyle, burası “dingonun ahırı” deÄŸil, göreceÄŸiz... Bu yolla tüm “cemaatler” de ÅŸeffaflaÅŸacak, FETÖ’den aÄŸzımız yandı, göreceÄŸiz, bileceÄŸiz...
 
AB referandumunu destekliyorum
 
AB için referandum seçeneÄŸini gündeme getiren ErdoÄŸan’ı destekliyorum.
 
Madem bunlar bizi 54 yıl kapıda bekletip bir vizeyi bile kaldırmayı düşünmüyorlar, konu, milletin kararına aktarılmalıdır. Latin Amerika’dan Balkanlar ve Kafkasya’da AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaÅŸlarına vizeyi kaldıracaksın, Türkiye’ye zorlaÅŸtıracaksın, bunun karşılığı olmalı...
 
Tamam... AB için referanduma gidelim ama bunun öncesinde zaten Avrupa tarafından yürütülmeyen müzakere sürecini tek taraflı kararla donduralım...
 
Åžu, “gümrük birliÄŸi” anlaÅŸmasını da enine-boyuna bir gözden geçirelim...
 
Belli ki bunlar, “köpeksiz köyde deÄŸneksiz dolaÅŸmaya” alışmışlar...
 
“Demokrasi ÅŸampiyonları”öyle mi?
 
Mazlum coÄŸrafyanın tüm diktatörleri ile içli-dışlı, halkını katleden bir Esed’i bile perde arkasından kollayan, sonra da onurlu bir milletin sandık kararını tartışmaya açan sözde siyasetçiler güruhu...
 
Kendi halklarına “ya faÅŸizm ya da Rotschild’lerin küresel sömürü düzeni” seçeneÄŸinden baÅŸkasını sunamayan çaresizler kulübü...
 
Bize akıl veriyor da denetleyecekmiş...
 
Siz önce arkasından konuştuğunuz o paçavraların, istihbarat servislerinizin koruduğu o darbecilerin hesabını verin bize, öyle konuşalım...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.