Sosyal Medya

Güncel

'Satılmış Gazeteciler': Ortadoğu'da CIA ile bağı olmayan yok!

Yıllarca yayın yönetmenliği yapan Udo Ulfkotte, Türkiye’de birçok gazetecinin ABD’ye çalıştığını ileri sürdü.



ABD’ye casusluk yaptığını itiraf eden Alman gazeteci Udo Ulfkotte Yeni Åžafak’a çarpıcı açıklamalarda bulundu
 
“Satılmış Gazeteciler” adlı kitabında Amerikan Merkezi Haberalma TeÅŸkilatı CIA’nın ‘örümcek ağı sistemiyle' satın aldığı gazetecileri deÅŸifre eden Alman gazeteci Udo Ulfkotte, Amerikalıların kendisine Alman Dış Ä°stihbarat Servisi BND ve German Marshall Fund Vakfı aracılığıyla yaklaÅŸtıklarını söylüyor. Sınama faslını geçtikten sonra CIA ile doÄŸrudan temas dönemi baÅŸlıyor. Yani “paranın satın alamayacağı hediyeler, beÅŸ yıldızlı iÅŸ ağı, rüya seyahatler, inanılmaz kariyer fırsatları ve kadınlar” ile tanımlanan ve filmleri aratmayan aÅŸama. Uzun yıllar Frankfurter Allgemeinzeitung’un yayın yönetmenliÄŸini yapan Ulfkotte, Yeni Åžafak’a öldürülme pahasına da olsa gerçekleri söylemeye devam edeceÄŸinin altını çizdi. 
 
ÖNCE SINIYORLAR 
 
Yakın zamanda CIA için çalışan gazetecilerin arasında olduğunuz itirafında bulunmuştunuz. Size bu konuda iş mi teklif edildi yoksa hizmet etmek zorunda mı bırakıldınız? Pişman olduğunuzu söylüyorsunuz. Peki o zaman neden baştan reddetmediniz? Para, kariyer, iyi yaşam şartları gibi şeyler mi teklif edildi?
 
Gerçekte kimse bana bir gazeteci olarak yaklaşıp resmi olarak CIA için çalışmamı teklif etmedi. Böyle ÅŸeyler filmlerde olur. Gerçekte, ilk aÅŸamada senden “iyilik” yapmanı isteyen insanların ABD istihbarat teÅŸkilatından olduÄŸunu anlayamıyorsun. Öncelikle sınanıyorsun. Onlar için çalıştığını anlamak ise biraz zaman alıyor. Bana CIA için Alman Dış Ä°stihbarat Servisi BND ve German Marshall Fund aracılığıyla yaklaşıldı. O zamanlarda tanıştığım ABD’lilerin “arkadaÅŸ” olduÄŸunu düşündüm. Ama daha sonra bu kiÅŸilerin CIA çalışanı olduÄŸunu öğrendim. Bu “arkadaÅŸlar” çok zengin insanlardı ve bana “hediyeler” almaya baÅŸladılar. Bir çeÅŸit örümcek ağı gibi bir sistemin içine giriyorsun. EÄŸer onlara “HAYIR” dersen bu senin için iyi olmaz. Benim kabul etmemdeki sebep ise fakir bir aileden gelmemdi. Birden parasız bir çocuÄŸun mükemmel ÅŸekerlerle dolu bir dükkana düşmesi gibi oldu ve herÅŸey bedavaydı…
 
BEÅž YILDIZLI Ä°Åž AÄžI 
 
Bahsi geçen bu rüşvet mekanizması nasıl çalışıyor? Gazeteciler hizmetleri karşılığında ücret mi alıyorlar? Bu ödemeler düzenli mi yapılıyor yoksa arada sırada mı oluyor? 
 
Bana hiçbir zaman para ödenmedi. Bana para yerine parayla alınamayacak hediyeler sundular. Mesela ABD Oklahoma Eyaleti’nde onursal vatandaÅŸlık ödülü, altın saatler, 5 yıldızlı seyahatler ve hatta kadınlar. Ama en önemlisi; 5 yıldızlı iÅŸ ağına dahil edilmekti. Herhangi bir durumla karşı karşıya kaldığımda yardım isteyebilirdim çünkü aÄŸdaki en yüksek rütbeli insanları tanıyordum.  Åžansölyelerle aynı diplomatik ortamlarda olmak üzere seçiliyorsunuz. Yabancı ülkelere seyahat ederken uçakta etkili kiÅŸilerin yanına oturtuluyorsunuz. Size güveniyorlar. Bu çok güzel bir duyguydu. 
 
KONRAD MÄ°SYONU 
 
CIA’in vakıflar üzerinde bir etkisi var mı? Mesela Freidrich Ebert Vakfı ve Konrad Adanauer Vakıfları gibi vakıfların Türkiye hakkındaki raporlarını biliyoruz. Bu vakıflar CIA ve BND’yle baÄŸlantılı mı?
 
Tabii ki var. Mesela, ben Konrad-Adenauer-Stiftung’da planlama konseyindeydim ve aynı zamanda CIA için gayri resmi bir ÅŸekilde çalışıyordum. Bu vakıfta CIA’in “denizaltı” görevi gören üyelerinden biriydim ve yalnız da deÄŸildim. Friedrich-Ebert Vakfı ve diÄŸer Alman kuruluÅŸları için de aynısı geçerli. 
 
ATLANTIC BRIDGE KALEMLERÄ°  
 
Ayrıca Amerikalıların bazı Türk ve İngiliz gazetecileri okyanusaşırı etkinliklere davet edip gizli servis ağlarına üye yaptıkları iddiasında bulunmuştunuz. Bu konuyu biraz daha açar mısınız?
 
CIA yanlısı kuruluÅŸlardan Atlantic Bridge’in yıllıklarından birini açın ve Türk gazetecilerin isimlerini arayın. Son on yılın yıllıklarında tekrar eden isimler görürseniz bu insanlara CIA tarafından yaklaşıldığını ve onların da “CIA’in Türk dostları” olduÄŸunu anlayabilirsiniz.  
 
Kim ve neden ErdoÄŸan’a saldırıyor
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında son zamanlarda Batı basınında çok fazla karalama kampanyası var. Bu kampanyaların ABD destekçisi gazetecilikle bir alakası olduğunu düşünüyor musunuz? Ya da bunun arkasında kimler yer alıyor sizce?
 
Tabii ki var. Mesela ErdoÄŸan aleyhinde yazan gazetelerin arkasında kim olduÄŸuna bir bakın. Bunlar ABD’li Yahudi aileler ve onların Alman Axel-Springer-Group gibi dostları. Bu ÅŸahısların Türk gazetelerine bakarsanız da Hürriyet’i görürsünüz. Bu haberleri yapanlar Türkiye’nin de Almanya gibi ABD sömürgesi olmasını istiyorlar. Ama ErdoÄŸan buna karşı çıkıyor. Onlar ABD’nin ulusal menfaatini isterken ErdoÄŸan Türkiye’ninkini istiyor. Bu yüzden onunla savaşıyorlar. 
 
ABD denetiminde kimyasal saldırı
 
Kitabınızda veya diğer bazı ropörtajlarınızda geçmeyen özel bir açıklamada bulunmak ister misiniz?
 
Haziran 1988’de Ä°ran’ın Zubaydat kasabasında ABD’nin denetiminde Iraklıların Alman hardal gazıyla kendi askerlerini zehirlediÄŸine ÅŸahit oldum ve bundan hala utanç duyuyorum. Bu zalimce olayı o zaman fotoÄŸrafladım ama haberini yapmama izin verilmedi. Ä°ran gazetelerinde haber yayımlandıktan ancak 25 yıl sonra kanıtları yayımlatabildim. ABD veya Alman istihbaratı beni öldürecek mi bilmiyorum ama gerçeklerin anlatılması gerekiyor.
 
Ne yazacaklarını öğreniyorlar
 
Ebu Gureyb'teki iÅŸkenceleri ve Irak’ta ABD'nin katliamlarını iç sayfalara bile almayan yayın yönetmenlerini de “ABD veya CIA’in gazetecileri” listesine ekleyebilir miyiz?
 
Bu kiÅŸiler ABD destekçisi elit ÅŸebekenin ve Atlantic Bridge gibi ABD istihbarat topluluklarına çok yakın kuruluÅŸların üyeleri. Aspen Enstitüsü, Trilateral Commission ve bunlar gibi kurumlarda ne yazacaklarını öğreniyorlar. EÄŸer isteklerine uymazlarsa iÅŸlerini kaybediyorlar. Kitleleri manipüle etmeyi öğreniyorlar. 
 
Dünyaya servis edilen yalanlar
 
Diğer röportajlarınızda dünyaya yön veren haberlerin CIA tarafından yaptırıldığını öne sürmüştünüz. Size göre bu türe bazı örnekler verebilir misiniz?
 
-  Ukrayna’nın Rusya sınırına düşen Malezya uçağının Rusya tarafından düşürüldüğünün uydurulması
-  IŞİD örgütünün birden ortaya çıktığı hikayesi
- 2003’te Irak iÅŸgaline zemin hazırlamak için Saddam Hüseyin’in kitlesel imha silahları olduÄŸu haberini örnek olarak verebilirim.
 
Gazeteci  Foley 'büroya' baÄŸlıydı 
 
Irak, Ä°ran, Afganistan, BirleÅŸik Arap Emirlikleri, Mısır ve Ãœrdün gibi ülkelerde çalışan ve yaÅŸayan yabancı gazetecilere nasıl bakmalıyız? Bu kiÅŸiler OrtadoÄŸu’da bulunmaları istenen “CIA’nın seçilmiÅŸ gazetecileri mi”?
 
DoÄŸrusunu söylemek gerekirse, Irak, Afganistan ve Ä°ran’da bir istihbarat servisiyle baÄŸlantısı olmayan yabancı bir gazeteci tanımıyorum. BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Ãœrdün’de ise durum farklıydı. Ama Irak ve Afganistan’a “gezi yazarı” olmak için gidilmiyor. Hayatını riske atarak ve bunu bilerek gidiyorsun. Yakın zamanda IŞİD tarafından infaz edilen James Foley de böyleydi. Foley, Libya’da CIA için çalışıyordu ve daha önce tutuklanmıştı. Bir daha Müslüman bir ülkede gizli iÅŸ yaparsa öldürüleceÄŸi söylenmiÅŸti. Ama o bunu tekrar yapmak için çıldırıyordu ve sonrasında da başı kesildi. Yani bazı ülkelerde kendini “gazeteci” gibi gösteren “satın alınmış” gazeteciler görüyorsunuz. Ama bu kiÅŸiler, aslında istihbarat servisleri için çalışıp, kendilerinden ne istenirse onu yazıyorlar. Ben ise kimse tarafından seçilmedim. Arap dilini ve kültürünü öğrendim. Bölgede kendime pek çok arkadaÅŸ buldum. Bu da bir istihbarat servisi için oldukça yeterli bir özgeçmiÅŸti. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.