Sosyal Medya

Ä°slam

Halk oylamasından çıkan sonuçlar-Hayrettin Karaman

Hayatımızda İslam'ın adım adım çoğalmasını ve tamamlanmasını istiyorsak -ki, bunu istemek farzdır- ve bu anayasa değişikliği de bu adımlardan birini teşkil edecek veya adımları kolaylaştıracaksa -farzı tamamlayan, farzın gerçekleşmesine vesile olan da farzdır kuralına göre- oylamada evet demek farz olur (Bu benim görüşümdür).



alkın yönetime hakim olması yolunda önemli tecrübelerden biri daha gerçekleşmiş oldu. Demokrasinin önemli unsurlarından biri halkın iradesinin egemen olması ise yönetimde ne kadar -atananlar değil de- seçilenler etkili olursa bu unsur da o kadar hayat bulur.
Oylamaya katılanlar evet desinler, hayır desinler her iki halde de iradelerini ortaya koymuş, sonucu onlar belirlemiş oluyorlar. Halkın hür iradesiyle seçim yapabildiği, seçilenleri çeşitli yol ve yöntemlerle denetleyebildiği ve başarısız olduklarında değiştirebildiği sürece istibdad (tek adam yönetimi ve hakimiyeti) söz konusu olamaz. Bizi Saddam, Kaddafi, Esed gibi tek adamlarla ve onların ülkelerindeki sistem ile eşleştirenlerin söylediklerine kendilerinin de inanmadıkları kanaatindeyim.
Halk bu oylamada da anayasa değişikliğine yeterli çoğunlukla evet demiş ve yönetim sisteminin değişmesini onaylamıştır. Sistem denenecek, olumlu ve olumsuz tarafları uygulamada ortaya çıkacak ve gerektikçe değiştirilecek, en iyiye doğru yol alınacaktır.
“Türkiye'de milliyetçi mukaddesatçı sağın oy oranı yüzde 70'tir, ÅŸeklindeki kabulün bu oylama ile yanlış olduÄŸu ortaya çıkmıştır” tespitine katılmıyorum; çünkü çeÅŸitli sebeplerle hayır diyenlerin de içinde bu yüzde yetmiÅŸi tamlayacak kadar milliyetçi-mukaddesatçının bulunduÄŸunu herkes bilmektedir. Mesela başörtüsü serbestliÄŸi konusunda bir halk oylaması yapılsa evet diyenlerin oranı yüzde yetmiÅŸi de geçecektir.
Din ile oy arasındaki ilişki üzerine şu açıklamalar yapılmıştı:
Hayır demek farzdır, evet demek haramdır.
Oylamanın din ile bir alakası yoktur.
Hayatımızda İslam'ın adım adım çoğalmasını ve tamamlanmasını istiyorsak -ki, bunu istemek farzdır- ve bu anayasa değişikliği de bu adımlardan birini teşkil edecek veya adımları kolaylaştıracaksa -farzı tamamlayan, farzın gerçekleşmesine vesile olan da farzdır kuralına göre- oylamada evet demek farz olur (Bu benim görüşümdür).
Halkın yüzde elliden fazlasının bu farzı yerine getirmiş olması Türkiye'deki dindarlık oranlarına göre önemli bir gelişmedir. Keşke halkımızın bu kadarı, bırakın farzı tamamlayan şeyleri, farzların, vaciplerin kendilerini yerine getirseler, haramlardan uzak dursalar ve erdemler dini olan İslam'ı kamil manada yaşasalar ülkemiz bir başka ülke olur; toplumda huzur, barış, adalet, edep, emeğin ve helalin değeri hakim hale gelirdi.
Her şeye rağmen halkımızın kahir çoğunluğunun kendini Müslüman bilmesi, kusurlarına rağmen imanını koruması, bu imanın verdiği sezgi ve irfan sayesinde bilgiçleri yanıltan sonuçlara imza atması şükretmemiz gereken bir vakıadır.
Benim görüşüm, belli bir kuralın belli bir olaya uygulanması manasında bir yorumdur, bir içtihaddır. Bu yoruma katılmamak “farzdan, vacipten kaçmak” manasına gelmez. Dini inancı gereÄŸi evet diyen de hayır diyen de bizim orana dahildir.
Bir köşe yazarı da şöyle diyor:
Hocam gel anlaşalım...
“Ne sen bana tahammül et, ne ben sana... Ne sen benim insafıma kal, ne ben senin...Biz yan yana kardeÅŸ kardeÅŸ yaÅŸayalım. Ä°nan laiÄŸine de Müslümanına da, inançlısına da inançsızına da bu yakışır. Yani sana bunu söylemek farz oldu...”
KeÅŸke bu zat, yazmadan önce tenezzül edip referandum öncesinde yazdığım “Ä°tidal” baÅŸlıklı yazıyı ve bu mealde yüzlerce yazımı okumuÅŸ olsaydı!
Son yazıda şunu demiştim:
Kendilerine asla katılmadığım, bütün argümanlarını ya yanlış ya da yersiz ve zamansız bulduÄŸum “Hayır”cılar da bu milletin parçası, bu ülkenin vatandaÅŸlarıdır. Onlarla aynı sokaklarda, aynı binalarda, aynı toplu yerlerde bulunuyor ve yaşıyoruz. Birimizin veya bir grubun başına bir felaket gelse o siyasi ve ideolojik farkı düşünmeden yardıma koÅŸmak; insan, vatandaÅŸ ve bir ülkede paydaÅŸ olarak elimizden gelen yardımı yapmak durumundayız ve bu böyle de olmaktadır.
Ben “Evet”te hayır görüyorum, ancak referandum da gelir geçer, inÅŸallah millet ve memleket için hayırlısı ne ise o olur, sonra bu ülkede farklı kesimlerin barış ve olabildiÄŸince dayanışma içinde yaÅŸamaya devam etme süreci avdet eder. Bu referandumun sonucu ne olursa olsun uzun vadede kazananlar; ahlak, hukuk ve itidali terk etmeyenler olacaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.