Sosyal Medya

Güncel

Hakan Albayrak: El Bab zaferi

Bağdadi Grubu’nun Suriye’de Rakka’dan sonraki en büyük kalesiydi El Bab. Fırat Kalkanı’na esas mukavemeti orada göstereceği söyleniyordu ve öyle de oldu. Çok ama çok zorlu bir savaş yaşandı orada. Öyle zorlu ki, Türkiye’nin ve Suriye Devrimi’nin düşmanları ‘Fırat Kalkanı düşmüştür’ diye bayram ettiler. Ama düşen, suya düşen, onların hayalleri oldu. Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı. Cenab-ı Hak, dualarımızı kabul etti.



Türkiye sınırına dayanan Bağdadi Grubu (DAİŞ yahut DEAŞ veya IŞİD), şehirlerimize ölüm yağdırıyordu.
 
Bu korkunç belayı sınırımızdan def etmek için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin acilen harekete geçmesi gerekiyordu.
 
Ne var ki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üzerinde 15 Temmuz’un ağır yükü vardı.
 
Belini kırabilecek kadar ağırdı bu yük.
 
O haliyle Suriye cephesine yönelmesi ilk bakışta akıl kârı değildi.
 
FETÖ ve müttefiklerinin kanlı darbe teÅŸebbüsünden sadece 40 gün sonra…
 
Subay kadrolarının darmadağın olduÄŸu ve askeriyede kargaÅŸanın hüküm sürdüğü bir dönemde…
 
Olacak ÅŸey miydi bu?
 
Askerlerimizin hiç tanımadığı bir arazi söz konusuydu üstelik.
 
O arazide Türk Silahlı Kuvvetleri’ne dayanak teÅŸkil edecek olan Hür Suriye Ordusu unsurlarının kifayetsizliÄŸi de cabasıydı.
 
Ama bıçak kemiğe dayanmıştı işte.
 
Kemiğe dayanmakla kalmamış, onu kesmeye başlamıştı.
 
Beklemenin faturası, milletin ödeyemeyeceği kadar kabarık olacağa benziyordu.
 
Ä°lgili bütün tecrübeler acilen seferber edildi, harekât planı acilen hazırlandı ve ‘Baskın basanındır’ ÅŸiarıyla acilen harekete geçildi…
 
***
 
24 AÄŸustos 2016, sabah saat 04:00…
 
Fırat Kalkanı Harekâtı baÅŸlıyor…
 
Ä°lk hedef, Cerablus’u BaÄŸdadi Grubu’ndan kurtarmak…
 
“Allah utandırmasın” diyoruz ve Allah utandırmıyor.
 
Askerlerimiz (Türkiyeli ve Suriyeli askerlerimiz) 15 saat sonra Cerablus’un merkezinde.
 
Hızları başımızı döndürüyor, sevinçten ne yapacağımızı şaşırıyoruz.
 
Sonra Dabık zaferi…
 
Ardından El Bab’a yöneliÅŸ…
 
BaÄŸdadi Grubu’nun Suriye’de Rakka’dan sonraki en büyük kalesiydi El Bab.
 
Fırat Kalkanı’na esas mukavemeti orada göstereceÄŸi söyleniyordu ve öyle de oldu.
 
Çok ama çok zorlu bir savaş yaşandı orada.
 
Öyle zorlu ki, Türkiye’nin ve Suriye Devrimi’nin düşmanları ‘Fırat Kalkanı düşmüştür’ diye bayram ettiler.
 
Ama düşen, suya düşen, onların hayalleri oldu.
 
Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı.
 
Cenab-ı Hak, dualarımızı kabul etti.
 
El Bab da BaÄŸdadi Grubu’nun terör rejiminden kurtarıldı.
 
24 Åžubat 2017 itibarı ile El Bab, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Hür Suriye Ordusu’nun kontrolünde.
 
Allahu ekber ve lillahi’l hamd.
 
***
 
Emekli TuÄŸgeneral Ä°hsan BaÅŸbozkurt, El Bab zaferini Yeni Åžafak’a şöyle deÄŸerlendirmiÅŸ:
 
“El Bab’da ikinci bir Çanakkale Destanı yazıldı. Türk Ordusu 15 Temmuz FETÖ darbe giriÅŸiminden dolayı yıpranmış, emir komuta sisteminde ve komuta kademesinde büyük sıkıntılar yaÅŸamış, askerlerin bile birbirine güvenmediÄŸi bir ortamda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti siyasi otoritesinin vermiÅŸ olduÄŸu kararı baÅŸarıyla yerine getirdi. Türk halkının, milletinin, gencinin genindeki askerlik ruhu harekete geçirildi, iman gücüyle baÅŸaracağız denildi ve El Bab’da Çanakkale ruhunu bir kez daha yeÅŸertti. Tüm bu baÅŸarılı taktik ve stratejik unsurlara baktığımızda, El Bab baÅŸarısı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendisine aittir. Bab destanı inÅŸallah Münbiç’te, ondan sonra da Tel Rıfat’ta, Tel Abyad’da, Resulayn’da, Haseke’de taçlanacaktır. Türkiye’nin Fırat Kalkanı’ndaki bu baÅŸarısı, bugün Rakka Operasyonu için Türkiye’nin kapısının çalınmasının asıl nedenidir.”
 
***
 
Kahraman askerlerimizi cân-ı gönülden tebrik ederiz.
 
Gazaları mübarek olsun, yeni zaferlerin kapısını açsın.
 
Amin.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.