Sosyal Medya

Edebiyat - Åžiir - Mizah

Sovyetlerin 'Zırhlı Kızak' Ahmaklığı

1939 yılının sonları 1940’ın başlarında gerçekleşen Rusya-Finlandiya kış savaşına Sovyet ordusunun kötü hazırlandığı çok açık ortadaydı. Özellikle yanlış ve eksik planlanmış silahları ne kadar hazırlıksız olduklarının bir göstergesiydi. Örneğin bu silahlardan biri olan zırhlı kızaklar. Bu silah bir çift aşırı yüklenmiş kayak ve çok ağır bir kalkandan oluşmaktaydı, Sovyet komutanların ise ümitsiz bir şekilde tankların ve topçu desteği olmaksızın talihsiz piyadeleri bunların koruyacağını ümit etmekten başka yapacakları bir şey yoktu. Normal olarak, kızaklar çuvalladı. Daha da kötüsü, hiç yoktan birçok genç Sovyet birliği öldü, yok oldu.



Savaşın gerçekleÅŸtiÄŸi 30 Kasım 1939 ve 12 Mart 1940 arasındaki 105 gün içinde tam 27 bin Fin askeri ve 170 binden fazla Sovyet askeri hayatını kaybetti. David Campbell’in yeni kitabı "Finli Askerler Vs. Sovyet Askerleri"nin Osprey’in ‘Karşı’ hattı bölümünde Fin ordusunun Sovyetlere karşı nasıl mükemmel bir iÅŸ ortaya çıkardığı anlatılmaktadır. 

1917 yılına kadar Rus Ä°mparatorluÄŸu’nun içinde olan Finlandiya’yı, Joseph Stalin liderliÄŸindeki Sovyetler BirliÄŸi tekrardan kontrol altına almak istiyordu. Campbell’in kitabında sorduÄŸu gibi; savunmasız ve yalnız durumda olan Fin halkı savaşın acımasız ve ezici gücünden kurtulmak için ne yapabilirdi, kazanmak için herhangi bir umutları olabilir miydi? 

Joseph Stalin ordusuna saldırı emrini verdi ve Sovyet birlikleri paldır küldür bir ÅŸekilde iyi organize olmuÅŸ, yetenekli ve kayak kullanan Finli savunma hattı üzerine yürüdü. SavaÅŸ, Finlandiya-SSCB sınırı civarında Mannerheim hattı boyunca çok ÅŸiddetlendi, bu hat ise daha sonra uzun bir savunma zinciri olarak ünlendi.  


Fin askerler, 1942

Sadece 337 bin askerden oluÅŸan Fin ordusu bu savaÅŸ için Finlandiya’nın yoÄŸun karla kaplı ormanlarında eÄŸitildi ve donatıldı. Fakat 1,6 milyon askerden oluÅŸan Sovyet ordusu aynı eÄŸitim ve donanım imkânlarından yoksundu. 1939 yılında Sovyet ordusu büyük bir insan topluluÄŸuna sahip ama içi boÅŸ bir ordudan ibaretti. 1937 yılında baÅŸlayan politik güdümlü ordudan uzaklaÅŸtırma harekâtı çok sayıda yenilikçi ve yetenekli askeri Sovyet ordusundan kopardı. Oysa I.Dünya Savaşı sonrasında Sovyet askeri kaynakları arasındaki yaygın görüş hızlı ilerleyen, mekanize ve kombine savaÅŸ silahlarına sahip olunması yönündeydi. Ancak orduda yapılan tasfiyeler bu tarz yenilikleri engelleyip, ilerlemeyi durdurdu. 

Campbell’in kitabından bir alıntı yapacak olursak, Tarihçi Mary Habeck’in aktarımıyla ‘Kış savaşı sırasında Sovyet ordusundaki yaklaşım ÅŸu yöndeydi; modern bir savaşı kazanmanın doÄŸru yolu piyade gücünün yavaÅŸ ve metodik bir ÅŸekilde ilerlemesi ve onların topçu ateÅŸi, uçaklar ve tanklar ile desteklenmesi ile olacaktır.’ Fakat sorun ÅŸu ki, birçok mekanize top ve tank kış ÅŸartlarındaki ormanın içinde kardan dolayı mahsur kalacaktı. Sık aÄŸaçlık ve yoÄŸun kar altındaki ormanda bu tür ağır silahlarla ilerlemek mümkün deÄŸildi. 


"Finli Askerler Vs. Sovyet Askerleri" kitabının kapağı


T-26 olarak bilinen hafif tankların Finlandiya arazi yapısına taktik olarak uygun olmadığı ve çok yakıt tüketiminden dolayı kullanışlı olmadıkları da kanıtlandı.

Umutsuz bir ÅŸekilde, yaya askerler için bir savunma oluÅŸturması düşünülen zırhlı kayaklar askerlere dağıtıldı, bu trajik olduÄŸu kadar aptalca bir giriÅŸimdi. Bir isim de bulunmuÅŸtu; ‘Piyade tankları.’

Tabiî ki de hiçbir iÅŸe yaramadı. Sovyet tank görevlisi Aleksey Shilin’in de ifade ettiÄŸi gibi; zırhlı kızaklar savaÅŸ sırasında aksayan yanımız oldular. Shilin’in anılarına göre, ‘zırhlı tanklarla hücum etme fikri komuta tarafından kararlaÅŸtırılmıştı. Ona tank ismi takılmıştı çünkü 12 mm kalınlığında zırhlı bir panelden oluÅŸuyor ve bir silah ile ateÅŸ açmak için ortasında bir ateÅŸleme deliÄŸi vardı, buna ek olarak askerin nereye gittiÄŸini ve nereye ateÅŸ açtığını görmesi içinde bir gözetleme deliÄŸi mevcuttu.’ Bu sistem bir kayağın üzerinde ve toplamda 80 kilogramdan oluÅŸmaktaydı. Shilin, ‘Bir düşünün, zırhlı kızağı geliÅŸtirenler gerçektende bizim bu ekipmanlarla Mannerheim hattını kuÅŸatacağımıza inanıyorlardı.’ diyor.

‘Sonuç olarak olaylar onların düşündüğü gibi geliÅŸmedi. ‘Piyade tanklarını’ taşıyan kayaklar karda battılar. Birçok arkadaşım bu yüzden öldürüldü. Hatırladığım ağır yaralı bir asker vardı, ölmek üzereydi ve elleriyle yüzünü bastırarak acısını hafifletmeye uÄŸraşıyordu çok acı çekiyordu.’ 

Sonunda hızlı bir ÅŸekilde yapılan reformlarla Sovyet ordusu geliÅŸtirildi, 1940 yılı Mart ayında Sovyet ordusu Finlandiya’yı yenilgiye uÄŸrattı ve Finlandiya bazı topraklarını Sovyetlere devrederek barış antlaÅŸmasını imzalamak durumunda kaldı. Ancak bu antlaÅŸmaya gelene dek Sovyetler 170 bin insanını feda etmek durumunda kaldı. 

Nam-ı diÄŸer ‘Piyade Tankı’ olan zırhlı kızaklar ise Sovyet-Finlandiya kış savaşında Sovyet askeri planlama ve komutasının çok ciddi bir baÅŸarısızlığı olarak tarihe geçti. 

War Is Boring'de yayımlanan bu makale, Sezgin Balaban tarafından Mepa News okurları için tercüme edildi. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.