Sosyal Medya

Kürsü

Obama sonrası Irak ve Suriye

Obama başkanlık yarışında Bush döneminin Irak ve Afganistan politikasına fazlaca yüklenmişti. Amerikan askerlerini Irak’tan çıkaracağına dair verdiği söz, Obama’nın en büyük kampanya vaatlerinden birisiydi.



Bush döneminin müdahaleci politikalarının arenası olan Irak ve Afganistan, Demokratlara yani Obama’nın kısmi izolasyonculuÄŸuna doÄŸru kapıları açtı.

Åžahsi takıntıları etrafını bile dinlemeyecek kadar kibirli tavrı ile birleÅŸince Obama döneminin ABD dış politikası, müdahalecilikten katliam izleyicisine kaydı. Suriye, Bush döneminin yeni Afganistan’ı olurken; Irak’ta da çekilme sonrası ortaya çıkan yeni gerçeklikler ABD’nin yakasını bırakmadı. Bu sefer askeri müdahaleci politikalar deÄŸildi söz konusu olan. Obama umarsızlığıyla Suriye ve Irak’ı Rusya ve Ä°ran’la birlikte yüzbinlerce milisin nüfuzuna ve merkezi hükümetlerin ayrımcı ve hatta katliamcı politikalarına terk etti. Irak ve Suriye’nin sadece bölge için deÄŸil tüm dünya için oluÅŸturduÄŸu yeni güvenlik konjonktürü, Obama’nın onursuz bir ÅŸekilde dönemini doldurmasına sebep olurken; aynı zamanda Trump’ın kullandığı söylemin de ana öğelerini oluÅŸturdu.

DiÄŸer bir deyiÅŸle Obama, yanlış Suriye ve Irak politikasıyla Trump’ın baÅŸkanlığı için gerekli ÅŸartları oluÅŸturdu. Benzer ÅŸekilde de Trump baÅŸkanlığına kapı aralayacak siyasi ve güvenlik ortamını özünde Suriye ve Irak’a borçluydu. DEAÅž, mülteci meselesi ve artan Ä°slamofobi son yıllarda Suriye ve Irak’taki geliÅŸmeler sebebiyle gündeme oturan konular; Trump arkasına bu rüzgârı alarak Obama ve ikinci versiyonu Clinton’ı yarışın dışına itti.

DEAÅž aracılığıyla tüm OrtadoÄŸu yeniden ÅŸekillendirilmeye çalışılıyor bir süredir. Ä°ran yayılmacılığında, Esed’in saltanatını devam ettirme planlarında, Rusya’nın OrtadoÄŸu’da yükseliÅŸinde, PKK devleti kurma planlarında, demografik mühendislik çabalarında ve bölgede yeni fay hatları oluÅŸturma gayretlerinde DEAÅž kritik bir rol üstlendi. OrtadoÄŸu yeniden ÅŸekillenirken ABD’de nasibini aldı bu süreçten. Obama, Esed’in katliamlarına ve Irak’ın mezhepçi politikalarına göz yummasaydı Clinton farklı bir zeminde seçimlere girebilirdi.

Nihayetinde Trump, Obama politikalarının yerle bir ettiÄŸi Irak ve Suriye dosyalarını kucağında bularak baÅŸkanlık dönemine baÅŸlayacak. Rusya’yla daha yakın çalışmalıyız vaatleri sizi yanıltmasın; Obama döneminde zaten Kerry-Lavrov ikiz kardeÅŸ gibiydiler. Yani Rusya’yla yakın çalışmak çözüm üretmiyor. EÄŸer dış politikada ipler tamamen Trump’a bırakılırsa (şüpheliyim bu konuda) Esed’le yeni bir uzlaÅŸma zemini arayabilir. Çünkü Esed’in DEAÅž’la mücadele ettiÄŸini düşünecek kadar olaydan kopuk. Umarım etrafındakiler DEAÅž’la Esed’in mutualistik bir yaÅŸam formuna sahip olduÄŸunu söylerler Trump’a. HaÅŸd-i Åžaabiye ve PKK’ya verilen destek konusunda ise yine DEAÅž-Esed mantığı çalışacaÄŸa benziyor. Yani Trump döneminde de DEAÅž’la mücadele ediyorlar gerekçesiyle Suriye’de PKK’ya Irak’ta da HaÅŸd-i Åžaabi’ye verilen destek devam edebilir. Asıl önemli tercih Ä°ran’la alakalı olacak. Çünkü Ä°ran’a karşı Trump’ın alacağı tavır, ABD’nin Suriye ve Irak politikalarını da fazlasıyla etkileyecek. Trump Suriye’de Ä°ran’ın etkisinden çıkarılan, ABD-Rusya’nın gözetiminde bir Esed formülü üzerinde durabilir. Irak’ta ise Ä°ran etkisini dizginlemek oldukça zor. Sahada Ä°ran’la baÄŸlantısı olmayan milis neredeyse yok. Merkezi ordu derseniz; onların da milislerden farkı yok. EÄŸer Trump, Obama döneminin Ä°ran politikasını deÄŸiÅŸtirecekse en büyük meydan okuması Irak olacak.

UFUK ULUTAÅž AKÅžAM

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.