Sosyal Medya

Genel

Cemaat Müdafilerine



Åžunu baÅŸtan söyleyeyim: GörebildiÄŸim kadarıyla “Åžu cemaatleri, tarikatları bitirelim” diyen yok gibi. Varsa da ciddiye almamak gerekir. Çünkü bu kafa artık geride kaldı. Hatta keÅŸke insanları arındıran, inanç ve ahlâk dünyalarını zenginleÅŸtiren o tarikatlar, tekkeler, mürÅŸitler, adanmışlar yine olsa! Belki var. Ama ortalıkta görünenler baÅŸka türlü. Mesele bu… Ä°nsanlar ÅŸunu diyor: “Bu oluÅŸumların, dinin esaslarına da, tasavvufun ruhuna da, devlet düzenine de uymayan bazı tutumları var. Bu yapılar kendilerini gözden geçirmeliler; devlet de yasalar ve özgürlükler çerçevesinde denetim görevini yapmalıdır.” Bunun nesi yanlış?
 
Bunları sanki sadece bazı Diyanet ve ilâhiyat mensupları söylüyormuÅŸ gibi ithamlara onlar maruz kalıyor. Oysa ilâhiyat menÅŸeli ve Diyanet mensubu olmayan birçok din uzmanı, siyasetçi, siyaset bilimci, sosyal bilimci, kültür tarihçisi de ciddiye alınması gereken eleÅŸtiriler yapmıyor mu? Aslında “Tasavvuf tevazudur” denildiÄŸi halde bu tür bazı yapıların kendilerini sorgulanamaz kutsal yapı görmek gibi bir kibirleri var.
 
***
 
Kimi cemaat sempatizanlarının yanıltıcı bir iddiaları var: “Cemaatler halkımızın gönlüne giriyor; insanları etraflarında topluyorlar. Siz Diyanetçiler, ilahiyatçılar, siz niye yapamıyorsunuz bunu?”
 
Bu zevata ÅŸunları hatırlatmak isterim: Bunu diyenler, düşünmeye yanlış yerden baÅŸlıyorlar. Alanı paylaÅŸmaya alışık oldukları için akılları hep oraya çalışıyor; toplumu paylaÅŸma üzerinden konuÅŸuyorlar: “Siz ne kadar adam topladınız?”
 
Böylelerinde Diyanet’i cemaatlere rakip görmek gibi bir tuhaflık var. Oysa Diyanet -kanuni ve dinî sorumluluÄŸunun gereÄŸi olarak- söz konusu oluÅŸumların yanında da deÄŸil, karşısında da deÄŸil; olmamalı da. Ama bazıları yine de böyle demekte ısrar ediyorlarsa onlara bir önerim var: Cemaatleri bir araya getirip (gelemezler ya!), bir kamuoyu yoklaması yaptırsınlar. Sadece iki soru sordursunlar:
 
1. “Ãœlkemizde din iÅŸlerini Diyanet mi yürütsün, cemaatler-tarikatlar mı?”
 
2. “Din öğretimini ilâhiyat mezunları mı yapsın, cemaat-tarikat müntesipleri mi?”
 
***
 
Ä°lâhiyat hocaları konusunda da ÅŸunu söyleyeyim: Bir tezin, fikrin, bilginin, hatta bir inancın doÄŸruluÄŸu, taraftarlarının sayısına göre ölçülmez. Elbette insanlar kendilerine inanılmasını isterler. Ama bir ilâhiyat hocası, “Ben ne söylersem öğrencilerim söylediklerimden hoÅŸlanır da peÅŸimden koÅŸarlar” diyemez. Bir toplumda ilim adamları bunu demeye baÅŸladılar mı, o toplum için felaket de baÅŸlamış demektir.
 
Bugün İslâm toplumlarının içine düştüğü bataklığın başlangıç noktası, halkın hoşuna gidecek laflar etmedikleri için ülkelerinden sürülenler, kaçıp canlarını kurtaranlar değil; konuştukları yanlışlarla milyonları peşlerine takanlardır.
 
Tek örnek vereyim: Bugün Pakistan’da Müslümanlar birbirini tekfir ediyor; içindeki cemaatle birlikte birbirinin camilerini ateÅŸe veriyorlar. Pakistan’ın bu hale gelmesinin suçlusu, başına on bin rupi ödül konduÄŸu için ülkesinden kaçmak zorunda kalan Fazlurrahman deÄŸil, onun öldürülmesine fetva çıkaranlardır. DiÄŸer birçok ülkenin bu hallere düşmesinin sebebi de Pakistan’dakinden farklı deÄŸil.
 
EÄŸer bugün “Aman filan efendilerin, hazretlerin, camianın gönlü incinmesin” diyerek konuÅŸursak, icraat yaparsak, -Allah korusun- 15 Temmuz’da uçurumun kenarından dönen ülkemiz, –bir gecede olmasa da- yıllar içinde ayağımızın altından kayar. Örnekler ortada.
 
DeÄŸer verdiÄŸim bir yazar, “cemaatleri sorgulamalıyız” diyenleri eleÅŸtirdiÄŸi köşesinde, “Ä°slam’ın cemaat yapılarının yok edilmesi için uluslararası bir proje uygulandığı”nı yazdı. Tam tersi… Ä°slâm dünyasında cemaat ve mezhep sayısını olabildiÄŸince artırmak suretiyle ümmeti parçalayıp çökertmek, bazı Batılı devletlerin baÅŸlattığı eski bir projedir ve ÅŸimdilerde baÅŸarıyla uygulanıyor.
 
MUSTAFA ÇAĞRICI
 
KAYNAK: KARAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.