Sosyal Medya

Sağlık

‘Böyle olacağı belliydi’

Türk Böbrek Vakfı’nın Tekirdağ Kapaklı’daki diyaliz merkezinde 18 hastaya Hepatit-C bulaştığı ortaya çıktı. Virüsün bulaştığı diyaliz hastaları için hiç de sürpriz olmadı. Uzun zamandır merkezin hijyen koşullarıyla ilgili sıkıntıları olduğunu söyleyen diyaliz hastaları, ‘Zamanında önlem alınsaydı böyle bir durum da yaşanmazdı’ diyor.



Türk Böbrek Vakfı’nın TekirdaÄŸ’ın Kapaklı ilçesindeki Kadriye-Kenan Tunalı diyaliz merkezi, 2006 yılından bu yana faaliyette. Bu bölgedeki diyaliz hastaları için hayati önemde. Haftada 3 kere diyalize girmek zorundalar.

Merkezdeki ilk Hepatit-C vak’ası Haziran ayında ortaya çıktı. O zaman sadece iki hastada virüsün olduÄŸu tespit edildi. Ancak takip eden aylarda Hepatit-C bulaÅŸan hasta sayısı 18’i buldu.

Hastalar arasında değerleri normale dönmeye başlayanlar da var; henüz dönememiş olanlar da. Yaşanan olay, bu merkeze giden diyaliz hastalarını hiç de şaşırtmadı zira uzun zamandır hijyen koşullarıyla ilgili sıkıntıları olduğunu söylüyorlar. Onlara göre gereken önlemler alınsaydı böyle bir tabloyla da karşılaşılmazdı.

'Aldırış etmediler'

K.D ismini vermek istemiyor. Dokuz yıldır diyaliz hastası. 45 yaşında. Haftada 3 gün diyalize giriyor. Hepatic-C teşhisi konulan ilk hastalardan. Haziran ayında yapılan kan tahlili sonucu merkezde virüs olduğu ilk kez tespit edilmiş oldu.

Onun tahminine göre içeriden değil; dışardan gelen hastalardan kaynaklanan bir durum bu.

“Hijyen yok, temizlik yok. GeliÅŸigüzel bir yerdi. Misafir hastalar, kan tahlilleri alınmadan diyaliz makinalarına baÄŸlanıyorlardı. Bence dışarıdan gelen hastalardan bulaÅŸtı. Bakın, eldivenler tek kullanımlık ama çıkarmadan diÄŸer hastaların iÄŸnelerini çıkarıyorlardı. Ben bunu söylediÄŸimde ‘Yok bulaÅŸmaz’ demiÅŸlerdi. Ä°l SaÄŸlık Müdürlüğü’ne de ÅŸikayet ettik. Aldığımız cevap, ‘Korkmayın’ oldu. Bizden sonra bu sayı 18’e çıktı. Önlem alınsaydı, çıkmayabilirdi. Hiç aldırış etmediler.”

K.D’nin ÅŸu an kan deÄŸerleri normale dönmek üzere. Ancak hâlâ sosyal hayatı normale dönmüş deÄŸil. Yaklaşık 4 aydır izole bir hayat yaÅŸadığını söylüyor. Hastalığın bulaÅŸma riskinden dolayı ne ailesi ne de arkadaÅŸlarıyla rahat oturabiliyor. BeklediÄŸi bir tahlil sonucu daha var. Oradan da negatif cevabını alırsa yeniden diyaliz sonrası uzun yürüyüşlere çıkabilecek.

Başına gelenlerden diyaliz merkezini sorumlu tutuyor. Diğer hastalarla bir araya gelip hukuki mücadele başlatmaya da kararlı.

'Psikolojik olarak çok etkilendim'

Süreçten olumsuz etkilenmemek için mağdurlar kimliklerini açıklamaktan çekiniyor. Hepatit-C virüsü taşıyan bir diğer hasta da S.E.

Henüz yolun başında. Diyaliz de bu merkez de onun için çok yeni. Teşhis konulalı 2 ay oluyor. Onu da kan değerleri riskli değil. Günlük hayatına devam ediyor. S. E de ortada bir ihmâl olduğu görüşünde.

“Ben psikolojik olarak çok etkilendim. Merkezde temizlik koÅŸullarıyla ilgili gördüğüm çok ÅŸey var ama bunu sizinle paylaÅŸmaktan da çekiniyorum. Başımın aÄŸrımasını istemiyorum, çünkü. Virüs, içeriden bir hastadan mı yoksa dışarıdan bir hastadan mı bulaÅŸtı belli deÄŸil. Süreci izliyorum. Ä°hmâlin belgelenip belgelenmemesine göre hareket etmeyi düşünüyorum.”

'Büyük ihtimâlle makina kaynaklı'

Böbrek Hasta Haklarını Koruma ve Sosyal Dayanışma Derneği (BÖHAK) başkanı Vahap Acar da olayı takip ediyor. 25 yıllık diyaliz hastası Acar da geçmişte yine diyaliz merkezinden Hepatit-C virüsünün bulaştığı hastalardan. Acar, olayın basit bir olay olmadığı görüşünde.

“Makinadan mı hijyen koÅŸullardan mı yoksa hastadan mı henüz netleÅŸmedi. Makinaların ayrılıp ayrılmadığına bakmak lâzım. Hepatit’li hastaların makinalarıyla olmayanların makinaları ayrılması gerekir. Ama karşı karşıya olduÄŸumuz tablo, normal bir ÅŸey deÄŸil. Gerçek olan ÅŸu ki aynı merkezde 18 hastada birden Hepatit-C çıkıyorsa olay, diyaliz merkezinden kaynaklanıyor demektir. Hepatit-C kandan kana bulaşır. Åžu akla geliyor. Makinalar mı ayrıştırılmadı yoksa Hepatit’li olan ama tespit edilmeyen hasta mı ayrı ayrı makinaları girdi? Hepatit olmayan hastalar, daha sonra o makinalara da girmiÅŸ olabilir.”

TBV: SaÄŸlık Bakanlığı’nda sesleniyoruz, gelin araÅŸtırın

Olayın duyulmasıyla Türk Böbrek Vakfı da deyim yerindeyse merkeze çıkarma yaptı. BaÅŸlangıçta basın toplantısını merkezin müdürü yapacaktı ancak son dakika deÄŸiÅŸikliÄŸiyle vakıf baÅŸkanı Timur Erk açıklama yaptı. Erk, SaÄŸlık Bakanlığı’nın olayı araÅŸtırması gerektiÄŸini söylüyor.

“Olayla ilgili hiçbir öngörüm yok. Ne uzmanlar ne de biz bir sonuca vardık. Kurulan komisyonun yanısıra dışarıdan da uzmanlar bize destek olsunlar. Kök nedenini araÅŸtırınlar. 4 hastada tespit edildiÄŸinde biz bakanlığa baÅŸvurduk ama henüz bir sonuç yok. O nedenle çaÄŸrı yapıyorum. Aynı anda 18 hasta virüsü almış olabilir. Nereden bulaÅŸtı bilmiyoruz. 28 seneden beri en iyi ÅŸekilde bu iÅŸi yapıyoruz. Böyle bir kurum olarak bu belayı kınıyorum. Kasıt ihtimali de araÅŸtırdığımız konulardan.”

TBV’nin nefroloji uzmanı Yrd. Doç. Bilâl Görçin de akıl almaz bir olayla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

“Kesinlikle makinalardan geçmiÅŸ olamaz. Pozitif hasta kanının negatif hasta kanına bulaÅŸması lâzım. Bunlar nasıl biraraya geldi? Tüm setler, sistemler, hastanının kanının deÄŸdiÄŸi her ÅŸey, iÅŸlem sonrası deÄŸiÅŸir; yenilenir. Ama 18 rakamına nasıl ulaşıldı biz de bilmiyoruz. Çünkü bunu açıklayamıyoruz. Biz aklınıza gelebilecek her yere baÅŸvurduk. Talep ettik. Henüz bilmiyoruz. Eldiven bunun bulaÅŸma için yeterli deÄŸildir. Anlamadığımız ÅŸey bu. Belki de bilmediÄŸimiz bir bulaÅŸma yolu ortaya çıkacak.”

Olay, Ä°l SaÄŸlık Müdürlüğü aracılığıyla SaÄŸlık Bakanlığı tarafından da inceleniyor. Bakanlık, henüz konuyla ilgili açıklama yapmış deÄŸil. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.