Sosyal Medya

Çocuk

Çocuk ve karınca

Çocuk karıncaya bastığını ancak fark edebilmişti. Olduğu yerde durdu, minik elleriyle dokundu karıncaya, sonra avucunun içine aldı onu “canını yaktığım için özür dilerim” diye fısıldadı...



Fatma Tuncer - Milli Gazete

Çocuk karıncaya bastığını ancak fark edebilmiÅŸti. OlduÄŸu yerde durdu, minik elleriyle dokundu karıncaya, sonra avucunun içine aldı onu “canını yaktığım için özür dilerim” diye fısıldadı. Sonra bir aÄŸacın altına getirdi ve bıraktı karıncayı. Arkasını dönüp giderken, bir yıl önce geçirdiÄŸi kazayı hatırladı. Arkadaşıyla oynarken bir araç hızla gelmiÅŸ ve bisikletiyle birlikte onu alıp sürüklemiÅŸti. Bir ayağı kırılmış acılar içinde hastaneye götürülmüştü. Çocuk kendisine çarpan adama büyük bir öfke beslemiÅŸ ve onu bir kâğıda çizerek üzerine sen kötü adamsın yazmıştı. O gün kendisini koskoca aracın önünde savrulan küçük bir yaprak gibi hissetmiÅŸ ve çok dua etmiÅŸti. Ä°ki duvar arasında kaldığında tutunacak bir dal aramış ve etraftaki insanlar gelinceye kadar o vaziyette kalmıştı. Çocuk o gün çaresizliÄŸi bütün hücrelerinde hissetmiÅŸti. Sanki bir devin ayaklarının altında sıkışıp kalmıştı. Fakat sonra o adamı affetti. Bir insan hata yapabilir, affetmek büyük bir erdemdir dedi büyükanne. Çocuk affettiÄŸinde bunun kendisine kazanç olarak dönebileceÄŸini öğrenince çok mutlu oldu ve odasına geçip o adamı elindeki kağıda bir kez daha çizdi ve üzerine seni affettim yazdım.

Çocuk kaza anını yeniden yaÅŸar gibi oldu. OlduÄŸu yerde uzun süre bekledi ve geri dönüp güçlükle yürümeye çalışan karıncaya baktı. Kaza günü hissettiÄŸi acıyı yeniden hissetti, fakat bu kez suçlu kendisiydi. O yüzden mahcuptu, acaba karıncadan bir kez daha özür dilesem beni affeder mi diye düşündü. Sonra eÄŸildi topraÄŸa “senden özür dilerim, bilerek yapmadım, hakkını helal et” dedi. Çocuk oradan ayrıldığında aklı hâlâ karıncadaydı. Acaba yürümeye devam edebilmiÅŸ miydi? YaÅŸayabilecek miydi? Minik bedeni daha hangi darbelere maruz kalacaktı?

KISSADAN HÄ°SSE

Kanuni Sultan Süleyman Topkapı sarayının etrafındaki meyve aÄŸaçlarına zarar veren karıncaları görünce zamanın ÅŸeyhülislamı Ebussud Efendiye şöyle bir soru sormuÅŸ: “Dırahtı ger sarmış olsa karınca. Zarar var mı karıncayı kırınca? Ebussud efendinin cevabı ise şöyle olmuÅŸtur: “Yarın hakkın huzuruna varınca Süleyman’dan alır hakkını karınca”

Allah’ın adaleti yeryüzünde hayat bulan bütün canlıları kuÅŸatmakta ve onları koruma altına almaktadır. O yüzden sadece insanların deÄŸil bizimle aynı ortamda yaÅŸayan diÄŸer canlıların da haklarını korumak zorundayız.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.