Sosyal Medya

Makale

“Allahsızlar! Yediniz Evladımı!”

Suruç’ta geçen hafta katledilen 32 vatandaşımızdan birinin yüreÄŸi yanan babası, oÄŸlunun cenaze törenini istismar etmek için Samsun’dan Ordu’ya gelen Sosyalist Gençlik DerneÄŸi mensuplarına tepkisini iÅŸte böyle ifade ediyordu...

Sosyalist Dernek mensuplarının Allah Teâlâ (c.c) ile iliÅŸkilerinin hangi düzeyde olduÄŸunu bilemem; ama çoÄŸunluÄŸu genç olan 32 vatandaşımızı “oyuncak” bahanelerle bile bile ölüme göndererek onların kanları üzerinden siyasi çıkar devÅŸirmek amacıyla ülkemizi kaosa sürükleyenlerin“Allahsız” oldukları kesin. Dahası, intihar bombacısını oraya gönderen, onu ve onun gibileri çeÅŸitli yöntemlerle birer ölüm makinesi haline getiren ve kendi dini yorumlarını Ä°slâm’ın ta kendisi olarak dayatıp reddedenleri tekfir eden ÅŸer odakların da Yüce Allah ile ve O’nun kutlu Peygamberine gönderdiÄŸi Ä°slâm bir iliÅŸkileri olamaz. Öte yandan, Suruç’ta katledilen 32 kurbanı bahane edip evinde uyuyan iki polisi enselerinden haince vurarak ve kaza ihbarı üzerine yardıma gelen polisleri de pusu kurarak ÅŸehit edenlerin, yine doÄŸum için yardıma giden ambulanstaki hemÅŸireleri kaçıranların da Allah (c.c) ile bir iliÅŸkileri olamaz. Hâsılı; insani ve Ä°slami hiç bir kural ve kutsal tanımayan, kurban seçtikleri insanların, diÄŸer insanlara yardım ve merhamet duygularını istismar etmekten dahi çekinmeyen gözü dönmüÅŸ ÅŸiddet yanlılarının ve bunları kullanan kötülük odaklarının Allah ile, Ä°slâmiyet ile ve insanlık ile hiç bir iliÅŸkileri olamaz. 

Genellersek, Türkiye ve diÄŸer Ä°slâm ülkelerinin çoÄŸunun ÅŸiddet sarmalıiçinde kan kaybetmesini planlayıp uygulayanların Allah’ın Dinine savaÅŸ açan küresel ÅŸeytani odaklar oldukları kesin bir gerçek!

Evet, Suruç patlaması ile baÅŸlayan olaylar Türkiye’yi bir anda farklı bir ortama taşıyıverdi. Åžimdi hep birlikte bir yandan Ä±rkçı ve Ä°slâm düÅŸmanıterör örgütlerine, diÄŸer yandan da sözüm ona ümmetçi ve Ä°slamcı ama iÅŸi-gücü sadece Müslümanların kanını dökmek olan ÅŸiddet örgütlerine karşı baÅŸlatılan askeri operasyonları, güvenlik tedbirlerini ve can yakıcı ölüm haberlerini konuÅŸuyoruz... 

KonuÅŸuyoruz da, bütün bunlar yazımızın başında sözünü ettiÄŸimiz yüreÄŸi yanık Ordulu babanın “Allahsızlar! Yediniz evladımı!” feryadına kalıcı ve uzun vadeli bir cevap olabilecek mi? 

Öyleyse gelin biz bugün, evlatlarımızı Ä±rkçı veya sosyalist veya sözdeÄ°slâmcı ÅŸiddet sarmalına çekip onların dünyalarını da ahiretlerini karartanküresel ve yerel ÅŸer odakları konuÅŸalım. KonuÅŸalım ki, insanımızı ve özellikle gençliÄŸimizi kadim Ä°slâmi deÄŸerlerimizden hızla koparan ve kendi ÅŸeytani amaçlarına alet eden bu odaklara asla fırsat vermemenin yollarını hep birlikte üretelim.

Åžimdi, öncelikle, bu ÅŸeytani odakların yol ve yöntemlerini deÅŸifre eden ÅŸu ayeti birlikte okuyalım:

“Onlardan gücünün yettiÄŸini sesinle ayart. Süvarilerinle ve piyadelerinle onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlâtlarına ortak ol. Onlara vaatlerde bulun. Ama Åžeytanın onlara vaat edeceÄŸi, bir aldatmadan baÅŸka nedir ki?” (Ä°srâ 17/64)

Yüce Rabbimiz, ÅŸeytanın ve askerlerinin olmadık vaatlersöylemler veayartmalarla evlatlarımıza ve mallarımıza nasıl ortak olacaklarını birerken uyarı olarak Kur’ân-ı Mübin’inde açıkça beyan ediyor.

Ä°mdi, Rahmân, Rahîm ve Âlemlerin Rabbi Allah’ımızın Kitab-ı Kerim’i, Kıyamet’e kadar geçerli olan dipdiri mesajları ve uyarıları ile ellerimizin altında durmakta iken; anneler ve babalar, eÄŸitimciler ve yöneticiler, yazarlar ve çizerler, edebiyatçılar ve sanatçılar olarak bizler bu ilahi mesajları ve uyarıları ne ölçüde anlayıp kavradık, ne kadar dikkate aldık ve ne oranda hayatımıza aktarmaya çalıştık

Åžeytan ve ÅŸeytanî odaklar, ellerindeki bütün maddi, teknik ve medyatik imkânlarıyla gençlerimizin zihinlerini çelip ayaklarını kaydırırlarken, sorumluluk makamında olan biz büyükler ne yaptık

ÇaÄŸdaÅŸ insan ve cin ÅŸeytanlarının ürettikleri ayartıcı sapkın söylemler, gençlerimizin zihinlerine sinsice fısıldadıkları vesveseler (Bak: Nâs sûresi) ve yaldızlı vaatler karşısında biz hangi tedbirleri aldık

Ä°nsanımızı ve özellikle de gençliÄŸimizi kadim Ä°slâmî deÄŸerlerimizle buluÅŸturma adına ne gibi çalışmalar yaptık? Ä°slâm’ı onlara benimsetme adına Kur’ân-ı Kerim’i, Peygamberimizin (s) Sünnet-i Seniyye’sini, onunörnek hayatını ve güzel ahlâkını doÄŸru öÄŸretebildik mi? Ä°man edip gereÄŸi gibi eda edenleri her türlü iÄŸrenç ahlaksızlıklardan ve kötülüklerden koruyan namazı (Ankebut 29/45), özellikle gençlerimize sevdirebilmek ve dosdoÄŸru kılmalarını saÄŸlayabilmek adına hangi çalışmaları yaptık?

Bu sorular elbette daha da çoÄŸaltılabilir. Ancak, esas olan, yeni nesillerimizi çaÄŸdaÅŸ ÅŸeytanların ve onların askerlerinin Ä±rkçısapkın veseküler çekim alanlarından kurtarıp Allah’a kul ve Peygamberine ümmethaline getirme konusunda elimizdeki tüm imkânlarımızı derhal ve ÅŸimdi seferber etmektir. O halde, gelin, gençliÄŸimizi Kur’ân’la, Peygamber’le,namazla buluÅŸturmak için hemen seferber olalım! 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.